0.7

679 54 19
                                    


Stüdyodan çıktığımda oldukça yorgundum bir an önce eve gidip kendimi yatağıma bırakmak istiyordum. Telefonumdan saate baktığımda 18:45'di. Sabahtan beri karegrofiye çalışmıştım.

Araba doğru yürüyecekken arabamın yanında iki tane izbandut gibi dikilen adamları görünce vazgeçtim. Ama onlar beni çoktan görmüş ve bana doğru adımlamaya başlamışlardı.

Hemen arkamı döndüm ve stüdyonun arkadındaki ıssız sokaklara daldım. Peki bu pek mantıklı olmamıştı çünkü burada kimse yoktu burada beni öldürüp bıraksalar birkaç gün sonra bulunurdum.

Soğukkanlı olmaya çalıştım. Başıma daha önce böyle bir şey gelmemişti. Ama beni takip etmeleri için oldukça mantıklı nedenlerim vardı. Zengindim, ünlüydüm, babam milli takımda antrenördü, ben şiddete uğrayan kadınları kurtarmak için bir derneğe üyeydim ve bir çok kez şiddete maruz kalan kadını kurtarmıştım. Onlardan birinin kocası olabilirdi.

Eşofmanın cebinden telefonu çıkardım ve rehbere girdim ilk karşıma çıka şey 'Aras' yazısı olmuştu hemen tıkladım. Telefon ikinci çalışta açılmıştı. Arkama döndüğümde adamlar adımlarını hızlandırmış bana doğru geliyorlardı.

"Aras yardım et. Takip ediliyorum, adamlar var peşimde."

 "Tamam sakin ol Ala nerdesin?"

 "Stüdyonun arkasındaki sokaklara girdim ama buralar çok tenha ve çıkmaz sokaklar var!" dedim ve adımlarım artık yürümekten çıkmış koşmaya başlamıştı.

"Hemen geliyorum, sen sakın telefonu kapatma. Caddeye çıkmaya çalış insanların olduğu yerlere git!" koşmaktan nefes nefese bir şekilde cevap verdim, "Aras kayboldum bulamıyorum peşimdeler! Aras panik atak krizine girmeye başlıyorum ilaçlarım yanımda değil!!" yavaş yavaş soluklarım azalıyordu ve benim başım dönmeye başlıyordu. Bununla birlikte adımlarımda yavaşlamıştı.

Adamlardan biri saçımdan tutup beni geriye çekince zaten ayakta durmaya zorlanıyorken bu darbeyle yere düşmüştüm. Telefonumdan sesler geliyordu ama beynim uğulduyordu ve gözlerim kararmaya başlıyordu.

Yüzüme ard arda darbeler alıyordum. Dudağımdan, kaşımdan ve burnumdan bir sıvı akıyordu ama tam olarak ne olduğunu anlayamaz hale gelmiştim. Artık sadece yüzüme değil vücuduma da darbe indirmeye başlamışlardı.

Sonra karnıma keskin bir sızı girdi. Elimde olmadan yüksek sesle inledim ve elimi karnıma götürdüm. Bir ıslaklık bulaştı elime fakat gözlerimi açamadığım için göremedim. Neydi bu böyle?

Bir süre sonra üzerimdeki gölgeler çekildi. Adım seslerini duydum. Gidiyorlar mıydı? Neden yapmışlardı bana böyle bir şeyi? Ne yapmıştım ben bunları hak edecek? Ne almıştım ki ellerinden bunları hak etmiştim? Kimdi bana bunları yapanlar? Ne istemişlerdi benden? Para mı istemişlerdi? Benden yararlanmak mı istemişlerdi? Canımın acımasını neden istemişlerdi?

Daha fazla düşünemedim bunları. Ya da düşünecek güç bulamamıştım kendimde. Sonrası zaten koca bir karanlık.

ARAS KARAHAN

Telefon Ala'nın çığlığı ile kapanırken ben oturduğum yerden kalkarak direk koçun yanına yani Ala'nın babasının yanına gittim. Antrenmandaydık ve su molası için oturmuştuk.

"Arkın hocam!" diyerek yanına koştum. "Ala, Ala aradı beni. Birileri takip ediyormuş çok korkmuştu telefon en son onun çığlığıyla kapandı adamlara yakalanmış olabilir. Stüdyonun arkasındaki ıssız sokaklara girmiş telaştan çok korkmuştu sesinden belli oluyordu hatta koşuyordu sanırım." tek nefeste söylediklerimle Arkın Hoca şoka girmiş gibiydi.

GÜN IŞIĞI/ TEXTİNGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin