6.bölüm~seni mook sandım...

83 8 16
                                    

"kızarmış gözlerini sevmedim" gem'in bu sözleri canımı yakmıştı, onun gözünde bir kimseydim, bu sözleri bana nasıl söyleyebiliyordu ki? gözlerimin dolduğunu hissedebiliyordum, şarkı dinlemenin beni sakinleştirdiğini biliyordum gem'in bu sözünü cevapsız bırakarak kulaklarımı kulağıma takmıştım. insanlarla konuşmakta pek iyi değildim onları dinleyip öğüt verebilirdim bunları yaparkende klasik özlü sözlerim dışında söyleyebilecek pek bir şey bulamazdım. olay kendime gelince sadece susup şarkı dinlemeyi tercih ederdim, insanlar çözülmeyi bekleyen yapbozlar gibiydi parçaları bir araya getirmediğin sürece onları anlayamazdın bende parçalarımı bir araya getirmelerine izin vermiyordum, anlaşılmak istemiyordum. bu düşüncelerim telefonumdan gelen bildirim sesiyle bölünmüştü, mesaj atan p'pond'du. mesajda;
p'pond👾~ nong! phuwin seni çok merak ediyor, onu bırakıp kaçmışsın. nolur bu mesajımı gördüğünde onu ara!
yazan buydu, üstten gördüğüm bu mesaja karşılık olarak ayağa kalkmıştım, aslına bakarsak şuan azar işitip açıklama yapacak psikolojim yoktu ama p'phu birini merak edince ağlayamaya başlardı bunu bildiğim içinde yanına gidiyordum. kapıyı açıp dışarıya adım attığımda birinin kolumdan beni çektiğini hissederek irkilmiştim, doğru ya gem'in evindeydim. unutmuştum, kulağımdaki kulaklıklarda çalan listen before i go  şarkısının if you need me, wanna see me better hurry 'cause i'm leavin' soon' sözleri çalarken gem gözlerimin içine bakıyordu, beni çekmesiyle birlikte beni kapıyla kendinin arasına almıştı. bir kolumu sıkarak tutuyordu, boşta olan elimle yavaşça bir kulaklığı çıkardığımda yavaşça ağzını aralayıp konuşmuştu "gitme..." nasıl yani? anlamıyorum, nereye gideceğimi sanıyordu ki? sakin hareketlerle "bırak beni gitmem lazım gem, senin oynadığın bu saçma sapan oyunla harcayacak vaktim yok!" bununla birlikte gem'in sıktığı kolumu gevşetmesini fırsat bulup kendimi kurtarmıştım. arkamı dönüp yürümeye devam etmiştim, yolda yürürken gem'i duymak için çıkardığım kulaklığımı kulağıma tekrar takmıştım. p'phu'ya söylemek için bahane ararken aklıma çok klasik ama p'phu'yu kolayca kaldırabileceğim bir fikir gelmişti, evinin önüne vardığımda yavaşça kulaklıklarımı çıkarıp boynumun kenarına doğru bırakmıştım. kapı zilini çalmamdan pek geçmeden kapı açılmıştı ve evet p'phu ve kıpkırmızı olmuş gözleri bana bakıyordu, ağzımı yavaşça araladığımda "pi özür dileri" cümlemi bitirmeme izin vermeden üstüme atlayıp beni kendine doğru çekmişti. beni sımsıkı bir şekilde kollarıyla sarıyordu, "bir daha bana haber vermeden kaybolma!" ağzından bu kelimeler çıkmıştı. "söz veriyorum pi, sana haber vereceğim ama açıklamama izin ver!" bu cümleleri söylerken sesimin titrediğinin farkındaydım, karşılık olarak "şu an bu önemli değil fot, yanımda olduğun için mutluyum!" cevabını almıştım. bir süre daha sarıldıktan sonra eve girip film izlemeye karar vermiştik, p'phu'nun oda arkadaşı p'dunk'dı ama ortalıkta görmeyince merak etmiştim, " pi? p'dunk nerde?" bu soruma gülerek cevap veren p'phu "joong ile buluşakmış, bize yeğen geliyor sanırsam!" nE? nasıl yani? p'phu niye böyle birşey demişti ki? kafamın karıştığını anlamış olsa gerek "sadece şaka yapıyorum nong!" demişti. yemek yiyip filmi açtığımızda saatin geceyarısına yaklaştığını fark etmiştim, p'phu'ya bakarak "pi saat geç olmuş gitmem lazım!" deyivermiştim *çünkü biraz daha gitmezsem sokakta uyuyacağım sanırsam* p'phu'nun beni kapıya kadar getirdiğinde "dikkatli git penguencik" demesiyle vedalaşmıştık...

gem'in evinin önüne vardığımda ışıkların açık olduğunu görmüştüm, beni mi bekledi acaba düşüncesine karşılık olarak aklıma mook'un evde olabileceği ihtimalide gelmişti. pek umursamadan kapıyı çaldığımda gem kapıyı açmıştı, yüzüne bakmamaya özen göstererek eve adımımı atmıştım, içeriden gelen alkol kokusuyla durakladığımda parmaklarımı kullanarak kokuyu içime çekmemek adına burnumu kapatmıştım. bir saniye o içmiş miydi? korkarakta olsa yavaşça kafamı gem'e çevirdiğimde gözlerinden sarhoş olduğu belliydi. niye içmişti ki? onu rahatsız eden bir şey mi vardı? gem'in üstüme doğru yürümeye başlamasıyla gerçek hayata geri dönmüştüm. gem üstüme yürümeye devam ederken bende geriye doğru adım atıyordum ta ki sırtımın duvara dayandığını hissedene kadar. duvara dayanmış bir şekilde gem'in ne yapacağını bekliyordum, yavaşça beni kollarının arasına aldığında korkarak "gem napıyorsun?" diye sormuştum. cevap vermeyip bana bakmaya devam ediyordu aslına bakarsak bana değil dudaklarıma bakıyordu, sarhoştu ve kesinlikle beni mook sanıyordu. kollarından kurtulmaya çalıştığımda duvara koyduğu ellerini belime götürmüştü, ne yaptığını anlayamıyordum! beni mook mu sanıyordu? "gem ben mook değilim!" bu cümleyi söylerken gözlerimin dolduğunu hissedebiliyordum. benim bu sözüme karşılık olarak gem "biliyorum fot" deyip dudaklarını dudaklarıma bastırmıştı. o ne yapıyordu? o beni öpüyor muydu? aklımdan geçen bu sorularla birlikte gem'in cidden beni öptüğünü idrak etmiştim. kurtulmaya çalışıyordum ama benden güçlü olduğu için kurtulmam imkansızdı, ne yapacağımı bilmediğim için karşılık vermiştim. ne yaptığımı bilmiyordum, sanırsam alkol kokusundan sarhoş olmuştum. tek bildiğim şu anda gem ile öpüştüğümüzdü, gem yavaşça kalçamı kavradığında irkilmiştim ve dudaklarımız ayrılmıştı. gem tereddüt ederek tekrar dudaklarımızı birleştirdiğinde yavaşça beni kucağına almıştı, bacaklarımı gem'in beline sarmıştım ve öpüşmeye devam ediyorduk. nereye gittiğimizi bilmiyordum ama öpüşmemiz hoşuma gitmişti, gem merdivenleri çıkmaya başlayınca yatak odasına gittiğimizi anlamıştım. yatak odasına vardığımızda gem beni kucağından yatağa doğru yatırmıştı, öpüşmemiz duraksamıştı. gem'in yüzüne aval aval baktığımda elini yüzüme götürerek gözümdeki yaşları silmişti, gem gözlerimdeki yaşları sildiğinde ağladığımı fark etmiştim "ağlama, seni üzmek istememiştim" bu sözleri söyleyen gem'di ve yavaşça yanıma uzanmıştı. sanırım ayılıyordu, yüzünü saklayarak konuştuğunda ağzından çıkan kelimeler "sarhoştum fourth kusura bakma seni mook sandım" olmuştu. gem'in ağzından çıkan bu yedi kelime beni paramparça etmeye yetmişti bile, yataktan hemen kalkıp odadan çıkmıştım. bütün eşyalarımı toparlayıp evden kaçtığımda ağlıyordum. nereye gideceğimi, ne yapacağımı bilmiyordum ama kaçmıştım çünkü artık kaldıramıyordum...

 nereye gideceğimi, ne yapacağımı bilmiyordum ama kaçmıştım çünkü artık kaldıramıyordum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

~bebolarım yeni bölüm geldi wuhuu😫😫🥳🥳 bölümü gecikmeli attığım için kusura bakmayın bu aralar biraz yoğunum, vakit bulamıyorum😫😫😭😭 i'm so sorry~

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

~bebolarım yeni bölüm geldi wuhuu😫😫🥳🥳 bölümü gecikmeli attığım için kusura bakmayın bu aralar biraz yoğunum, vakit bulamıyorum😫😫😭😭 i'm so sorry~

en yakin arkadasimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin