Biz Ferit'le hala sarılıyorken,Gülgün anne yanımıza geldi. "Oğlum nerelerdeydin. Çok korktuk Ferit"deyip, sarıldı. Ben ise onları yalnız bırakmak için Ferit'ten ayrıldım.
Gözyaşlarımı silip odaya çıktım. Kapıyı açınca derince bir nefes alıp kendimi koltuğa attım. 5-10 dakika sonra Ferit odaya girdi. "Seyran,"dedi, yaşlı gözlerle. Ona bakmadım. "Ben,dışardaydım zamanın nasıl geçtiğini anlamamışım. Özür dilerim,bir anda gittim haber vermedim. Çok özür dilerim." Yanıma yaklaşıp koltuğa oturdu.
Ben manzarayı izliyorken o da bana bakıyordu. Hem sinirlenmiş,hem de endişelenmiştim. Ama içimde bir his daha vardı...Şüphe gibi bir şey. 'hayır Seyran,adam sana bu kadar yakın davranıyorken seni kötü hissettirecek birşey yapmaz.'deyip kendimi avutmaya çalıştım.
Ferit'in kolumu dürtmesiyle kendime geldim. "İyi misin?" Gözlerine gerçekten mi der gibi baktım. "Çok iyiyim ya, gerçekten çok iyiyim."dedim,gözlerim dolu doluyken. "Bak ben çok çok özür dilerim. Yemin ederim ki,"duraksadı,biraz düşündü ve devam etti. "Ben seni üzmek için birşey yapmadım,yapmam da zaten."
Gözlerime utançla bakıyor gibiydi. "Nerdeydin." "B-ben dışardaydım."dedi ve önüne döndü. "Dışarıda olduğunu anlayabiliyorum. Nerdeydin? Kimleydin?
Neden bana haber vermeden gittin?"dedim. "Benim birazcık hava almaya ihtiyacım vardı,yani daralmıştım. Sonra arkadaşlarım arayınca yanlarına gittim,zamanın nasıl geçtiğini anlayamadık.""Ferit 9 yaşında mısın! Eşek kadar olmuşsun,ama hala sanki annene bahane uyduruyormuş gibi salak saçma şeyler anlatıyorsun! Çocuk değilim ben,senin bu salakça oyunlarına kanmam ben anladın mı! Evlendiğimiz ilk günden böyle salacak mısın kendini sen?! Eğer öyleyse bana yaklaşma,benimle konuşma ve ilişme!"
Yüzüne bakarak bağırdıktan sonra ayağa kalktım. Pijamalarımı almak için kıyafet bölümüne gittim. Ferit'in hala arkamdan baktığını anlayabiliyordum. Ona bakmadan hızlıca banyoya girdim,makyajımı temizleyip saçlarımı taradıktan sonra banyodan çıktım. Ferit hala koltukta oturmuş yeri izliyordu?
Haline her ne kadar üzülsem de ona acımadım. Yatağıma girip uzandım. Ferit hala yere bakıyordu. Sonunda bana baktı ve yastığını alıp koltuğa uzandı. Bir süre tavanı izledim.
Ferite baktığımda onunda dolu gözlerle beni izlediğini gördüm. Kafamı ondan çekip yana döndüm ve gözlerimi kapattım.
Tüm bu olanlar sanki olmamış gibi davranacaktım. YADA,hayır! Herşey olmuş ve hiçbir şey açıklığa kavuşmamış gibi davranacaktım,ki öyleydi de. Onların canlarına okuyacaktım. Onlar siyah mı diyor ben beyaz diyeceğim haydi bakalım hodri meydan!
Ferit bana doğru düzgün hiçbir şeyi anlatmamışken,ben herşey normalmiş gibi davranamam. O adama gününü göstereceksin Seyran,ama ilk yapacağım şey bu işi bitirmekti. Ferit'e de söylediğim gibi ben aptal değilim,onun yalanlarına inanacak yaşı çoktan geçtim.
"Zamanın nasıl geçtiğini anlayamadık"sözüyle bir yere varacağını sanıyorsa, bırakayım da sansın.
Sabah uyandığımda aklımda hala bu düşünceler vardı ve bunları yapmakta da gayet kararlıydım. Aklımdan bu düşünceleri sildim ve yastıkta kafamı kaldırdım,ama karnımda bir ağırlık vardı.(masalah iliskiye girmeden hamile olan tek kisisin🥳)
Düşüncelere o kadar dalmıştım karnımda uzanan Ferit'i görmemiştim. Çalışma masasının sandalyesini yatağın yanına koymuş ve ona oturmuştu. Bir eli ile elimi tutuyor diğer eli ise gitmemi istemiyormuş gibi belimi kavramıştı. Kafası karnımda,yüzü bana dönüktü. Uykusunda bile yakışıklı olmayı başaran tek erkek olabilirdi. Elimi yanağına götürdüm ve çıkmaya başlayan sakallarında gezdirdim. Ferit'i sevmiyordum,ona aşık değildim. Ama içimden bir his bana çok yakın olduğunu . 'Siz aynısınız,acılarınız aynı,sevdiğiniz;yapmak istediğiniz herşey aynı. Bir süre sonra birbirinize tamamen alışıp güveneceksiniz,ki zaten alışmaya başladınız bile.'diyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Serendipçe🤍ʏᴀʟı çᴀᴘᴋıɴı
Любовные романыSerendipçe;Aramazken bulunan,mutlu tesadüf. Mutlu kaza. Serinledikce her bilinmeyen gunlerde lukatvde🥳🛐💍💗🤩🐄💨