{6}

34 8 15
                                    

İlk defa uyanmak istemedim...

/Jiminin Ağzından/

Jungkook Taehyung'a karşı birşey hissetmesinden çok korkuyordum.

Taehyung'un hastalığını bilmiyordu..

Ve bilmemesi gerçekten kötüydü ah kook..

Hey her sabah beni gördüğünde yanıma koşan Jungkook neden bugün ortalıkta yoktu?

Biraz ilerde topluluğun olduğunu gördüm. Neden orda toplanmışlardı ki. Ah meraklı ben tabikide gidecekti.

Oraya yaklaştığımda etrafın git gide kanlara bulandığını gördüm. Hey okula cinayet mi işlediniz bensiz!

Kendime gülüp yerde yatan bedene yaklaştığımda... Ah hayır hayır HAYIR.
"JU JUN JUNGKOOK!" Diye bağırışımla etraftakilerin dikkatini üstüme toplamıştım.
Ve hâlâ utanmadan kekelemene gülüyorlardı...
...
Aradan 2 saat geçse bile hâlâ buz gibiydim ve titriyordum.

Gözlerim ne kadar inanmasada evet buraya titreyen ölüden farkı olmayan Taehyung gelmişti?

Ah ona kızamıyorum... Onun hastalığı olduğu için yapılabilecek herhangi birşey yoktu. Keşke olsa.

Ash! Aslında var mint saçlı çocuk! O psikoloji okuyordu. Sanırım o Taehyung'a iyi gelebilirdi!

Belkide az önce ona iyi gelenin tek gücünü almıştı...
...

Doktorun beni dürtmesiyle parlak hastane ışıklarının gözümü acıtmasıyla rüyamdan uyanmıştım. Rüyama bile girmişti kook'um.
Doktor gözlüğünü taktı ve ciddi bir ses tonuyla

"Hastamız gerçekten kör olabilirdi. Saniye farkıyla gözünü kurtardık.. Fakat yanağında hafif derin ve asla geçmeyecek bir yara izi var. Daha önemlisi ise gözlük kullanmalı ve gözünü bezle sardık. Sargı bezi yaklaşık 5 hafta kalmalı bitince de verdiğim numaralı gözlüğü kullanmalı geçmiş olsun"

Derin bir nefes alıp kendime su almak için kantine doğru yöneldim...

/Tekrardan Jungkook/

Yine yine ve yine 4 duvarlı hastane köşesinde uyanmıştım bedenim ruhumu taşıyabileceğini zannetmiyorum. Gerçekten yorulmuştum. Taehyung'a neden farklı hissediyorum. Evet hepiniz cevabı biliyorsunuz ama ben bilmek istemiyorum hayır ona duygu beslemek istemiyorum.

Hey içeri Taehyung gelmişti neden titriyordum!? Hah sanırım kabullenmem lazım.

Taehyung doktorların büyük ihtimalle benim için bıraktığı tahtaya yazılar yazmaya başladı

'Senden nefret ediyorum Jeon.
Lanet olacası gözün neden hâlâ hayatta? Keşke ölsen jeon.'

Evet bu ağırdı. Hemde fazlasıyla...

Tahtayı sert bir şekilde bana doğru çevirip odadan bana sert birşekilde bakıp odadan çıktı

Taehyung neden bana böyle davranıyorsun?
Taehyung ben sana aşk besledim...
Taehyung yanımda olmana ihtiyacım var.
Neden sen?

Mavi saçların Taehyung. Bulutsuz gökyüzü gibi...
Senin yüzüne o kadar yakışmıştı ki...
Yanık tenin Taehyung. O kadar güzelki...
Keşke sesini duyabilseydim.

Duyabilseydim beni sever miydin Taehyung?

İçeri Jiminin gelmesiyle düşüncelerimden kurtludum ve odağımı jimine çevirdim.

Tahtanın önüne geldiğinde anlamamış bir şekilde bana baktığında kalemi elime alıp içimi Jimine dökmeye başladım.

'Onu Taehyung yazdı Jimin. O benden nefret ediyor jimin. Ve ben ona yanlış duygular beslemeye başladım Jimin.

Okula ilk geldiğim gün,duyamadığımı yazınca benimle dalga geçti. Ama çok güzel gülüyordu Jimin. Tanrı şahitti benimle dalga geçerken kalbim deli gibi çarpıyordu. Saçları Jimin. Artık belkide bakamayacağım gökyüzü gibi jimin. Duyamadığım denizin dalgaları gibi jimin. Teni... Güneşte o kadar güzelki. Çok şanslısınız jimin. Onun sesini duyabildiğiniz için.'

Tahtayı jimine uzattığımda jiminin dikkatle yazılarımı okuduğunu gördüm. O gerçekten beni önemsiyordu.
Jimin tahtayı silip

'Ah be kook. Sana birşey diyemem ama sana moral of storynin sözlerini okumanı öneririm(;'

Jimine bozuk bir gülümseme verip kendimi uykunun sıcak ellerine teslim ettim.

Taehyung... Nerdesin ? Lütfen yanıma gel korkuyorum. Seni göremiyorum Taehyung.
Başım dönüyor Taehyung... Nerdesin? Lütfen Taehyung.

'Aşk yarı yarıyadır Taehyung.'

Neden Taehyung.
Neden sorularıma cevap bulamıyorum?

Boşluktayım Taehyung. Senin boşluğun

'beni boşluğunda döndürüyorsun Taehyung'
...

Sonunda eve gelebilmiştim küçüklüğümden beri hastaneleri sevememişimdir. Hastanede boğulduğumu hissediyorum. Hastanelerden nefret ediyorum ve o beni nefret ettiğim yere gitmemi sağlıyor.
...

Her ne kadar okula gitmekten nefret ettirilsemde gitmem gerekiyordu. Her zamanki gibi jiminle mesajlaşıp otobüsün durağa gelmesini bekliyordum.
...

Hey Jiminin yanındaki Mint saçlıda kimdi?
Yanlarına gitme kararı alıp üstümü düzeltim. Yanlarına geldiğimde mint saçlı çocuğun Taehyung'umla aynı sınıfta olduğunu hatırladım. Jimin telefonumu elimden alıp notlara girdi

'Hey kookie bu mint saçlü çocuğun adı Min Yoongi. O iyi biri. Ona güvenebilirsin!(:'

Yoongi kendi telefonundan notlar bölümüne girdi ve

'Merhaba Jungkook. Jimin adımı söylemiştir zaten. Senin duymadığını biliyorum. Ama bu seni diyer inslardan farklı yapmaz emin ol(;'

Yoongiyi sevmiştim!!
...

Sınıfa ulaştığımızda yoongiyle vedalaşıp sınıfa girdiğimizde
Taehyung ve birkaç kişi toplanmıştı. Ah Taehyung gerçekten çok güzel gülüyordu.
Bunu anlatmaya ne ben nede kelimler yeter.

Taehyungu izlerken birden dalmış ve dersin başladığınıda unutmuştum...

Ders bitmişti ve öğretmenim bana kızmamıştı!

Teneffüs zamanı gelince tuvalete gidip saçıma bakmaya karar verdim.

Keşke gitmeseydim (:
...🍉

Ayy mint yoongimide ekledimm!
Ah kook sana az eziyet çektirmediler...

Orangemint yoonmin der susarım.

Mokita~TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin