10. bölüm

633 83 74
                                    

İyi okumalar 💗

.

Derin bir sessizlik, sonrasında duyulan ugultular, insanların şaşkın bakışları ve öfkeden yükselen sesler..

"Bu da ne demek oluyor kralım!"

"Efendi Young-sik, beni sorgulama hakkınız olduğunu sanmıyorum ve söylediklerimi duydunuz."

Bununla bir sorunu olmayan kişiler memnun olup tebessüm ederken yan yana duran kraliçe ve Hoseok ise kralı izliyordu. Hoseok, mutlulukla gülümserken kraliçe şaşkınlıkla bakıyordu.

"Böyle bir şey olamaz. Bu kabul edilemez. Sizin bir omega'nız var zaten ve o hamile."

Jungkook, ilk birkaç saniye düşünüyormuş gibi yapıp kısa bir kahkaha attı. Bakışlarını Young-sik'den çekip karşısında kendisini izleyen Hoseok'a çevirdi. Bir süre bakışarak sadece gözlerle konuştular, sonra ise kral huzurunda bekleyenlere karşı konuştu.

"Aranızdan birinize bile, bir eşim olduğu hakkında tek kelime söyledim mi?"

"HAYIR KRALIM."

"Öyleyse bir eşim yokmuş efendi Young-sik."

"Bu.. bu saçmalık! Oğlum hamile, boynundaki mühür?"

"Onu benimle değil, alfa'sı ile konuşun, onların sorunu bu. Komutan Namjoon! Buraya gelin ve eşinizin yanında durun rica ederim, insanlar yanlış anlıyor."

Herkes dikkatle olanları izlerken Namjoon gelip krala saygısını sunup Hoseok'un yanındaki yerini aldı. Kraliçe şok olmuş bir şekilde etrafında olan olayları izliyordu.

"Böyle birşey olamaz! Hoseok ne demek bu."

"Askerler, tutun şu adamı!"

Young-sik, Hoseok'un üzerine öfke ile atılırken kralın emri ile asker tarafından iki kolundan tutulmuştu. Jungkook, basamakları inerek Jimin'in karşısında durup gözlerine baktı.

"Kraliçe'm, teklifimi kabul ediyor musunuz?"

"Ne- ne demek oluyor bunlar, Hoseok?"

Kraliçe'nin kurdu sevinçle ulurken kendisi hâlâ olayları kavrayamıyordu. Prens gözlerine beklenti ile bakarken kendisi ne yapacağını bilemiyordu. Kalbini ve kurdunu mu dinlemeliydi yoksa aklını mı?

"Sadece kalbinizi dinleyip kabul edin kraliçe'm, herşeyi öğrenecek ve pişman olmayacaksınız."

Jimin, bir süre yanında kısık sesle konuşan Hoseok ve Namjoon'u izlemiş, daha sonra ise kralın gözlerine bakarak uzattığı elini tutmuştu. İçten bir tebessümle aldığı karşılık kalbinin titremesine sebep olurken ikili el ele tahta giden basamakları çıkmıştı.

Salonda tebrik ve alkış sesleri yükselirken Hyuk ve Young-sik, bütün itiraz ve bağırtılarına rağmen nöbetçi askerler tarafından sertçe tutuluyordu. kral ve kraliçe olması gerektiği gibi son basamakta durup karşı karşıya gelmiş, Jungkook, Jimin'in alnına naif bir öpücük kondurmuştu. Daha sonra ise gözlerindeki mutluluğun yerini öfke alırken karşısında bekleyenlere yönelik konuşmuştu.

"Yeni kraliçeniz, omegam Jeon Jimin.. itiraz edenin yada tek yanlış kelime kullananın statüsü umursanmadan kellesi alınacaktır! Çok önemli bir konu daha var. Tahta çıktığım ilk gün kan dökmek istemezdim ama öğrendiklerimden sonra tek bir gün bile beklemek istemiyorum.

Saray heyetinden efendi Young-sik, Hyuk, emrinde olan komutan ve askerler, hepsinin zindana atılmasını ve yarın ibret olsun diye sarayın avlusunda kellelerinin alınmasını emrediyorum!"

WİLD FLOWERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin