İki yıl sonra...
"Emine!" Umut yoktu memleketlerine gitmişlerdi, Elvan ne zaman geleceklerini bilmiyordu. Ayrıca Umut gelse bile onunla konuşmayacaktı çünkü onu tek bırakıp gitmişti ve şimdi Elvan çok sıkılıyordu. Odasına çıktı ve kapıda Elvan'ın oyuncaklarını yere döküp oynayan bir adet Emine gördü. "Ya Emine! Yeter dağıtma odamı!" son dakika çıkan kardeş Elvan'ın başına bela olmuştu. Kardeşi Emine'nin doğduğu günü çok net bir şekilde hatırlıyordu.Tarih bilmem kaç yıl 2003
Ali'nin annesi Şükran teyze annemin neyi olduğuna bakmıştı ve en sonunda doktora götürmemiz gerektiğini söyleyerek doktora gitmiştik.
Hastane salonunda bilmem kaç saat bekledik. Annemin hamile olduğu ortaya çıktı, iki aylık. Emine doğduğunda ise Ela gözleri, kumral saçları, biçimli dudakları ve küçük burnu ile tamamen babama benziyordu."Elvan!" diye seslenen annesi yüzünden tüm düşünceleri bir anda aklından silindi "Hazırlan beş dakikaya çıkıyoruz!" nereye diye sormadı Elvan, hoş sorsaydı bile bir şey değişmeyecekti çünkü iyi kötü yine gitmek zorundaydı, ne zaman büyüyecekti ki? Yılbaşında taktığı beyaz çantanın içerisine eşyalarını doldurdu, ön gözünü ise ilaçlarını koymak için açtığında Umut'un yılbaşında verdiği zarfı gördü. Çoktan unutmuştu o zarfı, tam açacaktı ki Umut'un ona dediği sözler aklına geldi ''biz ayrıldığımız zaman oku' demişti, şuan ayrılmışlardı ama iki güne geri dönerdi Umut. Onun bunu demek istemediğini biliyordu, onun bahsettiği ayrılık çok uzun süreliydi. Zarfı Rapunzel kitabının arasına sıkıştırdı ve çantasına ilaçlarını koyup üstüne yeşil elbise giyerek saçlarını ördü ve salona indi. "Hazırım!" diye annesine seslendi Elvan. Çok geçmeden annesinin merdivendeki ayak seslerini duyarak ona döndü, "Üçünüzle beraber gidemem ayrıca İsa ile Emine daha çok küçük orada duramazlar, Elvan eğer Nezaket teyzen müsaitse bir iki saat idare etsin bizi." Elvan evden çıktı ve koşarak Nezaket teyze'nin apartmanına giderken Ali'nin ona seslendiğini duydu. "Elvan nereye?" "Nezaket teyzeye, annemle dışarı çıkacağız, İsa ile Emine'ye bakabilir mi diye soracaktım." "Bize bırak iki yıldır komşuyuz nede olsa. " Elvan bu fikri annesine söylemek için eve gitti, dönüşünde de oyun oynayabilirdi Ali ile. "Anne!" çok geçmeden annesinin 'Efendim?" diyen sesini işitti. "Ali çocukları bize bırakabilirsiniz dedi." diye şakıdı Elvan. İlk başta annesinin içine pek sinmesede hem iki yıldır onlara hiç kötülüğü dokunmadığı için hemde doğumunda yanında oldukları için onlara güvenip İsa ve Emine'yi Ali'nin annesi Şükran teyzeye bırakıp yola çıktılar. Elvan ile pazara gelmişlerdi, çarşamba pazarı mahallenin vazgeçilmeziydi, Elvan her gördüğü elbiseleri, oyuncakları almak istiyordu. "Anne bunu alabilir miyiz?" diyerek barbie evini gösterdi, annesi fiyatına baktı, çok uygun olmamasına rağmen gönlü olsun diye kızına o barbie evini aldı. Eve dönüyorlardı, annesini Berrin teyze arıyordu. Annesi aramayı açtı "Mahideciğim hakkını helal et biz Adanada kalıyoruz."
•••
Bu arama hayatımın dönüm noktası olmuştu. Çocukluğum haline gelen çocuk gidince benim içimde bir boşluk oluşmuştu, çocukluğum sanki hafızamdan onun gidişiyle beraber silinmişti. Biz ise çok geçmeden annemin ölümü ile birlikte halam ve üç kardeş Ankara'ya gittik.
Annemin aldığı barbie evi ise son hediyesi olarak kaldı, benim paketini açmaya bile korktuğum barbie evi..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ASKER YILDIZI
Historical FictionAnnem, babamı askere uğurlarken bana bir efsane anlatmıştı; Eğer insan ölürse, onunla beraber doğan yıldız gökyüzüne küsermiş. Bu da babanın yıldızı, asker yıldızı.. Günlerden 12 Aralık, babamın yıldızının, asker yıldızının gökyüzüne küstüğü tarih