felix koş

283 42 11
                                    

Felix gece, Hyunjini uzun süre sonra görebileceği için heyecan yapıp uyuyamadığı için çok uykusuz kalmıştı. Yaklaşık 3 derstir uyuyordu ve şuan 4. derse giriyoruz. Felixi uyandırmak isteyen hocalara dün uyuyamadığını söyleyip ona notları sonra verebileceğimi söyledim. Karşı çıkmadılar. Okulun ilk günü sonuçta, bir şey olmaz zaten.

4. dersimiz yabancı dildi fakat ingilizce öğretmenimiz gelmedi. Hasta olduğu için gelmemiştir diye düşünenler vardı aramızda. 5 dakika geçmeden sınıfa müdür geldi ve açıklama yaptı. 3 ay sonra 11-C ile basketbol maçımız olacakmış ve oynamak isteyenlerin ismini yazdırması gerekiyormuş. Çok şanslı(!) biri olarak iki sınıftan da katılmak isteyenlerin isimlerini ben alacakmıșım. Müdür öğle arasında bu işi halletmem gerektiğini söylediği için şuan 11-C'nin öğrencilerini arıyordum. Yeni gelen birisi de varmıș, onun ismini kesinlikle yazmak zorundaymışım. Tanımadığım, bilmediğim kişiyi ismini öğrenmeden nasıl yazabilirim ki?

Aha gördüm avımı
11-C'den Chan
Hızlıca yanına koşup durdurdum onu.

"Selam Chan"

"Selam Jisung?"

"Müdür basket maçına katılmak isteyenlerin isimlerini almam için beni görevlendirdi de. Kimlerin katılmak istediğini biliyor musun?"

"Ah.. sanırım Hyunjin ve Minho katılmak istiyordu ama pek emin değilim. Gidip onlarla konușsan daha iyi."

Minho mu? Hani şu bizim sabahki fenomen olup kızların ölüp bittiği Minho? Okula yeni gelen?

"Minho?"

"Görmedin sanırım. Bugün okulumuza transfer olan yeni çocuk."

Müdürün ismini kesin yaz dediği çocuk Minho muydu?
Neden kesin olarak yazmak zorundayım ki belki çocuk istemiyor? Bu zamanda tanınmış kişilere de rahat yok herhalde.. yazık.

"Haa anladım. Peki teşekkür ederim görüşürüz o halde."

"Rica ederim, görüşürüz."

Bay popüler yaptı yine yapacağını. Gel bi de onu ara şimdi kocaman okulda.

...

Öğle arasının bitmesine 15 dakika kaldı ve ben hala Hyunjinle Minhoyu arıyorum. Açlıktan bayılmak üzereyim.

"Jisung!"

İsmimi duymamla arkamı döndüm. Felix bana doğru koşuyordu. Arkasından da Hyunjin ve Minho geliyordu yürüyerek.

"Tünaydın Lix, sen uyanana kadar öğlen oldu."

"Sebebini biliyorsun ama.. neyse ya ben şey için gelmiştim gözümü açtım baktım tepemde Minho var Hyunjinle gelmiş isimlerini yazdırmak için bende dedim ne ismi falan e tabi uyuyordum meğerse müdür gelmiş maç olacak falan demiş ve canım arkadaşım Jisung beni uyandırmamıș. Seni arıyorlardı bende getireyim dedim."

"Felix beni açlıktan kurtardın herkesin ismini yazdım bir tek onlar kalmıştı. Bulamadım diye aç kalacağımı düşünmüştüm müdür öğle arası bitmeden isim listesini getir demişti. FELİXİMM." diyip sarılmıștım ona. Canım arkadaşım beni açlıktan kurtardı.. ölecektim ben akbabalar uçuşacaktı tepemde.

Felixten ayrılmama sebep olan Minhonun sesiydi.

"Jisung dediğiniz çocuk bu mu?"

"Ne oldu beğenemedin mi? Tabi ben senin gibi tüm okul tarafından tanınmadığım için kim olduğumu yeni öğrenmen normal."

"Sen niye sürekli laf sokma derdindesin? Ne alıp veremediğin var benimle?"

"Bir şey yok. Sinir bozucu geldin gözüme bende uğraşayım dedim."

Garip, anlamamıș olan bakıșları üzerimde hissedebiliyordum. Bu garip anı bozan ise bu sefer Hyunjin oldu.

"Merhaba Jisung, geliș amacımızı unuttuk. İsimlerimizi listeye yazabilir misin lütfen?"

"Tabii."

Felixin şuan bayılmak üzere olduğundan çok eminim.

"E madem Minho da katılıyor.. bende ismimi yazacağım."

"Deli falan mısın?"

"Deli olabilirim ama en azından saçım patlıcana benzemiyor."

Minho tam ağzını açmış bir şey söyleyecekti ki zil çaldı.

"Ji, listeyi-"

"Felix koş!"

Listeyi geç götürdüğüm için cezaya kalmayı istemiyordum açıkçası.

___________________________________

oy verip yorum yapmayi unutmayin ♡

🫧

bana mi asiksin // minsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin