Annem beni arayıp gece gelmeyeceğini, iş arkadaşının yerine de nöbet tutacağını söylemişti. Bende mecburen geceyi Felixlerde geçirdim.
Felixle bir anlaşma yaptık, paşamız olan bay popüler dün ile ilgili bir şey sorarsa cevaplamayıp, hatırlamadığımızı söyleyecektik. Felixi bu fikire zor da olsa ikna edebilmiştim. Zorbalamak zorunda değildi sadece bana ayak uydursa yeterli olurdu.
Şuan 5. derse girmek üzereyiz ve ben Minhoyu hala görmedim. Okula gelmedi mi acaba? Tüh ya günün eğlencesi kaçtı ne yazık ki.
...
Okul çıkışı Felixle birlikte markete gidip yiyecek bir kaç şey almıştık. Sahilde oturup yiyecektik. Ama bilin bakalım benim zeki arkadaşım kimleri davet etti? Hyunjinle Minhoyu tabi ki başka kimleri davet edebilir ki?
Çıkışta Hyunjin gitmeden önce onu durdurup sahildeki heykelin oraya gelip gelemeyecegini sormuştu. Hyunjin gelebileceğini söylemişti fakat Felixin bunu ne için sorduğunu anlayamamıştı. Gözlerinden belli oluyordu garibanın. Felix, Hyunjine eğer Minhonun işi falan yoksa onu çağırmasını da istemişti. Hyunjin de onayladı tabi. Felixin aşk işleri yüzünden bu hikayede yanan Han Jisung (ben) oldu.
Şuan Felixle sahildeki heykelin yanında bekliyorduk.
"Lix, biz yemeye başlasak mı? Gelecekleri yok herhalde."
"Hyunjin geleceğini söylediyse gelir."
"Ben senin yerinde olsaydım hemen herkese güvenmezdim Lix. Hyunjin olsa bile güvenmezdim yani."
"İnsanların morallerini düşürme konusunda çok iyisin Ji."
"Biliyorum, çok teşekkür ederim Felixcim."
"Rica ederim Jisungcum."
Bu konuşmanın üzerinden yaklaşık 5 dakika geçmişti ve biz Hyunjinin sesini daha yeni duyuyoruz ne yazık ki.
"Geldik! Geciktiğimiz için üzgünüm, Minho başta gelmek istemedi ama sonunda ikna edebildim."
"Keşke etmeseydin, paşamızın keyfi bozulmuştur şimdi."
Hyunjin yüzünde şaşırmış bir ifadeyle bana bakıyordu, bizim popülerimiz ise her zamanki gibi o soğuk yüz ifadesini takınmıştı ne çirkin ne de yakışıklı olan o suratına.
"Ji! Ehh.. Jisungun tavırlarını bir köşeye bırakalım şimdilik, hadi cipsleri yiyelim! " Felix, kankam bak ortamı çok güzel toparladın şuan.
Temiz çimlik bir yer bulmuş, oraya oturmuştuk ve cipslerimizi yiyorduk. Felix sürekli farklı farklı konular açıyor, Hyunjinle sohbet ediyordu. Ben ise şuan bulunduğum ortamdan çok rahatsızdım. Üzerimde olan Minhonun bakışları beni aşırı derecede rahatsız ediyordu. Kurbanlık koyun kesiyor sanki gözleriyle..
"Ne bakıyorsun Mona Lisa tablosu yok karşında."
Minho sanki birden kendine gelmiş gibi yerinde irkilmiști.
"Pardon, dalmışım." diyip başka tarafa bakmaya başladı.
"Pişt patlıcan, bir sorun mu var?"
Bir anlığına insanlık yapasım geldi."Hayır, yok."
"Peki."
"Bir de patlıcan demez misin?"
Eğlencesi kaçar o zaman ama..
"İyi o zaman başka bir şey diyeyim? Mango nasıl?" Bunu dememle hafifçe kıkırdamıștı.
"Mango ne alaka?"
"E ismin Minho, Minho da mangoyla benziyor."Yüzünü büyük bir gülümseme kapladı. Tavşana benziyor bu?
"Gülümseyince tavşana benziyorsun." diyip gülmüştüm. Minho da bunu duyunca gülümsemesi daha da genişledi.
"Ben tavşansam sen nesin?"
"Bilmem?"
Düşünüyormuş gibi yaptı.
"Hmm.. sincap?"
Sincap mı?
"Sincap?"
"Hm hm sincap."
"Güzelmiş."
Sanırım ben de diğer herkes gibi Minhonun etkisine kapılıp iltifat etmiştim.. ağzımdan kaçmıştı daha doğrusu.
___________________________________
auryinaa icin minho oldu mango PUWHJXBWJDN
oy verip yorum yapmayi unutmayin ♡
🫧
ŞİMDİ OKUDUĞUN
bana mi asiksin // minsung
FanfictionOkulun popüler çocuğu Lee Minho'nun neden bu kadar sevildiğini anlamayıp ona sinir olan Han Jisung Jisung kendisiyle uğraştıkça ona daha da çok aşık olan Lee Minho 🫧