Lordummu...
Gecelerin efendisi onun konuşmasını istemiyordu adeta sesi bir şarkı gibiydi hoş bir melodi ağzından lordum kelimesi onun kocası gibi hissettirmişti . Mahsum bakışları çekiyordu resmen bakanı . Ama lord biliyorduki bu cadının silahlarındandı . Demekki bukadar yıl onun savaşarak kan akıtarak vahşetiyle yaptığı yenilmezliğinin tersine bu cadının yenilmezliği başkaydı .Bukadar yıldır poenanında hiç yenilmemesi onun görünmez silahlarındandı. O zerafet ve zarifliğin beden bulmuş haliydi bakışları , sesi , bedeni , güzelliği ile ona zarar vermek çok zordu . Cadıyla birkaç ay geçirip ona alışmadığınızda bu silahlara yeniliyordunuz .
Zaten birkaç ay geçirdiğinizde sizi otomatikman rüzgarına kaptırıyordu yani çıkmaz bir paradoks. bu silahının yanında daha hiç kullanmadığı gücüde vardı . Silahlarıyla olan savaşından sonra birde eşsiz büyüsüyle savaşmanız gerekiyordu . O evrenin temellerinin yarattığı bir oğlandı .
Hava , su ,ateş ,toprak ile oluşmuştu . Hepsinin gücüyle tiliyonlarca yıl gerçekleşmemiş efsanevi bir oluşumdu. Güçlüydü annesi yoktu bir babasıda . O evrenin oğluydu . Ama kahinattaki en güçlü yapmazdı bu özellikler onu . Lord gecenin çocuğuydu , yani onun gibi efsanevi bir çok insan vardı . Sadece güçlüydü.
"Amacını söyle cadı sağ çıkmak istiyorsan"
Cadı korkmuştu bu korku bakışlarınada yansımıştı . Lorda gözlerini diktiğinde lordun ona değişik baktığını görebiliyordu . Poena içten sevindi . Duygusuzluğuyla nam salmış bu kastan ve vahşetten ibaret adam bile ona zarar vermiyordu tabi şimdilik ."Amacım yok sadece gitmek lütfen , zorluk çıkartmak istemiyorum beni burda tutamicağını biliyorsun"
Cadı korkusunun aksine ağzından dökülenler çok başkaydı . Lordun belirli belirsiz güldüğünü gördü ama çok belirsizdi .Lordun içten içe hoşuna gidiyordu bu küçük bedenin onu tutsak edemiceğini söylemesi. Bu mahsumluk küçük bedenin kendine güveni onun komiğine gitmişti . Tek bir eliyle onu iki adım attirmicağını bilmiyormuydu bu cadı. Cadıya doğru hafif eğildi yüzünü yüzüne yaklaştırdı biraz daha eğilse öpüşüceklerdi .
Yeri titretecek kadar sert sesiyle
"İstesem burdan gidemiceiğini bilmiyormusun cadı. "
Cadı yutkunmuştu bu adam ile savaşmak istemiyordu gücünü yeni toplamıştı , her nekadar onu etkilemiş olsada adam sebebini bildiği için çok işe yaramıyordu. Zeki bir lorddu. Gözlerini doldurdu cadı bilerek."Beni engellemeye çalıştın diyelim , içerdeki bir dünya gece şövalyesi ve büyücülerini napacsksın cadı. Ama benim tek elimi yenersen izin veririm gitmene belki he ?"
Resmen dalga geçiyordu bu karşısındaki onunla . Tamam güçlü bir lorddu ve tamda bulundukları vakit geceydi . onun en güçlü saatleriydi fakat onu yenebilirdi ama istemiyordu .İçten içe korkuyordu adam kabus gibi bakıyordu şimdi ona . Bu en güçlü lordlardandı haklıydı onu yense bile bu saraydaki herkesi napacaktı.
"Benim bir amacım yok seni yok edebilirim kendin için beni bırak."
Adam bu sefer gerçekten gülmüştü hemde kahkahasını saklamadan .Cadının moreli bozulmuştu .resmen adam dalga geçiyordu onunla . Lordun çok hoşuna gitmişti yıllarca atmadığı kahkahayı şimdi ilk defa atıyordu .
"Ne yapacaksın beni öpüp gerimi kaçacaksın ? ""Ne alaka seni pislik herif çekilmelisin önümden " cadı ayaklanarak sandalyede yayılmış adamdan geri geri uzaklaşıyrodu.
" bu bakışlarınla en fazla onu yapabilirsin oda beni şok etmek için "
Cadı ellerini kaldırıp adama doğru baktı gözlerinin parlamasına izin verdi"Hemalisa miyaku ebecişa laux vex "
Lord yerinden kıpırdayamıyordu sonunda cadının gücünü görmüştü istediği buydu . Gücünün nekadar güçlü olduğunu ölçmek ve onu tartmaktı istediğini almıştı . Nam salmış bir cadıyla bilmeden savaşmak aptallıktı . Bir amacı daha vardı tabi onu burdan göndermemek için onu bir süre etkisiz hale getirmeliydi."Hmm etkileyici cadı. Demek beni bağlamak istiyorsun hı ? "
"Sapık düşüncelerini üzerimden çek . Yada çekme ben gidiyorum ."
Cadı kızmıştı o adamı gücüyle tutuyordu fakat karşısındaki tüm gücünü öğrenmiş kendini çözmüş bir lord vardı fakat zarif cadı öyle değildi, tam anlamıyla kendini çözmemişti sadece büyüsü çok güçlüydü tek bildiği yapabildiği büyüydü .Kendi asıl dokumacı gücünü henüz kullanamamıştı fakat karşısındaki adam gündüzü gece yapabilecek kadar gücü vardı çünkü gündüzün efendisini yenmişti .
Korkusu bundandı , lordun yanağının yukarı kıvrılmasıda bunu açıklıyordu . Lord biliyordu cadının dokuma yapamadığını, dedikodular yayılırdı hep.İçten içe cadının ondan korktuğunu biliyordu onu sevindirmiyordu bu korkusu. Ondan korkmasın istiyordu , korkmalıydı en azından cadıların neyin peşinde olduğunu öğrenene dek.
"Cadı sana zarar vermemimi istiyorsun ? "
Cadı bir geri adım daha attı gözleriyle büyü yapıyordu . Karşısındaki adam zekasıyla nam salsada unuttuğu birşey vardı . Poena aynı zamanda adeta şeytandı. Her hareketinin sebebi vardı mutlaka ama mutlaka . Şimdide adamı oyalıyordu sadece onunla dalga geçmesine izin vermesinin sebebide buydu.İçinden büyüyü bitirip gökyüzüne gözleriyle çizmeliydi. Büyü gerçekleşirdi kaçmış olurdu .lord bundan bi haberdi fark etmesede 2 hamle bilmişti fakat 1 i bilememişti çünkü düşündüğü 3. Hamle cadıların amacıydı. Lordun sorusuna cadıdan cevap gelmemişti sadece cadı aralarındaki mesafeyi arttırıyordu lordla.
"Cadı eğer kendim kalkarsam korkunu gerçekleştiririm "
Cadı gerilemeye devam ediyordu . Lord gözlerini görünmez iplere çevirdi vücudundaki büyüye . Gecenin gücünü göğsüne hapsetti ipleri tek hamlede kırdı.Cadının büyüsü bitmişti tam şeffaf olmuş bir kuş gibi uçarken lord kılıcını onda doğru tutmuş onu hafif saydam kılmıştı. Cadının bedeni yanıyordu. Kanatları can çekişiyordu fakat yılmayıp ilerlemeye çalışıyordu. Lord şaşırmıştı evet gerçekten güçlüydü başka biri olsa çoktan yerdeydi fakat o cadı hala gitmeye çalışıyordu .
"Cadı sabrım tükeniyor kendini bana yakalatma kendin gel "
Cadı biliyordu tüm resmî kale kurallarını çiğnemişti . Eğer kaçmazsa bu adam ona ceza verme hakkı doğacaktı onun eline kalmak istemiyordu o acımasız bir caniydi.
Uçmaya devam etti umuyorduki kaçabilmeyi. Lord gözünün renginin değişmesine izin verdi tüm gözü karanlığa büründü kılıcına birazdaha güç gönderdi sanki birisine saplarmış gibi kılıcını havada oynattı. Cadı çığlıklarla yere düştü artık kuş değildi yere çakılmıştı .Gözleri yaşlıydı, heryanı ağrılar içindeydi. Vücudu adeta alev alırcasına acıyordu . Bir hıçkırığını serbest bıraktı . Lord ile tam anlamıyla savaşmak istemiyordu adamlarını çağırırsa lord , cadının canına okuyabilirdi cadı cesaret edemiyordu , sadece uçmaktan yana kullanmıştı gücünü.
Lord onun başında doğru geldi . Cadı ağlayan gözlerinde bir çift siyah botlar gördü. Olan gücüylede hafif dikeldi sürünerek geriye gitmeye çalıştı .
"Hem ülkeme izinsiz giriyorsun , yetmiyor kaleme giriyorsun , yemeğime geliyorsun , ve şimdide kaçmaya çalıyorsun . Peki bir amacın yada süikasitin yoksa neden hemen şuan gitmek istiyorsun ? Gücünü kullanıyorsun seni bırakmicağımı söylememe rağmen "cadının sırtı ağaçtan yapılmış duvara değene kadar gitti artık gidecek bir yeri yoktu . Lord ona doğru geldi önünde eğildi . Cadının canın yandığını görebiliyordu, ama salaklığından diye düşünüyordu . Her nekadar salaklıkta dese ona üzülmüştü .
Aklı kabul etmiyordu bu düşünceyi sadece .
"Bir amacım süikastim gerçekten yok canım yanıyor beni lütfen bırak lordum " lord gine dona kalmıştı cadı tekrar silahlarını çıkarıyordu lordum demişti tekrardan.Seni bırakırsam kaledeki herkes beni siksin dedi içten içe lord . Cadı tekrar o kelimeyi kullanmicaktı. Bilmiyorduki silahıyla vurmaya çalıştığı şey ona geri tepeciğini . Lord tek hamlede cadıyı kucağına aldı saraya ilerlemeye başladı
"Herhangi ters bir hareketinde ölürsün cadı sesiz ol ve seni sürüklemediğim için şükür et "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝙼𝚊𝚛𝚒𝚎 𝚕𝚊𝚟𝚎𝚊𝚞 - 𝙶𝚊𝚢
Fantasy"Tesadüf diyorsun cadı ? " Herzamanki silahı olan maskeleriyle inandırmak istiyordu kadim cadı... + 18 sahneler mevcuttur uyarılır Bxb