Cadının gazabı

31 7 0
                                    


Bölüm şarkısı ile okuyunuz 🖤

Cadı gözlerini yumdu , tüm bedenine yaydığı büyüsünü acıları ile harmanlamaya başladı . İlk doğduğu yılları hatırladı sonra ilk katıldığı savaşı , manevi kız kardeşini gece ülkesinin komutanlarından birinin katledişini tüm damarları hissetti. Bu saraydaki anıları ile tüm beynini doldurdu , günahına girdikleri, kendisinin canını acıtanlarla doldurdu beynini ve en önemlisi her türlü zorluktan daha beterini alnında hissetti , ona faişe demişti , tutsak demişti , evren cadıyla dalga geçmişti bunlar cadının egosunu yerle bir etmişti. Alnında yeni alıştığı sembolü burdayım dercesine belirdi , tüm vücudundan kırık beyaz ışıklar parlıyor , ışık hüzmeleri cadının etrafında dolaşıyordu tıpkı bir melek gibiydi bu görüntüsüyle , cennetin yasaklı meyvesi . Her iki omzunun arkasında iki sembol belirdi tıpkı bi kanat gibiydi , iç içe geçmiş üçgenlerdi bu semboller . Cadının her hamleden kolayca kaçabilmesi için yarattığı bi büyüydü bu . Gazabını tüm ülkeye yaymak istiyordu , onun arkasından ona kahkaha atan , dalga geçen bu ülkenin her vatandaşını yerle bir etmek istiyordu. Gözleri kapalı kapıya döndüğü an arkasında bi muhafız belirdi. Muhafız cadının bu görüntüsünden okadar çok korkmuştuki kalenin savaş çanlarını çalmaya koşar adımlarla gitti.

Bir diğer muhafız ise cadı büyü yapıyor , cadı kaçıyor diyerek avazının çıktığı kadar bağırıyor , dostlarını uyarıyordu. Cadı yüzünü kapıya döndü , ağzını oynatarak bi nefes üfledi ve kapı açıldı . Gözlerini açtığı an sessizce söylediği her kelime bu toprakları yerle bir edecekti.
"Xelamtin xipyoresre efi mich nu " . İlk adımını attığı an şiddetli yağmurlar başladı , ikinci adımını attığı an rüzgarlar tersine esiyordu. Cadı her adımında bir gazap getiriyordu. Beyninde düşündüğü tüm mazisi canını epey yakıyordu , canı yandıkça gücü artıyordu. Adamlarını devam ettirdi zarif cadı , yönünü tekrardan kapıya çevirdi. Her iki elini yukarıya kaldırdı ve büyü yaratmaya başladı. Tüm muhafızlar büyücüler kale savunucuları yerlerini almaya başlamıştı , tüm kalede savaş çanları çalıyordu cadı boyundan büyük bi işe kalkmıştı fakat pişman değildi. Cadı gözlerini ona bakan gözlere çevirdi . Hepsi bu ülkenin komutanları , büyücüleri, gece muhafızlarıydı. "Cadı sakın bir hamle yapma bedenini parçalara ayrırız" bunu söyleyen gece muhafızı antonyondu.
"Poena tek bir hamle bile yapma , ateş okçuları gece okçuları , muhafızlar büyücüler , tüm etrafını sardı sağ çıkamazsın " bunu diyende alexti.

Cadı kimseyi takmıyordu yakmıştı gemileri , birdaha duracağını zannetmiyordu. Elleri havada gökyüzüne baktı , tüm enerjisini doğaya yaymaya başladı . "BEN KAİNAT BÜYÜCÜSÜ CADI POENA , HÜKMETTİĞİM HER TÜRÜN KUTSANMIŞ GÜCÜ İLE TÜM TOPRAKLARI LANETLİYORUM . BÜTÜN GAZABIM BU ÜLKENİN OLSUNNNNNNNNN" son sözünü daha fazla bağırarak söylemişti aynı andada iki kolunu birden indirmişti aşşağı. Ülkenin dört bir yanına şimşekler , yıldırımlar , hortumlar , kasırgalar çıkıyordu. Ateş okçuları ve gece okçuları , komutanın emri ile cadının üzerine büyülü oklarını gönderdi. Cadının etrafındaki şeffaf kalkan ile hepsi saniyesinde tuzla buz olmuştu .
Cadı göletteki suyu elleri ile tıpkı bi yılan formuna getirip saniyeler içinde tüm okçuların boynuna dağıtmış hepsini boğmuştu. Kalenin tüm avlusuna şimşekler yıldırımlar düşürüyordu , toprağı yerinden oynatıyor adeta taş üstünde taş bırakmıyordu . Cadıya tüm kale saldırsada cadıda tık yoktu . Gecenin sisi ile cadıya karşılık verdikçe kalkan gücünü yitirmeye başlıyordu. Zarif cadı eğildi elini toprağa sürdü , toprak ikiye bölünmüştü ve cadının ayaklarının etrafında topraklar uçuşuyordu, havayı hissetti tüm etrafını hava ile sardı , suyu milyon parçaya bölerek havanın altına yerleştirdi ve bir elini su ile kapladı . Gözlerini gördüğü her yüzde dolaştırdı , gözlerini yumduğu an feromonları ile aklını kontrol edebildiği kadar kişinin aklını bulandırdı . Herkes istemediği duyguları yaşıyordu. Gece komutanı maxia bedeninden yaydığı tüm sisi binlerce iğne haline getirip cadının üstüne fırlattı . Cadı hiçlik büyüsü ile tüm iğneleri saniyesinde yok etti . Damarlarında akan güç okadar müthiştiki bir dünya orduyu tek başına alt ediyor, bütün ülkeyi seller içinde bırakıyordu cadı korkunçtu. Önceden yaptığı planda lordun içeceğine mine özü atmıştı cadı . Lordu ne kadar uyandırmaya çalışsalarda lord uyanmıyordu.

"Ente bi Hamlet " cadı yere eğildi , toprağa dokundu ve saniyesinde binlerce yumruk boyutunda taş havaya yükseldi . " hepinizi  yüreğimin yangını ile cezalandırıyor lanetliyorum" binlerce taş saniyesinde ateş aldı. Cadı gözlerini önündeki binlerce bedene çevirdi , bazıları korku bazıları nefret ile ona saldırıyordu. O yüce geceleri demekki bir adam olmayınca bi hiçti. Bazılarına acıdı bazılarına , merhamet bile etmedi. Binlerce kutsal ateş ile yanmış toprakları tüm gece ulusuna salmıştı. Birkaç komutan ve güçlü büyücüler , gece soyundaki hariç herkes mahvolmuştu. Cadı adımını komutanların üzerine doğru attı, gittikçe yaklaşıyordu onunla bilrikte kalkanıda geliyordu. "Bu kalede derimi yüzerken canımın nasıl yandığını hissetinizmi " bakışlarını yorgun alexe çevirdi cadı . Ne yorulmuştu savunurken şu taştan kaleyi. " öğrenmek isteyenlere bir ders bu , bütün derinizi kendi ellerimle yakacağım" bir adım geri atıp iki elini havaya kaldırdı zarif cadı. Tüm kalbini nefret ile doldurdu , gözlerinin önüne tekrardan başına gelenleri getirdi . Ah güzel manevi kız kardeşi , o mahsum bakışlarıyla karşısındaydı. Gözleri beni kurtaramadın abi der gibi bakıyordu. Cadı ellerini biraz kendine doğru çekip son hızla tekrardan komutanlara doğru geri itti ellerini. Saniyesinde cehhenem ateşi ellerinden havaya ejderha şekilinde can bulmuştu.

Havada alevlerden beliren ejderha tüm gece ulusuna aralıksız sönmeyen ateş ile yakıyordu. Cadı gözünü gökyüzüne çevirdi "bütün doğa bu kale ve ülkenin her bir yanını  zehirli dikenler ile sarın , binlerce yıldırım düşsün , yıldırımlar çaksın , sel düşsün ben kadim cadı Poena gece ulusunu ebedi lanetliyorum.
Büyüsünü bitirdiği gibi ateş büyüsünüde çekmişti. Komutanlar ve kale halkı ölmesede ölmekten beter olmuştu , cadı iki elini kaldırıp kalenin tüm avlusunun etrafındaki toprağı son bir defa daha yerinden oynatıp kalenin çıkışına doğru adımladı , ülkenin içini gezip azabını tüm halka dağıtacaktı öylece çekip gitmek yoktu. O kaleden adımını attığı an celladıda gözlerini açtı .




Oylarınızı bekliyorum 🤍🤍🦢

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 08 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

𝙼𝚊𝚛𝚒𝚎 𝚕𝚊𝚟𝚎𝚊𝚞 - 𝙶𝚊𝚢Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin