12. bölüm

981 94 73
                                    




İyi okumalar 💖

....

"Sizi dinliyorum kraliçe'm?"

Odadan içeri girer girmez tek kaşını kaldırıp sordu kral, kraliçe ise kapıyı kapatıp karşısına geçti. Bakışları Jungkook'un yüzünde gezinince ona olan özleminin daha çok arttığını hissetti Jimin.

"Bana kızgın olduğunu biliyorum ama böyle yapma lütfen..."

"Sana kızgın değilim kraliçe'm, kırgınım
ve sanırım buna hakkım var?"

Kraliçe bakışlarını kaçırıp alt dudağını ısırdı sertçe. Jungkook, tadını özlediği dudaklara saldırmamak için büyük bir savaş verirken başka yöne baktı. Hemen affedemezdi kraliçesini.

"B-ben, seni kaybetmekten korktum, yanımda olmasan bile yaşadığını bilmek istedim."

"Beni kaybetmekten korktun ama aynı zamanda benden kaçtın öyle mi? Hiç mi güvenmedin bana? Anlatsaydın bir çözüm yolu bulurdum ben."

"Öyle değil.. sana güveniyorum, çok güveniyorum. Söylersem sessiz kalmaz birşeyler yaparsın diye korktum, sana birşey olmasın diye."

"Bilmiyorum, şuan ne düşünmem gerektiğini bilmiyorum. Ya hiçbir şey bilmiyor olsaydım? Onların oyununa gelip gerçekten mühürlenseydim? O gece odana gelip sana tekrar sordum belki anlatırsın diye ama yok.."

Jungkook'un isyanına rağmen sesi
yumuşacıktı, karşısındakini kırmaktan korkuyormuş gibi. Kraliçe ise haklı olduğunu bildiği için başını önüne eğip sessiz kaldı bir süre. Jungkook, alamadığı yanıt yüzünden iç çekip pencere önüne doğru yürürken kraliçe'nin sesi yerinde durmasını sağladı.

"Benim kimsem yoktu, hiç olmadı. Sonra sen geldin... Hayatımda hiç yaşamadığım mutluluğu yaşadım ben. Sonra bebeğim hayatıma girdi, varlığını bile tam hissedemezken gitti benden. Sadece sen kalmıştın ve ben seni de kaybetmek istemedim. Hiçbir şey umurumda değildi, sen yaşayacaktın benden uzakta olsa da yaşayacaktın."

Son cümlesini hıçkırıkları keserken ellerini yüzüne kapattı kraliçe. Kaybetme korkusunu defalarca kez yaşamıştı ama Jungkook'u kaybedemezdi ki. Kralın ise atacağı trip bu kadardı işte, hızla arkasını dönüp omegasını kolları arasına
aldı.

"Ağlama, ağlama lütfen özür dilerim.."

"Senin bir suçun yok ki, neden özür diliyorsun? Hatalı olan benim."

"Hatalı falan değilsin. Başından beri bana söylemediğin için kırıldım sadece. Biliyorum sende haklısın ama en başından bir birimizden bir şeyler gizlersek olmaz, sadece biraz olsun bana güvenmeni istiyorum. Benim için bile olsa bizden vazgeçme istiyorum."

Kraliçe, kralın göğsüne gömdüğü yüzünü kaldırıp gözlerine baktı, kral ise yanaklarını okşayıp göz yaşlarını sildi hemen. Jimin'in özlediği temasla gözleri kapanırken iç çekti.

"Söz veriyorum bundan sonra hiçbir şey gizlemeyeceğim senden. Sadece beni affet, senden uzakta olmaya dayanamıyorum."

"Bende. Bende dayanamıyorum."

Yüzleri bir birine yaklaşırken arada santimler kala Jungkook, zorlansa da geri çekilmişti. Jimin'in gözleri şokla açılırken Jungkook, boğazını temizleyip konuşmuştu.

"Öncelikle bir kaç saate Yoongi hyunlar gidiyor, onları yolcu ettikten sonra da sizin cezanızı halledelim kraliçe'm."

"Ceza?"

"Evet kraliçe'm, hâlâ sana biraz kızgınım ve senin cezanı çekmen gerekiyor."

Kulağına kısık sesle fısıldadı ve Jimin'i arkasında tüyleri diken diken bir şekilde bıraktı. Genç kral kapıdan sırıtarak çıkarken kraliçe zorlukla yutkundu, kesinlikle hiç iyi şeyler olmayacaktı.

WİLD FLOWERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin