0.5

663 50 15
                                    

Tüm gece ağlamaktan gözlerim kıpkırmızı olmuştu. Aras beni kardeşi olarak görüyordu. İnsan kardeşi olarak gördüğü biriyle sevgili olur mu?

Aynadan kendime baktığımda gözlerimin içi kızarmış. Göz altlarım da morluklar meydana gelmişti. Omuzlarım düşük ayakta durmakta zorlanıyorum. Ben, ben olmaktan çıkmışım.

Kendime gelmek için sayısız kez yüzüme su vurdum ama gelemedim. O yokken ben kendimde değildim. Artık uzak duracaktım ondan mesajlaşmalarda da yavaş yavaş soğuk davranmaya başlayacak ve iletişimi mi koparacaktım.

Şimdi diyeceksiniz ufak bir şey için mi bunu yapıyorsun ama ufak değil aşık olduğunuz adam sizi kardeşi olarak görüyorsa bu ufak bir şey değildir.

Değer miydi onun için kendimi bu kadar yıpratmaya? Orası bilinmez.

Sonunda banyodan çıkıp odama girdim. Dün Arasla mesajlaşmadan önce Ecem ile alışverişe çıkmıştık. Ama ben gitmek istemiyordum. O mesajı yazana kadar bir ümit olabiliriz diyordum güzel kız bile demişti bana bunun için mutluluktan ağlamıştım ama beni kardeşi olarak görüyordu bu yüzden biz başlamadan bitmiştik.

Telefonumu elime alarak yatağıma oturdum. Saat 21:15'di. Ecem ile olan mesajlaşmamıza girerek yazmaya başladım.

Ala: Ecem ben gelemicem. Kusura bakma ama artık şu saatten sonra Aras'ın bulunduğu tek ortama bile girmek istemiyorum.

Ala: Size iyi tatiller. Tatilin tadını çıkarın.

Ece'm: Ala ne diyosun sen

Ece'm: Ne gelmemesi noldu Arasla kavga mı ettiniz.

Ala: Ecem yanıma gelir misin?

Ala: Sana çok ihtiyacım var şuan.

Ece'm: Tamam tamam ben hemen geliyorum.

*******

Kapı çaldığında gözyaşlarımı silerek kalktım yataktan. Silmem bir çare etmemişti çünkü ben sildikçe yerine yenileri geliyordu. Annem, babam ve erkek kardeşim annannemlere yemeğe gitmişlerdi bende hastayım gelmek istemiyorum diyerek evde kalmıştım o yüzden bu kadar rahat duygularımı yaşıyordum.

Kapıyı açtığımda karşımda elbetteki Aras'ı görmeyi beklemiyordum. Hemen kafamı arkaya çevirerek gözyaşlarımı sildim. Tekrar döndüğümde Aras kaşları çatık bana bakıyordu. "Ala noldu? Niye ağlıyorsun. Kim ağlattı seni bu kadar?" Sen ağlattın diyemedim. Sen mahvettin beni! Diye bağıramadım. "Ne vardı Aras?" dedim soğuk bir şekilde, sorularını es geçerek. Bir adım atarak evin içine girdi. İki eliyle yüzümü avuçladı ve baş parmaklarıyla göz yaşlarımı sildi. "Ne olduğunu söyleyecek misin güzelim?" o kelimeyi kullandığında yüzümde acı bir gülümseme oluştu. Kim kardeşi olarak gördüğü birine güzelim der.

"Hayır söylemeyeceğim. Ve lütfen mesafene dikkat et yanlış anlaşılmak istemem kimseye." dedim ve geri çekilerek aramıza birkaç adımlık mesafe oluşturdum. "Ala iyi misin güzelim? Bir şey mi yaptım sana karşı niye soğuk davranıyorsun bana." işte şimdi tüm sinirlerim arşa çıkmıştı.

"Sana ne Aras?! Seni ne ilgilendirir? Ben senin için sadece antrenörünün kızıyım. Ona göre davran! Ve mesafene dikkat et." dedim işaret parmağımı ona sallayarak. Aras bu olanlara anlam veremiyor gibiydi bu yükselişim onu şaşırtmıştı.

"Ala noluyor güzelim?"

"Söyleme işte onu söyleme bana öyle şeyler ben senin güzelin olamam. Bizim aramızda böyle şeyler olamaz, olmamalı." sesim artık yalvarırcasına çıkıyordu. "Neden olamazmış bizim aramızda bir şey?" dedi kaşlarını daha da çatarak.

"Olamaz işte Aras zorlama senin gözünde Ecem'den farkım yok. Daha fazla soru sorma. Lütfen git artık." dediğimde artık sesim fazla kısılmış çıkıyordu. Aras başka bir şey söylemeden evden çıkıp kapıyı sert bir şekilde kapattı. O gidince bende ekledim; "Hayatımdan, sitemden, şehrimden, benden ve kalbimden git artık."  














GÜN IŞIĞI/ TEXTİNGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin