1.6

278 29 4
                                    


-İYİ OKUMALAR DİLİYORUM AŞKLARIMM-

Bugün hava kapalı yağmur falan yağıyor ama ben acayip enerjiğim evde tepinip duruyorum 

(LÜTFEN OKUMAYA GEÇMEDEN ÖNCE OY VERİN)


Önümde akan yolu izlerken arkada sessizce çalan şarkıyı da dinliyordum aynı zamanda. Aras ile eve dönüyorduk. Biraz daha dolaşıp hava esmeye başlayınca geri dönmeye karar vermiştik. Sitenin olduğu caddeye girince yerimde kımıldandım. Aras arabayı otoparka park ettikten sonra inmiştik. Arabadan inince bilin bakalım karşımızda kimi gördüm?

BABAMII!

Babamda arabasından inmiş bagajdan -büyük ihtimalle annemin almasını istediği- market poşetlerini indiriyordu. Bagajın kapısını kapattı ve bize doğru döndü. Göz göze geldiğimizde önce bir üstümü süzdü sonra bakışlarını Aras'a çevirdi. Kaşları hafif bir çatılırken karar değiştirmiş gibi havaya kalktı.

Bende sevimli olduğunu düşündüğüm bir gülümseme ile babamın yanına gittim. "Annem mi istedi?" dedim. Babam da başını onaylarcasına salladı ve "Nereden geliyorsunuz bu saatte ikiniz?" bakışları Aras'a da kaymıştı.

Ne yalan atacaksın acaba şimdi he?

Kes sesini be varoş

"Ben Ecem'lere gitmiştim Aras da oradaymış dedi beraber gidelim sen tek başına dönme bende kabul ettim babacım."

"Eyvallah Aras. Hadi içeriye geçin." dedi ve oturduğumuz bloğa doğru yürümeye başladı. Dairelerimizin önüne gelene kadar sessiz geçmişti. 

Aras kapısına yönelmeden önce "İyi akşamlar hocam, iyi akşamlar Ala" demişti. Babamda anahtarını çıkartırken "İyi akşamlar oğlum" dedi. Aras babamın bakmadığına emin olduktan sonra tek gözünü kırparak kapısını açmıştı. Elimde olmadan gülümsedim.

Babamda kapıyı açınca içeriye geçtik. Yiğit de eve gelmişti annemle salondan konuşmaları duyuluyordu. Ayakkabılarımı çıkartıp babamın elindeki poşetleri aldım ve mutfağa koydum. Ve salona ailemin yanına geçtim. Yiğit bir şeyler söylüyordu. Pardon! Şeytan gibi vesvese veriyordu. 

Ama ne hakkında?!

ARAS!

Allah'ım neden her yerde bu çocuk?

Yiğit benim delici bakışlarımı görünce yerinde dikleşti. "Evet evet çok efendi çocuk Aras. Allah sahibine bağışlasın. Keşke Ala da onun gibi eli yüzü düzgün biriyle tanışsa." dedi annem. Ama beni bir öksürük tuttu sanki ciğerlerim parçalanacak. 

Yiğit köpkesi hemen anlayıp sırıtmaya başladı. Anneme ise geç indi sanırım jeton birden gözleri yerinden çıkacakmış gibi açıldı. Bu cümleleri kurarken Aras ile bir ilişkimiz olduğunu unutmuştu.

"Helal kızım, helal. Lan! Kalkıp su versene ablana." dedi babam sondaki cümleyi Yiğit'e söyleyerek. "Banane be! Eli ayağı var kalkıp alsın a-aa" ben sana çok güzel yediririm yalnız bu lafları.

Öksürüğüm kesilince söze girdim. "Ayy anne Aras'ın kardeşi Asu ne kadar güzelleşmiş gördün mü?" bu sefer kızarma sırası Yiğitteydi. Dur sen ben sana geliyorum şimdi.

GÜN IŞIĞI/ TEXTİNGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin