7.bölüm~sanırım senden hoşlanıyorum

87 9 14
                                    

tw:sh

ölüm... ölüm neydi? yaşam ve ölüm arasındaki fark neydi? peki, yaşamı güçlü kılıp ölümü güçsüz kılan şey neydi?
her zaman insanların dünyaya belli bir amaç için gelip gittiklerine inanırdım, peki gelmek kelimesi gözümüze iyi gözükürken gitmek kelimesi niye kötü gözüküyordu? yaşamak cidden bizi güçlü mü kılıyordu? hiç sanmıyorum, bana göre yaşamak acı çekmek kelimesinin eş anlamlısıydı. insanlar dünyaya acı çekmek için gelirdi, dayanamayanlar insanların dediği gibi güçsüz olmayı seçerdi yani hayatlarını sonlandırırlardı ve bende bugün güçsüz olmayı seçiyordum çünkü daha fazla dayanabileceğimi sanmıyorum...

eşyalarımı toplayıp gem'in evinden çıktığımda halen nasıl öpüştüğümüz aklımdaydı, ben onu gem olduğu için öpmüştüm ama o beni mook sanıp öpmüştü. belki de bunu yüzüme söylemese bu kadar canım yanmazdı ama o bana açıkça seni mook sandığım için öptüm demişti. nereye yürüdüğümü bile bilmiyordum sadece içimden bu acının geçmesini diliyordum, saat geç olmuştu ve benim bu saatten sonra kalacak bir evim bile yoktu. bu düşünceler aklımdan geçtikçe ağlama şiddetim artıyordu, duraksayıp kendimi yol kenarına bıraktığımda göz yaşlarımı siliyordum, telefonumu yavaşça elime aldığımda gelen bildirimleri okumuştum. p'phu beni aramıştı ve birkaç tanede mesaj vardı, yazanlar şunlardı;
p'phu🌠: fot! biraz önce gem aradı ve olanları anlattı nerdesin?
p'phu🌠: eve gitmeyeceğini biliyorum nong! ve lütfen telefonunu açar mısın!
p'phu🌠: beni endişelendiriyorsun fot! nerdesin?
bu mesajları okuduğumda nasıl davranmam gerektiğini bilememiştim, p'phu'yu aramalı mıydım? ona yazmalı mıydım? ve bir anda üstten gelen bir haber mesajıyla irkilmiştim. mesaja tıkladığımda benim yaşımda bir çocuğun kendini öldürdüğü yazıyordu, merak edip mesajın üstüne tıkladığımda çocuğun kendini asarak öldürdüğü yazıyordu. aradığım şeyin bu olduğunu düşünmeye başlamıştım, yaşamak için amacım yoktu o zaman neyi bekliyordum ki? insanların beni dış görünüşüm ya da davranışlarım yüzünden yargılamasından bıkmıştım, insanlar beni yargılamaktan vazgeçmiyorsa ben vazgeçerdim. ayağa kalkmadan önce p'phu'ya bir mesaj atmıştım;
-her şeyin bitmesine çok az kaldı pi, beni merak etmene gerek yok💗
mesajı gönderdikten sonra telefonumu kapatıp cebime koymuştum, yürürken gerçekten bunu yapmak isteyip istemediğimi düşünüyordum ama artık çok geçti çünkü gem'in evinin yakınlarında olan tepeye varmıştım bile. cebimde olan telefon titremesi beni rahatsız etmeye başlamıştı, telefonumu tekrar elime aldığımda p'phu'dan ve gem'den gelen aramalar ve mesajlar vardı, beni niye rahat bırakmıyorlardı ki? gem'den gelen mesajları görmezden gelmeye çalışırken telefonum yine çalmıştı ve arayan p'phu'ydu. son kez sesini duymak istediğim için açmıştım;
"sikeyim fourth! nerdesin sen? son attığın mesajda neyin nesi?" durmadan bana soru sorup beni azarlamasına rağmen ben gülüyordum ve yavaşça konuşup "son kez sesini duymak güzel pi!" diyebilmiştim, onları özlemiydim acaba? p'phu'yu, p'pond'u, p'joong'u, p'dunk'ı peki ya gem'i? aklıma gelen bu düşünceyle gözümden akan yaşı yanağımda hissedebiliyordum "fot! sen ne saçmalıyorsun? nong cidden nerdesin sen?" gözlerimden akan yaşlarla "sadece mutlu olmak istiyorum pi" deyebilmiştim daha doğrusu göz yaşlarım daha fazla konuşmama izin vermemişti, p'phu korkarak konuştuğunda "fot! düşündüğümü yapmıyorsun değil mi?" bu sözleri canımı yakmıştı çünkü düşündüğünü yapmak üzereydim "beni özleyecek misin pi? sanırsam ben sizi özleyeceğim..." aslında bu cümlelerim acınası duyuluyordu sanki kurtulmak istiyormuşum gibi ama aslında bu acıya son vermek istiyordum. p'phu panik olmuştu belliydi, nefes alıp verişlerinden anlayabiliyordum ve konuşmuştu "nong beni yalnız bırakma..." bunu söylerken ağlıyordu. paniklemiştim, p'phu benim yüzümden ağlıyordu bir yandanda korkmuştum ne diyeceğimi bilemiyordum ve arkamdan bir ses gelmişti "FOURTH!" kıpırdarsam kayar düşer korkusuyla arkama dönememiştim, arkamdaki kişi her kimse bana giderek yaklaşıyordu. onu uyarmam lazımdı burası kaygandı ve daha fazla yaklaşırsa ikimizde aşağıya düşebilirdik "yanıma yaklaşma! ikimizde düşeceğiz!" diyebilmiştim ama halen bana yaklaştığını seslerden anlıyordum, konuşmuyordu sadece bana yaklaşıyordu. arkamdan gelip beni yavaşça tutup kendine doğru çeken kişi kendini kalkan olarak kullanıp ikimizide geriye doğru yere fırlatmıştı, canı çok yanmış olmalıydı. arkamı dönüp onun kim olduğuna bakmama izin vermeden beni belimden sarmıştı ve yüzünü boynuma doğru gömüp konuşmuştu "bir daha böyle bir şey yapma..." arkamdaki kişi gem miydi? sesi oldukça gem'inkine benziyordu ve kokusuda aynıydı. yavaşça arkamı dönüp ona baktığımda onun gem olduğundan emin olmuştum, halen yüzü boynumdaydı demek ki korkmuştu. bende istemedende olsa elimle saçlarını okşamaya başlamıştım "özür dilerim fot yalan söyledim, seni sen olduğun için öpmüştüm sadece sevmediğini sanıp bu yalanı uydurdum" *nasıl yani? peki beni niye öpesin ki gem?* aklımdan bu sorular geçerken bu soruyu gem'ede sormuştum "beni niye öpesin ki gem?" uzun bir sessizlik olduktan sonra gem "sanırım senden hoşlanıyorum fot..."demişti...

"demişti

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

yeni bölümle karşınızdayım arkadaşlar waa 😫😫😫 tw uyarısı yaptım lütfen yapmadım diye beni suçlamayın🙏🏻🙏🏻🙏🏻

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

yeni bölümle karşınızdayım arkadaşlar waa 😫😫😫 tw uyarısı yaptım lütfen yapmadım diye beni suçlamayın🙏🏻🙏🏻🙏🏻

en yakin arkadasimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin