GÜN IŞIĞI/ TEXTİNG

2.0

-İyi okumalar bebiklerimm-

Yumruk yaptığım elimi havaya kaldırdım ve kapıyı çaldım. İçeriden "gel" diyen babamın sesini duyduğumda kapıyı araladım ve içeriye girdim. Benim ardımdan da Aras girdi. Masanın önündeki koltuklardan birine oturduğumda karşımada Aras geçti oturdu ve güven vermek istercesine gülümsedi.

Ben de zoraki bir tebessüm yaptığımda babam söze girdi. "Evet. Sizin konuşmak istediğiniz konuyu ben zaten biliyorum en ince ayrıntısına kadar. Yani Ala'nın hamile kalıp bebeğini aldırmasına kadar." dediğinde anlamaz ve şok olmuş gözlerle babama bakıyordum.

"Noldu Ala hanım öğrenemeyeceğimi sanıyordun değil mi?" diye de devam etti babam. "Ne diyorsun baba sen? Ne hamile kalması ne bebeği aldırması?" diye sorduğumda babam sandalyesinde geriye yaslandı.

"Beni çok büyük bir hayal kırıklığına uğrattın kızım. Ya yasak ilişki yaşayıp hamile kalmak ne demek?!? Üstüne üstlük birde çocuğu aldırmışsın! Güneş Ala ben kızımı tanıyamıyorum kızım."

"Baba ne yasak ilişkisi ne hamilesi ne bebeği Allah aşkına?!?!" dedim gözümden istemsizce süzülen yaşlarla. Aras ise bir şey anlamıyormuş gibi öylece bizi dinliyordu.

"Ala yapma ya sen buraya zaten Aras ile bir cinsel ilişki sonucunda bebeği oldu fakat bebeğimi aldırdım demeye gelmedin mi?"

"HAYIR BABA! YOK ÖYLE BİR ŞEY! Ben sadece Aras ile bir ilişki yaşadığımızı sana söyleyecektim."

"He yani bu olanlardan bahsetmeyi düşünmüyordun öylemi babacığım." hale aynı şeyleri tekrarlıyordu babam.

"Baba öyle bir şey OLMADI! BİZ ARAS İLE DOĞRU DÜZGÜN TEMAS BİLE ETMİYORUZ SEN NE HAMİLE KALMASINDAN BAHSEDİYORSUN!" dediğimde kaşlarını çattı babam. Ama ben devam ettim. "Sana kim ne söyledi bilmiyorum ama senin bunlara inanman beni çok şaşırttı baba. Sen kızını tanımıyor musun ya?! Ben öyle bir şey yapar mıyım?"

"Kızım ben..."

"Baba  sen o an neye inanmak istediysen ona inandın. Bir süre konuşmasak iyi olur baba yoksa kalbini kıracağım." dedim ve bir hiddetle ilk odadan sonradan salondan çıkıp arabama bindim.

Arabayı çalıştırıp ana caddeden arabaların arasından makas atarak eve gitmeye başladım. Eve vardığımda yine aynı hiddetle merdivenlerden çıkarak zile bastım. Parmağımı zilden çekmediğim için Yiğit kapıyı söverek açtı.

Yüzüne bile bakmadan direk odama yöneldim. Dolabımdan büyük bir sırt çantası alıp içine bir kaç günlük kıyafetler doldurmaya başladım. O sırada Yiğit de odaya girmişti. "Abla ne oluyor? İyi misin sen?" dediğinde başımı iki yana sallayarak tekrar ağlamaya başladım.

Yiğit nazikçe kolumdan tutarak durdurdu beni. "Ne olduğunu anlatır mısın ablacığım? Babam ne dedi?"

Elimdeki kıyafetleri yatağa bırakırken kendimi  de yatağın yamacına bıraktım ve tek dizim önümde tek dizimi ise kıvırıp öyle oturdum. "Kim söyledi bilmiyorum ama birisi gidip babama benim Aras ile bir cinsel ilişkiye girip hamile kaldığımı ve bebeğimi aldırdığımı söylemiş. Ama yemin ederim Yiğit, yemin ederim ben Aras ile doğru düzgün temasa bile geçmiyorum."

Yiğit ellerini kaldırarak büyük avuçlarının içine yüzümü aldı ve göz yaşlarımı baş parmaklarıyla sildi. "Ben sana inanıyorum ablacım, sen yapmadım diyorsan yapmamışsındır. Babam nasıl böyle bir şeye inandı bilmiyorum ama ben senin arkandayım. Öyle bir şey yapmayacağını da biliyorum. Şimdi toparlan, eşyalarını da toparla bir kaç gün Ecem ablada kal. Kafanı toparla ve öyle geri gel. Anlaşıldı mı?" 

Kafamı sallayarak ona onay verdim ve ayağa kalktım. Yatağa bıraktığım kıyafetlerimi geri çantama koydum. Makyaj masamın çekmesinden makyaj çantamı aldım ve en gerekli şeylerden koyup makyaj çantasını da çantama koydum. Şarj aletimi, kulaklığımı ve bir kaç parça bir şey daha aldıktan sonra çantamın fermuarını çektikten sonra sırtıma taktım ve Yiğit'e döndüm.

Şakağıma derin bir öpücük bıraktıktan sonra geri çekildi ve, "Ben sana inanıyorum tamam mı ablacığım? Babam da hatasını anladığında sana gelecektir. Ben senin arkanda değil her zaman yanındayım, bunu unutma. Bir şeye ihtiyacın olursa bir telefon uzağındayım."

Dayanamayarak kollarımı boynuna doladım. "Teşekkür ederim Yiğit, çok teşekkür ederim. Senin gibi bir kardeşim olduğu için çok şanslıyım. Seni çok seviyorum kardeşim."

Benden ayrılırken "Eh vardır öyle yeteneklerim, her yiğidin harcı değildir Yiğit Bozkurt olmak ablacığım." dedi. Beni eğlendirmek için demişti bende ona uyarak, "Aman egonu sevsinler senin." dedim.

"Seven seviyor ablacığım, seven seviyor."

"Sende aşık oldun ya Yiğit gözüm açık gitmem artık. Neyse ya çok tuttun beni, hadi gittim ben."

********

Ecemlerin evinin önüne geldiğimde arabadan indim ve kapıya doğru yürümeye başladım. İki katlı müstakil bir evde oturuyorlardı. Bahçeden girerek kapıya ulaştım ve çaldım. Kapı Ata tarafından açılırken durmadan içeriye geçtim. Sırt çantamı salonun girişinde yere bırakırken koltukta oturan Ecem'in yanına oturdum ve başımı geriye yasladım.

Ata da içeriye girdiğinde merak dolu gözlerle bana bakıyorlardı. Ellerimi kaldırarak "Anlatacağım ama biraz soluklanıyım, çünkü sindirmem gereken şeyler ver." dedim.

Biraz sonra olan biten her şeyi anlattığımda yüzleri şekilden şekile girmişti Ecem ve Ata'nın.