WİLD FLOWER

17. bölüm

İyi okumalar..

Vien gözünü açalı üç gün olmuştu. Sanki son üç aydır herkes keder içinde değilmiş gibi, bir anda canlanmışlardı. Vien ilk gözlerini açtığında, karşısında gördüğü alfası ve kraliçesi Jimin'e sarılarak ağlamıştı. Daha sonra ise küçük kızıyla tanışmıştı. Min seo çok güzel bir bebekti, melek gibiydi ve Vien, meleği sayesinde hayata gözlerini tekrar açmıştı.

Şimdi ise tüm olayların üzerini kapatmış, güzel günler yaşamak için söz vermişlerdi bir birlerine. Bütün yaraları hep beraber saracaklardı.

"Daha iyi misiniz? Saraya dönelim isterseniz?" 

Kraliçe Jimin, Vien ve Hoseok öğlen saatlerinde daha fazla içerde oturmaya dayanamayıp sarayın arka bahçesinde yürüyüşe çıkmışlardı. Normal bir zamanda geç saatlere kadar oturur sohbet ederlerdi lakin bu defa durum başkaydı. Vien henüz yeni iyileşmişti ve kraliçenin ise riskli hamileliği sebebiyle sürekli dinlenmesi gerekiyordu. O yüzden Hoseok ikiliye içeriye girmeyi teklif etmişti.

"Gidelim gidelim, Vien çok yoruldu."

Vien, iki omegaya hak vermişti. Bugün gerçekten hiçbir şey yapmadığı halde çok yorulmuştu. Hem kızını da özlemişti, hemen görmesi gerekiyordu. Üç omega muhabbetlerine devam ederek saraya girdiklerinde, Vien ve Hoseok kraliçenin yanından ayrılıp kendi odalarının yolunu tutmuştu. Riskli hamileliği sebebiyle sürekli basamak çıkmak zorunda kalmaması için sarayın ilk katında kendisi için hazırlanan odaya geçmişti kraliçe Jimin. Kral Jungkook, omegasının yorulmasını istemiyordu.

Kraliçe odaya girdiğinde dolabına yönelip rahat bir takım çıkarıp üzerini değiştirdi. Sürekli ağır hanboklarla gezdiği için rahatsız oluyordu ve büyüyen karnı, onu daha çok yoruyordu. Üzerini düzeltip yatağına doğru yürüdüğünde açılan kapıyla yüzünde büyük bir gülümseme oluştu.

"Alfam..."

Kral Jungkook, odadan içeri girdi ve kapıyı ardından kapattı. Yatağa oturup omegasını kucağına aldı hemen, kaç saattir görmemişti ve çok özlemişti. Gerçi omegası yanında olsa bile özlüyordu
onu.

"Omegam.. nasılsın güzelim?"

Kucağına oturttuğu omegasının yüzünün her bir noktasını öperek gülüşüne sebep oldu. Kraliçe ise bu ilgiden çok memnundu.

"Bugün biraz yorgunum alfam.. her yanım ağrıyor sanki."

Kral Jeon, eşinin yanaklarını sertçe öperek geriye çekildi ve kucağındaki bedeni yatağa yatırdı yavaşça. Üzerindeki ince parçaları çıkarıp iç çamaşırıyla kalmasını sağladıktan sonra komodinin üzerine uzanıp masaj yağını aldı. Eşinin vücuduna şimdi masaj yapacaktı ve huzurlu bir uyku çekmesine sebep olacaktı.

Omuzlarına, beline, karnına ve bacaklarına ağır ağır masaj yaparken arada güzel sözler de fısıldıyor ve eşini şımartıyordu.

"Sence bebeğimiz kız mı olur, erkek mi?"

Omegasının alt karnına masaj yaparken tebessüm etti alfa. Onun için cinsiyetin bir önemi yoktu, aşık olduğu, kalbini verdiği eşi ile ikisinden bir parça olacaktı sonuçta. Ama yine de kendisinden bir cevap bekleyen eşine yanıt verdi.

"Cinsiyeti önemli değil güzelim, sağlıkla alalım kollarımıza, yeter."

"Haklısın alfam. Ama bazen düşünmeden edemiyorum nasıl olacak diye. Ya'da olacak mı diye... İlk bebeğimiz yaşasaydı nasıl olurdu mesela.."

Derin bir nefes alarak geriye çekildi alfa. Bazı günler kendisi de düşünürdü ama kapanan yaraları kanatmanın alemi yoktu. Sırtını yatak başlığına yaslayıp omegasını kolları arasına çekti ve sırtını göğsüne yaslamasını sağladı. Boynuna dudaklarını bastırırken bir yandan da karnını okşayıp masaja devam ediyordu.

"Bende bazen düşünüyorum, bebeğimiz yaşasaydı nasıl olurdu diye. Her şeyin bir sebebi vardır güzelim, emin ol. O yüzden geçmişe bakmayalım artık, gelecek güzel günlerimize odaklanalım."

"Öyle yapalım alfam.."

***

Alfa Yoongi, omegası Taehyung ve minik omega kızları Ae Cha, kral Jungkook ve kraliçe Jimin'i görmek için kimseye görünmeden saraya gitmişlerdi. Saray içinde, yakalanmadan hasret dolu üç günün ardından ise yaşadıkları köye, yuvalarına dönmüşlerdi birkaç saat önce.

Taehyung, kraliçe Jimin'in hediye olarak Ae Cha'ya aldığı kıyafetleri ve altınları yerleştirirken Yoongi ise uykusunu alamadığı için huysuzlanan kızıyla ilgileniyordu. Ae Cha çok güzel ve uslu bir kızdı lakin uykusunu alamadığında tam tersi olabiliyordu.

"Yoongi, Ae Cha hâlâ uyumadı mı?"

Tekrar uyutsun diye eşinin yanına bıraktığı kızını hâlâ uyanık gören omega bıkkın bir nefes aldı. Ae Cha uykusuzluk yüzünden huysuzlanırdı ama alfasının umrumda değildi. Yoongi minik kızının huysuz hallerini de severdi, o yüzden uyutmak yerine onunla oyunlar oynamaya çalışırdı. Şuan olduğu gibi.

"Omegam ne yapabilirim ki, uyumuyor kızımız.."

Taehyung eşinin bahane sıraladığını biliyordu, çünkü Ae Cha'nın gözünden uyku akıyordu lakin alfasıyla nasıl baş edecekti bilmiyordu işte. Sinirle homurdanıp kızını aldı kolları arasına. Yanağını öperken alfasına göz devirip odaya geçti. Bir süre uğraştıktan sonra sonunda uyumuştu küçük omega. Derin bir nefes aldı ve dikkat ederek odadan çıkıp kapıyı aralık bıraktı.

Salona geçtiğinde, alfası da hemen ayaklandı. Mutfağa geçmek için hareketlenen omegasının beline elini sarıp kendine çekti hemen.

"Çok özledim seni, omegam.."

Omuz silkti omega. "Yüzüme baktığın yok tabi, özlersin."

"Kızımızı kıskanmış olamazsın?"

"Hayır kıskanmadım tâbi ki.. ama en son ne zaman benimle ilgilendin hatırlamıyorum alfam. Özlüyorum seni."

Yoongi gülümsedi bu siteme. Bu aralar biraz ilgiyi kesmişti, eşi haklıydı. Ae Cha diş çıkardığı için fazla huysuzdu ve hâliyle ilgi gerekiyordu. Alfa ise eşine işlerde yardımcı oluyor geri kalan vakitlerde kızıyla ilgileniyordu. Omegasının beline ve bacaklarına kollarını sarıp kucağına aldı. Yatak odasına geçerken esmer tene dudaklarını bastırıyordu.

Yatağa yatırdığı omegasının yanına uzanıp kolları arasına aldı. Gülümseyen yüzüne bakarken kalbi aşkla dolup taşıyordu.

"Siz olmasaydınız ben ölürdüm.. sen ve kızımız beni hayata bağlıyorsunuz. Güzel omegam.. gönlümün sultanı."

Duyduğu güzel sözlerle kıkırdadı omega. Alfası sürekli böyle güzel sözler söyler keyfini yerine getirirdi. Çok zor günler yaşamışlardı, çok yanlışlar yapmışlardı ama hepsi geçmişte kalmıştı. Kraliçe Jimin ne zaman ki Yoongi'yi bütün kalbiyle affetmişti, işte o zaman mutlu bir şekilde yeni hayatlarına başlamışlardı.

"Alfam.. öper misin beni.."

Yanıt vermesine gerek yoktu. Usul usul yaklaşıp omegasının dudaklarını öperken gelecekteki tüm günlerinin böyle mutlu ve huzurlu olması için dualar etti alfa. Ne olursa olsun, onlar da mutluluğu hak ediyordu.

••

Gelecek bölüm, final...