Ölmekmi... nekadarda uzak bir kelime bize. Hiç ölüm yok gibi yaşamaya ne alıştık değilmi. Bukadar çabanın son bulduğu ya azap yada huzurdur ölüm.
Cadı beyaz sisler içinden çağırılınca öldüğünü düşündü. Halbüki ölüm onada çok yakın değildi, ölümsüzlüğü vardı. "Korkma cadı gel " cadı sesi takip edip beyaz ışığın ortasına doğru adımlamaya başladı. Heryer Okadar göz alıcı ışıklarla doluyduki önünü göremiyordu. Adım attıkça ışığın şiddedi dahada artıyordu. Daha fazla ışık birden gözüne patlayınca cadı kendini yere attı. Tekrar kafasını kaldırdığında 10 adet sandalyenin ortasında buldu cadı kendini. Etrafı beyaz ve kahve renkleri ile özenle işlenmiş duvarlar ile kaplıydı. Heryer eski ama lüx mimari eserlerle doluydu.Tam karşısındaki sandalyede bir kadın belirdi . Sırasıyla tüm sandalerde çeşitli insanlar belirdi. "Meclise hoş geldin kadimin oğlanı poena" , cadı herkesi incelemek ve neden esir gibi ortalarında olduğunu anlamaya çalışıyordu. "Dokumanın 7 düğümünü attın , her 7 başa hüküm verdin. Sana herkes gibi bir
Dokuma verilmicektir , sen bizim soyumuza işlenmiş kara lekeyi düzeltmek için bir umutsun. "
"Neler olduğunu hiç anlamıyorum neden ve nasıl beni buraya ışınlanmayı başardınız? " Meclis başkanı lokuta ayağa kalktı. "Biz seni getirmedik burası senin transın" adımlarına devam etti lokuta."senin hedefin bizim hedefimizdir cadı, ceza veren atalarınınız biz, eski hüküm ve eski cadı imparoturlukların , imparatorları ve imparatoriçeleri var karşında""Sen ezeli düşmanımız lord matthewin kalesinde esirsin. Hiç kendini yorma nasıl düştüğünü biliyoruz. Sana verdiğimiz cezada buyüzdendi, dikkatsizliğin. Nasıl Kara cadıların tuzağına düşersin? Velevki düştün tutkulu armonilerini neden lord üzerinde kullanırsın ? Nasıl zeki olduğunu bilmezmisin daha kurnazca sebeb bulmalıydın. Fakat görüyoruzki ders çıkarıp asırlardır aradığın 7 düğümü atmayı başarabildin. "
Yaşlı büyücü malewtina söze girdi."Bu yaptığın bi devrimdir , daha doğrusu devrim olacaktır kadimlerin çocuğu. Artık yasak olan cadı ve büyücü imparorluğunu kurmamız için engeller çok azaldı. Matthew hepimizi katletti yetmezmiş gibi ruhumuzda haps etmeyi başardı. Yer yüzüne birdaha dirilip inmemiz mümkün değil. Tabi matthewi öldürürsen yada haps edersen bu gayet mümkün. Biz atalar milyarlarca yıl yaşadık ve büyüyü cadılığı daima hep en üstte tuttuk. O adamı hafife alma sakın olaki alma. Ateş ,su,hava,toprak ,güneş ,ay,ışık, doğa gibi bir çok güçlü ülkeler var ve toplanıp gece ülkesini alt etmeye çalışmıyorlar bile , çünkü tekrar bir cadı imparatorluğuna hazır değil hiçbir millet. Matthewin en büyük avantajı her türün liderini karanlığa haps edebilmesi. Bunun bi formülünü bulmalısın kadim cadı. Doğanın gücüne inanıyoruz , her gücün bir karşılığını yaratacağına inanıyoruz. Dokuman yani asıl gücününde bu olduğundan çok ümitliyiz. "
Lutte söze devam etti "biz her bilgi ve gücümüzle savaştık fakat alt ettiler. Sadece gece değil zamani tüm ülkeler bize savaş açmıştı ittifak olup , şimdi okadar fazla toplanacaklarını düşünmüyoruz. Oladabilirler ama olmayadabilirler. Eski uğradığın her ülkenin asıl gücünü çaldın. Bunları kullanamadığını biliyoruz fakat şuanki durumun herkesle seni eşit yapar. Yeterli gücü kazandın , o kale çekirdeklerinide bir bir bünyene katabilirsin ve sana muhtaç olucaklar. Her enerjisini aldığın kale sana müttefik olmak zorunda . "
Eski yaşlı cadı almeria sözlere devam etti " ilk elementin ateş , artık bi usta gibi ateşleri bükeceksin, su okyanusları şahlandıracaksın, hava nefessiz bırakacaksın, toprak bi kasabayı içine çökerteceksin , tutku herkese feromonlar yayacaksın tıpkı kurt ülkesindekiler gibi, doğa bir orman yakacak bir orman yaratacaksın , ve büyü fark olmicak en üst güçtesin." Almeria yavaşça yerinden kalktı , eteğinin ucunu tutup cadıya doğru ilerdi, "ben büyü ana , bu cadının aslını çıkar ,büyüler sizden istiyorum ortaya çıkın" sözlerini bitirdi tüm büyülerin anası almeria, ardından cadının anlına dokundu. Cadınının alnında sembol belirdi . Bu sembol bir daire içinde enine boyuna 10 çizgiydi ve ortasında yanıp sönen kırmızı nokta vardı.
Sırtında hissettiği yoğun acı ile tekrar çöktü yere kadim cadı. Dersini biri adeta iblis ülkesindeki mızraklarla çiziyordu sanki. Çığlıklarını ve çektiği acıyı tarif etmek mümkün değildi. Beyni ne olduğunu idrak edemiyordu acı çok yoğundu,büyü ana anlına dokunmayana kadar herşey gayet normaldi. Zar zor elleriyle destek alıp gözünü açtığında , kötü günlerinin ilk başladığı yerdeydi , matthewin terasında. Canı eskisine nazaran daha az açıyordu fakat sırtında hissettiği yanma hissi hala devam ediyordu.
Birden uyanan cadıyla kafasını çevirdi matthew. Cadısı ne kadarda solgun duruyordu öyle, bi gariplikte vardı. Hemde çok büyük bi gariplik , eşsiz bir güç hissediyordu lord. Poena her ülkenin imparatoru yani her elementin ve gücün yaşayan temsilcileri kadar güçlüydü. Kısacası kendisine eşitti artık.
Yıllar sonra lordu yenebilen çıkmıştı demek. Yanlız bu yenenin 167 boylarında minik olacağını asla tahmin etmemişti. Tahmini ateş ülkesinin imparatoruydu. Cadıyı eline aldığını ve asla kaçış yolu bulamicağını düşünülüyordu şayet bulsada engelleyeceğinden emindi. Bu eminlik devam ediyordu hala fakat cadı gizli gizli asıl gücünü keşif etmiş bulmuş ve kapanmıştı , lordun ruhu bile duymamıştı. Bu lord için yenilgi sayılırdı, lord kabul etmesede yenilen birde kalbi vardı. Şeffaf bariyerde cadının gelişiyle yok olmuştu."Boşuna bana yaklaşma , dokunma canım yanıyor başka zaman gel"
"Seninle uğraşmıyorum poena , neler olduğunu anlamaya çalışıyorum neden bukadar kötü olduğunuda ? "
Cadı zar zor ayağa kalkmayı başardı. Lordun tekrar adımladığını görünce eliyle durmasını işaret etti.
"Alexe söyle ülkenin adını değiştirsin, lord maythew melekler ülkesindeki azizel olmaya karar vermiş sanırım ne bu yardım severlik , kendim yürüyebilirim sadece beni rahat bırak -ahh" cadının sırtı varlığını , ayaklanınca belli etti tekrardan.Lord cadıyı dinlemeyip saliseler içinde cadıyı kucakladı, cadı ne kadar çırpınmaya devamda etse , odaya yönlendirdi adımlarını. Cadıyı yavaşça yatağa yatırdı lord . "Neden böyle acılar içindesin ? Babam öldüğü gün asıl gücüm ortaya çıktığı gündü. Fakat acıdan çok zevk ve güç vardı içimde. Senin farkın ne anlat " cadı dolu gözlerini lorda çevirdi , gerçekten oda bilmiyordu neden acı çektiğini.
"Bilmiyorum , sadece ölecek kadar acı çekiyorum günlerdir ve bu acı hiç bitmiyor , sırtım her geçen saniye beni sanki ölüme yaklaştırıyor" yalnızlıktan canın acısını bile celladına anlatıyordu kadim oğlan. Lord cadının su yeşili taşlarla nakışlanmış sanat eseri gibi üstünü hiç düşünmeden yırttı . Cadının hemen omzunun biraz aşşağısında sembol vardı. Daire içinde paralel çizgiler vardı , ortasında yuvarlak karanlık bi ay. Çok sıcaktı bu sembol belliki cadının derisine kazınıyordu çektiği acıda buyüzdendi."Sen transına büyü anayımı çağırdın ? "
"Sen bunu nerden biliyorsun ? " lord cadıyı eski pozisyonuna yatırıp gözlerini cadıya dikti. "Dokuması olan bilirsinki ender kişilerdir, her gücün yaşan temsilcisidir. Büyü ana dışında buna sende dahil kimse o olmadan asli gücüne ulaşamaz , tabi sadece büyücü ve cadılar için. Ben onu yüz yıllar önce öldürüp ruhunu hapsettim ve sen onu hapsimden transınamı aldın ? "
Cadı ne diyeceğini bilmiyordu busefer gerçekten bilmiyordu onları nasıl transına aldığını."İsteyerek yapmadım diyeceksin biliyorum , artık dokumanı tamamladığın için büyü gücün , temsilci seviyesinde. Transına alıp asıl gücünü vermesi için evren yaptırmıştır. Birdaha yapamicaksın heveslenme." Lord sıkıntıyla nefesini verdi , sembolde karanlık yuvarlak ay vardı içinden bi ses bu ayın karanlık olmasının ucu kendisine dokunacak diyordu. "Eee minik cadı nedir gücün ? Bu sembol ne anlatıyor " cadı meraklı bakışlarını lorda yöneltti . "Ne sembolü ve gücüm nedir hala bilmiyorum ." Lord cadıyı kucaklayıp aynanın önüne getirdi. Yavaşça yere bırakıp sırtını aynaya döndürdü. Cadı sırtının tam acıyan yerinde aslında bi sembol olduğunu gördü. Ne hoş bi semboldü bu böyle , tam kendisine yakışan zarif ama karanlık.
Artık büyücülerin yaşıyan temsilcisiydi bu sembol kanıttı. Cadılar ile olan toplantısı acısı yüzünden bozulmuştu. Cadıların isteği , matthewin asıl gücüne rakip bi güç oluşmasıydı. Poena öyle olmadığını biliyordu , nedeni yoktu sanki emindi öyle bi gücü olmadığına.
Daha farklı bileydi fakat ne olduğunu tam hissedemiyordu. Gücünü alma yolu okadar zor ve acı doluyduki bedeninin cadıya söylememesi çok normaldi. Cadı sembolün anlamını biliyordu tabiki. Boşuna o sembol ona verilmemişti, geçmiş bilgisi ,büyü bilgisi okadar fazlaydıki başka kime verilebilirdi.Çizgiler cadının güçlerini anlamdırıyordu , içindeki kara ay ise asıl gücünün sembolüydü. Sabah uyandığında bambaşka biri olarak uyanacaktı.
Savaş kokuları...
Bir süre bölüm yazmayı düşünmüyorum , biraz görünür olduğunda tekrardan yazmaya başlarım 🦢🪽🤍
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝙼𝚊𝚛𝚒𝚎 𝚕𝚊𝚟𝚎𝚊𝚞 - 𝙶𝚊𝚢
Fantasía"Tesadüf diyorsun cadı ? " Herzamanki silahı olan maskeleriyle inandırmak istiyordu kadim cadı... + 18 sahneler mevcuttur uyarılır Bxb