8.bölüm~ gem seni seviyor fourth!

89 10 31
                                    

"sanırım senden hoşlanıyorum fot..." bu kelimeler aklımdan geçerken halen gem'in kafası boynumdaydı. hoşlanmak... hoşlanmak neydi sahiden? evet ben gem'i seviyordum ama bunu münkün kılan şey neydi? aklımdan geçen bu sorular gem'in boynumda alıp verdiği derin nefesle bölünmüştü, ona cevap vermemiştim çünkü kız arkadaşı vardı. harbiden mook'a ne olacaktı? derken gem yavaşça konuşmaya başlayarak  "eğer merak ettiğin buysa mook'dan ayrıldım" demişti. bu sözlerine sinir olmuştum, benimle alay mı ediyordu? gem'in kafasını boynumdan ittirerek "geçen gün okulun arkasında öyle demiyordun ama, kızı yedin resmen!" diyebilmiştim. ayağa kalkıp yürümeye başladığımda arkamdan gelen seslerden gem'inde ayağa kalktığını anlayabiliyordum, kolumda hissettiğim ağırlığın gem'in eli olduğunuda biliyordum. tuttuğu elimden beni kendine doğru çekmişti, bana bir açıklama yapması gerekiyordu derken kısık bir sesle konuşmaya başladı "özür dilerim fourth, ben hepinize yalan söyledim aslında biz mook'la sevgili değildik sadece onunla birlikte oluyordum..." kısa bir sessizlikten sonra tekrar konuşmaya başladı "bunun ne kadar iğrenç bir şey olduğunu biliyorum ama bunun sayesinde seni sevdiğimi anladım" deyivermişti. bu çocuk ne saçmalıyordu? mook'u sikerken bana aşık olduğunu mu anlamıştı? gerçekten saçmalıyordu! sinirlenmiştim, "gem sen saçmalıyorsun! o kızı sikerken beni sevdiğini mi anladın diyorsun yani bana şimdi?" sinirden ağzımdan çıkan bu kelimelerle birlikte gem'in tuttuğu kolumu elinden kurtarmaya çalışıyordum. elimi kurtardığımda yerde duran çantamı alıp yürümeye başlamıştım, zaten sabah olmak üzereydi okulun tuvaletinde duş alır hazırlanırdım. yürürken ne kadar acınası biri olduğumu düşünüyordum, artık kalacak bir evim bile yoktu, uyuyacak, sığınacak bir yerimde yoktu. bu düşünceler arasında kaybolmuşken okula vardığımı fark etmiştim, hemen açık olan bir pencereden okula girip sessizce tuvaletlerin olduğu yere girmiştim. karşımda duran aynaya bakmam ve ne kadar iğrenç gözüktüğümün farkına varmam bir olmuştu, gözlerimin altındaki morluklar, cılız vücudum ve kıza benzeyen saçlarım... annemin demesine göre hiç erkeğe benzemiyordum, çok alıngandım, kız gibi davranışlarım vardı, çok narin ve kırılgandım ona göre iğrenç ve tiksindirici biriydim. kıyafetlerimi çıkarıp duşa girmiştim, avuç içime döktüğüm şampuanı saçlarımla buluşturmuş uzun bir süre köpürttükten sonra suyun altına girmiştim ve köpüklerin gövdemden akıp süzülüşünü izliyordum. saçımdaki şampuanın tamamen aktığından emin olduğumda duştan çıkıp okul üniformalarımı giymiştim, saçlarımı azda olsun durulayıp sınıfıma gittiğimde saate bakmıştım ve saatin daha yeni yedi olduğunu görmüştüm bu da bana uyumak için biraz zaman tanımıştı, sırama oturup kafamı masaya koyduğumda çok uyukum vardı...

sırtımda hissettiğim bir ağırlıkla gözlerimi aralamıştım, karşımda love'ı görmemle doğrulup ona içten gülümseyerek "günaydın" diyebilmiştim. love her zaman ki gibi gülücükler saçarak, yüzündeki güzel parıltısıyla "günaydın fotfot" demişti. her zaman yaptığı gibi bana milk ile dün ne yaptıklarını anlatırken duraksamış ve elini cebinde duran telefonuna götürmüştü, "sana milk ile çektiğimiz fotoğrafı göstermeliyim fot!" dediğinde birinin beni çağırdığını duymuştum. kafamı sınıfın kapısına doğru çevirdiğimde mook'un bana seslendiğini fark etmiştim, durduk yere benden ne istiyordu ki? "iki dakika dışarıda. konuşabilir miyiz?" bu cümleden sonra gem hakkında konuşacağımızı anlamıştım. kafamı sallayıp yanına doğru yürümeye başlamadan "hemen geliyorum love!" deyip mook'u takip etmeye başlamıştım. konuşmak için tenha bir yer arıyorduk, bulduğumuzdada mook durup burası güvenli dercesine yüzünü yüzüme döndürmüştü. iki üç dakika süren bir sessizlikten sonra mook "fourth, gem senden hoşlanıyor..." diyebilmişti. anlamamış bir ifadeyle yüzüne baktığımda ona "bundan nasıl bu kadar emin olabiliyorsun?" diye sormuştum, uzun bir süre yüzüme baktıktan sonra "sevişirken gözlerini kapatıp senin ismini inledi..." demişti dolu gözleriyle. bu ne demekti şimdi? "anlamadım mook?" dediğimde hafifçe sırıtarak "benimle sevişirken seninle seviştiğini hayal ediyordu, ben onu seviyorum ama o beni sevmiyor fourth, seni seviyor..." bu sözleri söylerken ne kadar acı çektiğini anlayabiliyordum bu yüzden mook'u kollarımın arasına alıp onu sardım ve kollarımın arasında ağlamasına izin verdim. mook kollarımın arasında ağlarken benim aklım mook'un söylediklerindeydi, gem beni mi hayal ediyordu? onunla seviştiğimi mi? o beni gerçekten seviyor muydu yoksa bu bir oyun muydu? ben bu soruların cevaplarını ararken mook kollarımın arasından ayrılıp gözyaşlarını siliyordu. gözlerimiz buluştuğunda "senin için çok zor olduğunu biliyorum ama korkmayıp bana bunları anlattığın için sana çok teşekkür ederim mook" diyebilmiştim. mook bana acı bir gülümseme takınıp yanımdan ayrılmıştı, bende ordan çıkıp sınıfa doğru yürümeye başladığımda aklım halen o sorularda takılı kalmıştı. sınıfın kapısına vardığımda öğretmenin sınıfta olduğunu  görmüştüm, sınıfa girersem azar yeyeceğimi bilerek kimseye gözükmeden bahçeye kaçmıştım. *ah kahretsin! telefonumda sınıfta kaldı* diye söylenirken okulun arka tarafındaki bir banka oturmuştum. aslına bakarsak bu olayın yaşanması işime gelmişti dün gece uyumadığım için yorgundum ve uyukum vardı birazcık kestirmeye ihtiyacım vardı, banka uzandığımda havadaki bulutlara bakıyordum. o kadar güzel ve narin gözüküyorlardı ki benim asla olamayacağım bir şekilde muazzam gözüküyorlardı. hep bir bulut olmak istemişimdir sadece havada süzülmek ve umursamamak, aralarından geçen kuşları, uçakları aldırış etmeyip kendi şekillerini asla bozmamalarına hep hayranlık duymuşumdur, kısacası bir şey olmak istersem bu şey bir bulut olurdu. yavaşça elimi havaya kaldırdığımda bulutlara dokunmayı çok istemiştim çünkü eğer onlara dokunursam onlar gibi güzel olacağımı düşünüyordum ama olmadı elime beklediğim hafiflikte bir şey değilde ağır bir şey dokunduğunda gözlerimi açmıştım ve bu şeyin bir el olduğunu gördüm. yavaşça kafamı yattığım yerin yan tarafına çevirdiğimde ise gem'in yüzüyle karşılaşmıştım...

selamm arkadaşlarrr!!! bölümü çok geç attığımın farkındayım çok özür dilerim kafa olarak bu aralar iyi değildim ama şimdi burdayımm😫😫💗💗🌟🌟

selamm arkadaşlarrr!!! bölümü çok geç attığımın farkındayım çok özür dilerim kafa olarak bu aralar iyi değildim ama şimdi burdayımm😫😫💗💗🌟🌟

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

waaaa😫😫😫💗💗🌟🌟

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

waaaa😫😫😫💗💗🌟🌟

en yakin arkadasimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin