6.Yıldız

7 3 0
                                    

Kuron'un kapının öteki tarafından ayrıldığı ve görüşmeyi yapmak için evin balkon tarafına ilerlediğini duymamın ardından biraz daha sakinleştim. Jyra'nında ,sanırım stresini mobilyalardan çıkarmış olacak ki, sesi artık gelmiyordu. Dikkatlice ellerimi sırtımın arkasına birer dayanak olarak atıp daha rahat bir oturma pozisyonuna geçtim. Elbette beraberinde atardamarımdan bir kaç santim ileride duran yassı bıçak da benimle beraber geldi. Gözlerimi kapatıp derin bir iç çektim ve gözlerimi tekrar açtığımda karşımdaki kadının titremeye başladığını gördüm.

"Biraz üşümüş gibisin, ceketimi verebilirim güzellik."

"Buz küvetine girme sırası sendeymiş gibi konuşuyorsun, ister misin Dragna?"

"Hey, biraz sakin ol. Bileklerinin ileriye atılmasını hiç istemem. Hayatım birazcık buna bağlı da şuan."

"Lanet olası şok tabancasını anlarım ve nöro şok ilaçlarını da. Ama buz küvetini anlamıyorum. Aslında size teşekkür etmem gerekir. Siz üç aptal beni buz küvetine koymuş olmasaydınız vücut fonksiyonlarım ile beyin nöro çiplerim arasındaki bağlantı sağlanamayacaktı çünkü ilaç ile uyutuluyordum. Buz küveti kan akışını yavaşlatır ve tahmin edersin ki damarlarımda gezen nöro şok ilaçlarının yavaşlaması ve beyin akışımın düzene girmesi sonrasında hapishane niteliğinde kullandığınız küvete ve güvenlik sistemine sızmam, bunlar işten bile değil. Biraz daha mantıklı birisi olmanı beklerdim."

Bıçağı boğazımda bir kadın için ekstradan iğneleyici sözler sarf ediyordu. Amacı ne, beni kızdırmak mı ? Ona saldırıp kendimi öldürtmemi sağlamaya mı çalışıyor ?

"Yirmi dakika öncesine kadar geçtiğimiz geceye dair hiçbir şey hatırlamıyordum ve seni neden buz küvete soktuğumuz hakkında hala net bir fikrim yok. Hafıza kaybı yaşadığım için bana verilen bilgilere göre senden "ceset" diye bahsedildiğinden ötürü ölü olarak bedenin bozulmasın diye buz küvetinin içerisine yerleştirdiğimizi düşündüm. Dün gece bunu neden bilinçli yaptığıma gelecek olursak sanırım senin bir ağ gezer olduğun bilgisi hatta bir ağ koşucusu olduğun bilgisi bize verilmediği için buz küvetine kilitlenmenin ve üstüne krom bir kapının örtülmesinin yeterli olacağını düşündüm. Sylvia aşkına. Sana bunları neden anlatıyorsam..."

Kadın verdiğim bilgilere dayanarak sanki yakın bir arkadaşı ile sohbet ediyormuşçasına gülümsemeye başladı ve oturduğu pozisyondan tekrar ayağa kalktı.

"Ön yargılarımın boşa çıkmasına sevindim Dragna, sandığımdan bir tık daha zekiymişsin."

"Teşekkür mü bekliyorsun ?"

"Hayır, sadece buradan gitmek ve çirkin suratlarınızı bir daha görmemek istiyorum."

"Bizi atlatsan bile Dyjra bundan hiç hoşlanmayacak ve seni yakalaması için başka bir ekip kiralayacak. Bunu biliyorsun."

"Bu kadar uyum içerisinde çalışan bir ekip bulması biraz zaman alacak. Ekibiniz dengeli, ön saflar için implantlar taktırmış bir adet gergedan, çevikliği ve ninja - hacker oluşu ile tehlike saçan bir nöro kadın ve..."

"Ve ne ?"

Yoksa biliyor muydu?

"Ve sen. Seni tanımlamak için şuan kelime bulmakta güçlük çekiyorum doğrusu, Dragna Venator."

Sanırım bilmiyor.

Bu kadar gizemli hava beni yormaya başlamıştı. Kendisinin ismini dahi söylememesi normal ama Dyjra'nın bile yakalayacağımız av hakkında bize kimliksel bir bilgi vermemiş olması, üstüne üstlük bir Arasaka çalışanından bahsediyorum, karşımızdaki kişinin ne denli değerli ve tehlikeli olduğunu gösteriyordu. Şuan düşününce beynimde bir şimşek çaktı. Dyjra'da avımızın kim olduğunu bilmiyordu. O da sadece kendisine verilen bilgiler doğrultusunda hareket etmişti ama bencil bir orospu çocuğu olduğu için araya bizim gibi bir ayak takımını devreye sokmuş bütün övgü ve kredi çiplerini üstüne alacaktı. Lanet olası piç kurusu. Teslimat gerçekleştikten sonra muhtemelen hepimiz akşam yemeği niyetine birer kurşun yiyecektik. Verilecek olan ödülün yarısını bize teklif etmesi de sadece ilgimizi çekeceğini düşündüğü ve borcumuz olduğunu bilmesinden kaynaklanıyordu. Bu aydınlanma evresinin ardından kendimi hiç olmadığım kadar sinirli hissettim ve nöro gözlerimin parladığını gören bıçağı boğazımdaki kadın bana ukala bir şekilde gülümsedi.

"Anladın değil mi ?"

"Orospu çocuğu."

"Ee Dragna, bu konuda ne yapacaksın ?"

"Önc..."

Sözüm yarıda kesilmişti çünkü bir sonsuzluk süresince yok olmuş kapının diğer tarafındaki Kuron'un görüşmesi sona ermiş ve tekrar kapı arkasındaki yerini almıştı. Adım seslerini duymadığımızı düşünerekten kapıya üç defa vurdu ve konuşmaya başladı.

"Dyjra ile görüştüm. Jyra'nın görüşmeyi hacklemesi ve böylece kalabalık bir yerdeymişiz de silahlı çatışmanın ortasındaymışız gibi ses kanalları oluşturması konuşmamı daha inandırıcı hale getirdi. Senin söylediğin bilgileri onlara verdim ve elimizden kaçtığını belirttim. Son hızla şuan Kennedy North bölgesine doğru ilerliyorlar. Bizim onunla irtibatta kalmamızı ve ön ödeme alacağımızı söyledi. Ardından kapattık ve yüzbin kredi çipi hesabıma yattı. Sanırım bu tamamen sessiz ol parasıydı ve bu herifin bizi kazıkladığına dair içimde şüphelerim var."

Karşımdaki kadın ile bakıştıktan sonra Kuron'un benimle konuşmamasına rağmen benim gibi durumun farkında olması şüphelerimi destekler nitelikteydi.

"Birazdan kapıyı açacağım ama unutma metal götlü, bıçak uzun bir süredir mavi şeytanın boğazında. Ona çok alıştı, aşkından her an kesebilir. Böyle bir senaryonun yaşanmaması için içerideki koltuklara oturmanızı ve silahlarınızı kapının önünde bırakmanızı tavsiye ederim. Kızıl ötesi bir şekilde izleyebiliyorum, silahlarınızın yerlerini de görüyorum. Kapıya koyun ve çekilin."

"Şaka yapıyorsun öyle değil mi ? Bizi kesip biçmen için sana kılıf mı uyduralım ? Anlaşma bunun neresinde seni geri..."

Boğazımdaki bıçağın gittikçe derine bastırıldığını hissediyordum.

"KURON! Sakince dediğini yap!"

Derin bir iç çekiş ve sakinleştirme çığırışlarının ardından Kuron ve Jyra denileni yapıp oturma odasına geçtiler.

"Yakışıklı, önden buyur."

Beni sertçe kaldırıp arkamdan sarılarak ilerletmeye başladı ve kapının kilidini hiç zorlanmadan tekrardan hackledi. Bana zoraki bir şekilde kapıyı açtırdı ardından oturma odasına doğru dip dibe yürümeye başladık.

Sylvia aşkına, önde olmak hiç zevkli değilmiş...



Dragna Ve Takım Yıldızı (Kitap 1)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin