SAVİOR LOVE

ufak çaplı bir kriz

  Hee hyung Sunwoo'yu masaya davet ettiğinden beri Riki'nin siniri bitmek bilmedi. Sunwoo sürekli olarak özür dileyip dursada, Riki son pişmanlık fayda etmez dedi. Şimdi ise arada bir bana bakıyor, kontrol ettikten sonra önüne dönüyordu.

Cep telefonumu elime alıp saate baktım. Çok geç olmuştu. Üstelik son içilen bardaktan sonra başım dönmeye başlamıştı. Arada bir kontrolsüzce hareket ediyorum. Bu elimde bile değil.

***

Gözlerimi yavaştan aralıyorum. Bu bile beni fazla zorluyor. Kendimi çok yorgun hissediyorum. Yardıma ihtiyacım var. 

Başımı tutarak doğrulduğumda çokta iyi olmayan bir manzara gördüm. Sunwoo ve Heeseung hyung neredeyse hiç derecesinde birbirlerine yapışmış yatarken, yatağımın üzerinde ama alt kısmında yatan Riki mışıl mışıl uyuyordu.

Telefonumu alıp hepsinin bu komik anını çektim. Çekerkende epey bir güldüm. Bir bardak su alıp terasa çıktım.

Elimdeki telefona bakarken suyumu yudumluyordum. Galeride elimin bir çarpışı ile dün geceye ışınladım resmen. Bu fotoğraf ağzımdaki suyu püskürttü.

Fotoğrafta ben ve Riki vardık. Riki beni kucağına almış, ben ise ona sarılmıştım. Endişeli bir şekilde daha çok yana kaydırdım. İyi ki bundan başka fotoğraf yoktu.

Sadece Hee hyungun saçmalıkları vardı. Galerinin sonuna dek sürekli dün geceki fotoğraflara baktım.

"Günaydın küçük"

Sesin geldiği tarafa döndüm. Kapının ağzında güneşi eli ile engelleyen bir adet Sunwoo gördüm. Saçları tamamen dağılmıştı. Hee hyungun dudak kreminin izi yanağında parlarken onu birine benzetiyordum.

"Günaydın sözde hyung ama gerçekte zorba Sunwoo"
"Öyle deme alınırım"
"Alınman sence de normal değilmi?"
"Kötü bir başlangıçtı kabul ediyorum"
"Bende seni Heeseung hyungun kollarına defediyorum."
"Güzel geceydi onu da kabul ediyorum"
"Çıkar ağzındaki baklayı"
"Biraz konuşmak için peşinden geldim"
"Bilmiyorum yani düşünmeliyim"
"Hadi Eunchae"
"Iyi tamam gel"

Yüzümde adeta bir nefret hakimken Sunwoo'ya bakmamaya çalışıyorum. Onu gördüğümde çünkü ne diyeceğimi şaşırma ihtimalimi düşünüyorum.

"O gün Riki ile kavgalıydım. Sende gelince peşine düştük. Bizim için büyük senin için küçük bir sorundu. Seni okuldan kaçırdıktan sonra... O gün olanlar tamamen bilinçsizdi. Chahyun sonrasında bana karşı konuştu. Videolaeın yayınlandıktan sonra içimde beni bitiren şeyler oldu. Senden özür dilemek için okula gelmeni bekledim. Ama sen hiç gelmedin. Bende son olarak buraya geldim."
"Bak Sunwoo açık konuşcağım"

Ona döndüğümde gözlerindeki endişe ve duygu karışıklığı o kadar belli ediyorduki. Ne diyeceğimi şaşırtmıştım. Kendimi toparlamaya çabaladım. Çok geçmedi. Derin bir nefes alıp dudaklarımı araladım.

"Riki ile aramızda geçen şeyleri yarım yamalak biliyorum. Sırf Riki'yi yerden kaldırdığım için peşime takılmana şaşırmıştım. Ogün o kova içinde eski fobimin travmasını artırmıştın. Bu yüzden senden nefret ediyordum. Hala da değişen bir şey yok gibi. Ama sormak istediğim birşey var"
"Sor"
"Riki ile aranda olan şey sadece Chaelin yüzündenmiydi?"
"Tam değil ama çoğu bu sebepten"
"Geriye kalan kısım"
"Biz Riki ile kreşten beri arkadaştık. Ben o ve Eric. Ortaokulda yeni arkadaşlar edindi. Benden tamamen kopma derecesine geldiğinde bende yeni arkadaş ortamı kurdum. Sürekli olarak bana bu konu yüzünden baskı yaptı. Bunun da intikamı var"
"Hee hyungla ne alakası var"
"Basketbol maçları"
"Siz basketboldamı oynuyorsunuz?"
"Tabiki de"
"Gidiceğiniz zaman beni de götürün"
"Tamam olur. Afedildim mi?"
"Tam değil. Ama ilerideki hareketlerin bunu değiştirir"
"Ha bu arada cidden güzel kızsın"

Yutkunamadım. Kafamı direkt olarak başka bir yöne çevirdim. Ne oluyor. Önce Riki şimdi Sunwoo. Bunlar beni utançtan öldürecekler herhalde.

Yanımda kahkaha atmaya başladığında kafamı git gide eğmeye başladım. Cidden yerin dibine girmek istiyorum. Neden şurada bir oyuk açılmıyor. AAAGGHHH.

"Neye gülüyorsunuz?"

Bu Riki. Nerde duysam tanırım bu sesi. Uykulu hali daha mı güzel. Çok hoş. Kafayı yiyecem.

"Gelsene"
"Geldim Sunwoo da Eun niye yüzümüze bakmıyor"
"Küçük biraz utandı ya. Kıpkırmızı oluşunu bizden saklıyor."
"Birkere ben kızar-"

Onlara dönüp parmak sallamaya çalışırken Riki eli ile ağzımı kapatmıştı. Gözlerimi kısarak ona yanıt verdiğimde sadece sırıttı. Iyi bakalım.

O kadar sert tutmuyordu. Ağzımı hızla aralayıp avuç içini dişledim. O ise drama queen olmayı tercih etti.

"AGGGHH EUN ELIM KOPTU NE YAPTIN SEN!"
"Getir öpim geçsin"

Hiç çekinmeden elini uzattığında Sunwoo bize gülerek kendini kaybetmişti. Riki ise elini öpmemi beklerken ben tekrar dişledim.

"Çok ayıp Eun. Ben sana böyle mi öğrettim"
"Sen değil miydin biri sana "beni öp" gibisinden birşey derse ısır diye"
"Yoo kim demiş"
"A dur o başkasıydı"
"O başkası kim?"
"Seni ne ilgilendiriyor"
"Çünkü... çünkü... tanıma şansım var."
"Teyze oğlum tanıyabildin mi?"
"Hmmm.. çıkaramadımya"
"Röntgen misin sen?"
"Sen iste yeter"
"YETERRR DAHA FAZLA FLÖRTLEŞMEYIN VE GIDIN KAHVALTI HAZIRLAYIN!"

Eli ile başını tutan Heeseung hyung tüm dikkati üstüne çektiğinde hepimiz ayaklandık. Sunwoo Riki'nin sırtına binip aşağı indiğinde peşlerinden gitmek için koştum. Ama o ses beni durdurdu.

"Hong Eunchae dur olduğun yerde "
"P-peki"
"Korkma ayol gitsinler diye şey ettim"
"PUHAHAHA hyung en iyi seçim"
"Burada Heeseung hyung var. Gel şu salaklar gelmeden biz yemek yapıp yiyelim."
"Hemen en sevdiğim hyungum"
"Benim gibi kaç hyungun var"
"Yaptığı iş ile övünen teyze oğlum var ama hiç sevmiyom. Birde az önce sözde hyung olan ama içi zorba olan bir hyungum oldu. Ama favorim sensin."
"Oppa demen kalmıştı"
"HEESEUNG OPPAA!!"

Kollarımı açıp ona koşmaya başladım. Gözlerimi hafif kırparken o ara eve girip kapıyı örtmeye çalışıyordu. Durup gülmeye başladım.

"Tamam tamam sadece bir şakaydı."