Just You And You -Jaesahi

6

~~~

Saat 13.58
Asahi'nin kapmpüsünde son ders-

Yorgunluktan bayılmak üzereydim yada yorgunluğu hissetmemek için bayılmak istiyor da olabilirdim bilmiyorum ama yorulmuştum kafamda dört dönen tek şey buydu. Bu sabah kendimi biraz enrjik hissettiğimden dolayı üni'ye yine yürüyerek gelmiştim ama neyse ki benden önce dersi biten haru'ya mesaj atmış benim için arabamı getirmesini istemiştim ve dediğim şeyi bir an önce yerine getireceğini söylemişti. Tek dostum olduğu için evime istediği zaman girip çıkabilen biriydi bi nevi ev arkadaşım diyebilirim tek eksiği gece bende kalmaması oluyordu.

Hocanın dersin bittiğine dair bilgilendirme yapması ile ovaladığım şakaklarımdan elimi çekip önümde çantaya atılmayı bekleyen not tutmama yardımcı olan defterim ve kalemimi ait olduğu yere çantama fırlatırken öndeki küçük bölmesinden çıkardığım kürdanımın paketini açarak ağzıma yerleştirdim,bir yandan da telefonumu arka cebime sıkıştırmaya çalışıyordum. Ardından iki elimi cebimde konumlandırarak adımlarımı sınıftan çıkmak için hareket ettirmeye başladım.

Bölüm binamdan dışarı adımladığım sırada arkadaşlarıyla şakalaştığını düşündüğüm genç ve hafif iri yapılı birinin bana çarpmasıyla hızla geri çekildim ve karşımdaki genç gözlerini normalinden biraz daha fazla aralayarak özür diledi. Sadece başımı aşağı yukarı hareket ettirerek yetindikten sonra tekrar önüme döndüm ve büyük bahçeye doğru sıralanan merdivenlerden aşağı doğru hızla inmeye koyuldum.

Sonunda bahçeden de çıkabilmiş arabama doğru yol almışken arkamdan ismimle çağıran tanıdık gelen ses ile gözlerimi devirerek o yöne döndüm. Jaehyuk'tu. Yanıma yetişmek amacına attığı koşar adımlar ile dibimde bitmesi en fazla 5 saniyesini almıştı tahminimce.

"Asahi. Umarım acelen yoktur seni tutmak istemem. Sormam gereken küçük bir sorum var."

"Hayır yok. Sorabilirsin"

"Harika. Şeyi soracaktım buralarda çalışabileceğim part time işlerden bulabilir miyim. Yani cafe ve benzeri gibi anlarsın ya."

Çalışmak mı. Okurken mi. İyide fazla yorulmaz mıydı,dersler yeterince ağır değilmiş gibi bir de part time çalışmayı mı düşünüyordu.

"Part time iş mi. Okul ile beraber yorucu olmaz mı. Yani şüphesiz ki fazlasıyla  yorulucaksın ve sabahında tekrar okula gelmek zorunda kalacaksın."

"Aah evet asahi biraz öyle olacak ama çalışmak zorundayım aksi takdirde evin kirası faturalar başıma bela olur ve geçinmem için gerekli bu. Büyükannem artık çalışabilecek durumda degil bilirsin ya yaşlılık,onun yorulmasındansa benim yorulmam daha cazip:)."

Kurduğu son cümlelerde gülümsüyordu biraz şakaya vurarak söylediği şeylerin ardından sorduğu soru için düşünmeye başladım. Kendi kendime bilip gördüğüm mekanları göz önünde tartarak bir şeyler bulmaya çalışıyordum ama aklıma sadece bir yer geliyordu ki orası da neredeyse benim evime bir sokak kadar uzak mesafedeydi. Uzak gelebileceği için tereddüt ederek sordum ona.

"Bildiğim bir kafe var yani eğer eleman arayışlarına son vermemişlerse ama evinin nerde olduğunu bilmiyorum sana ters gelebilir benim evime biraz yakın çünkü."