11. bölüm

616 81 67
                                    



İyi okumalar<33

..

Herşey konuşulmuş, sırlar bir bir ortaya çıkmıştı. Başından beri planlanan son gerçekleştiği için herkes mutluydu. Konuşulmayan tek şey ise Yoongi'ye ne olduğuydu.

Başından beri gözyaşları eşliğinde konuşulanları dinleyen Taehyung, sesinin titremesine engel olamadan konuştu.

"Y-Yoongi... Ona ne oldu peki?"

"Prens Yoongi saldırıya uğradı ama korkmayın birşey olmadı, durumu iyi."

Komutan Namjoon, büyük gamzelerini gösterecek şekilde gülümseyerek yanıtladı Taehyung'u. Konuşmanın başından beri sessiz kalan Jimin ise merak ettiği soruyu sordu.

"Peki ölen kişi kimdi?"

"Krala yapılan saldırı sırasında ölen askerlerden birine aitti. Hyung'um ve kraliçe'nin mühürlü olmadığını biz biliyoruz sadece, başkaları bilmiyor. Kraliçeyi eşim ilan ettim, kralın öldüğünü ve mühürün etkisiz olduğunu öne sürdüm. O yüzden Yoongi'nin yaşadığı ortaya çıkamaz. Bunu halka açıklayamayız."

Jungkook'un konuşmasının ardından Seokjin devam etti.

"Kralımız haklı. Sadece burda olan kişiler olarak bunu saklamak zorundayız, ölümün inandırıcı olması içinde böyle birşey yaptık. Şimdi kimse kraliçenin yeniden mühürlenmesini sorgulayamaz, çünkü ortada bir mühür yok."

Herkes anladığına dair yanıtlar verirken Jimin'in gözleri Jungkook'un hareketlerini izliyordu. Kral inatla onun gözlerine bakmıyor, bakışlarını kaçırıyordu. Konuşmanın sonuna gelince Jungkook, Taehyung'a bakıp tebessüm ederek konuştu ve herkes görevlerinin başına dağılmaya başladı.

"Hyung'um sizi odanızda, Ae Cha'nın yanında bekliyor."

Tebessüm ve gözyaşları bir birine karışırken Taehyung teşekkürlerini sıralayıp koşarak odadan çıktı. Biran önce Yoongi'ye gitmesi gerekiyordu.

Birkaç dakika içerisinde boşalan odada Jungkook ve Jimin yanlız kalmıştı. Sessiz bir süre Jimin, Jungkook'a, o ise boşluğa baktı. Daha fazla dayanamayan kraliçe derin bir nefes alıp konuşmaya çalıştı.

"J-Jungkook-"

"Sonra kraliçe'm, sonra."

Evet konuşmaya çalıştı ama Jungkook'un sözünü kesip odadan çıkmasıyla bu girişimi yarıda kaldı. Jungkook kızgındı. Ruh eşi, omega'sı, olan biteni kendisine anlatmadığı için kızgındı. Tâbi bunu da Jimin'den kaçarak ve söyleyeceklerini duymazdan gelerek belli ediyordu.

******

Taehyung büyük bir heyecanla odasına doğru hızlı adımlarla yürüdü. Kapıdan içeri girdiğinde gördüğü görüntü ile olduğu yerde kaldı. Yoongi yatakta oturmuş hemen yanında uyuyan kızının saçlarını okşayıp başına küçük küçük öpücükler bırakıyordu.

Taehyung, kapıyı ardından kapatıp önündeki sahneyi izlerken dayanamadı ve dudakları arasından kaçan hıçkırıkla elini ağzına kapattı. Gözyaşları yanaklarını hızla ıslatırken gelen sesle Yoongi'nin bakışları onu buldu, endişe ile yanına doğru adımladı.

"Güzelim, ağlama."

Merakla sordu ama yanıt alamadı alfa. Taehyung, kollarını beline sarıp başını göğsüne yaslarken daha içli ağlamaya devam etti. Çok özlemişti, çok seviyordu ve çok pişmandı.

Alfa'sını kırdığı için, acımadan o sözleri
söylediği için pişmandı. Kaybettiğini sanmıştı.. eşini kaybettiğini, ruhunun bedeninden ayrıldığını sanmıştı. Şükür ki, eşi karşısında duruyor, ona sarılarak saçlarına öpücük konduruyordu.

WİLD FLOWERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin