15.Yıldız

8 3 0
                                    

En son içeri giren ben olduğumdan, ana hol içerisinde bulunan üç sandalyenin de Sekiz, Jyra ve Kuron tarafından kapıldığına şahitlik etmek zorunda kaldım. Jyra ise bu durumu fırsata çevirmekten hiç kaçınmadı.

"Dragna, yerime oturabilirsin."

"Teşekkür ederim Jyra, açıkçası yorg..."

"Benim de oturacak bir yere ihtiyacım olduğundan kucağına gelirim diyordum..."

"Oturmaya devam et, Jyra..."

Kuron ve Sekiz arasında gülüşmeler meydana geldi. Aman ne komik.

"Öhöm, dikkatler dağılmasın. Sekiz bilmiyorsun diye açıklayayım. Mühimmat odalarında bulunan silahların hepsinin, odalara göre sınıflandırması mevcut. Bir kışla bekleme elbette fakat oradan da pek kalır yanı yok. Zamanında çok fazla koleksiyoncu ve silah taciri ile çalıştık, Kuron ve Jyra'nın aksine ben, ödüllerimi nakitten düşerek ya da hiç nakit almayarak koleksiyon silahlar ile almayı severim. Burada görüp görebileceğin tüm silahları ben topladım ve bu sebepten ötürü ne tarz silah kullandığına bağlı olarak sana istediğin şekilde yardımcı olurum. İmplantlar da mevcut ama en son birlikte çalıştığımız siber kasap, Dyjra tarafından gebertildiği için ,ah orospu çocuğunu daha şehvetli öldürmek istedim şimdi, onları taktırmak baya vaktimizi alır."

"Anlıyorum..."

"Sormak istediğin herhangi bir şey var mı ?"

"Hayır, sadece eklemek istediğim bir şey var. Kendi silahlarım, siz beni yakaladığınız için doğal olarak, alınmış. Tek bir tanesi hariç hiçbiri umrumda değil. Üzerine sümer hiyeroglifleri işlenmiş olan, siyah kabzalı ve kırmızı renkte bir bıçağın olması gerekiyor. Nerede olduğuna dair bir fikrin var mı ?"

"Ben, hatırlayamıyorum..."

"Öhöm, ben hatırlıyorum."

Hepimiz dönüp Kuron'a doğru baktık. Benim haricimde elbette geçirilen geceyi tüm ayrıntısı ile hatırlayan birileri olacaktı elbette. Lanet olsun, ne kadar içtim ben ? Kuron derin bir nefes alıp sözlerine devam etti.

"Dyjra'ya vermiştim onu."

Sekiz, inanılmaz öfkelenmişe benziyordu.

"Neden?"

"Üstünü ararken bacağına kenetlenmiş olan bıçağın kınını görüp, direkt olarak bulunduğu bölgeden söktüm. İçini açtığımda, bıçağın üzerinde ki işlemelerden ve ek olarak da bir kılı bile ortadan ikiye ayırabilecek keskinlikte olduğunu fark eder etmez değerinin çok yüksek olabileceğini tahmin ettim, hızlıca çantama koymaya çalıştım ama o esnada Dyjra gördü ve benden aldı. İtiraz etmeye kalktım, o da hiç duraksamadan suratıma bir namlu doğrultup "Ödemenizi alacaksınız, ama ekstralar bana ait." diye söylendi. Vermekten başka çarem yoktu."

Kuron'a bakıp elimi saçımda gezdirip ardından uzamış sakallarıma doğru götürdüm. Aksiyon öncesi ritüellerimi tamamlamam gerekiyordu.

"Neyse, altı üstü bir bıçak, halledilebilir."

Sekiz benden nefret ediyormuşçasına bir bakış attı, gerçi düşününce sevmesi için de bir sebep vermemiştim ona.

"Hayır halledilemez Drag, o bıçağı geri istiyorum."

"Sekiz, halledeceğimi söyledim. Öyle değil mi ?"

"Nerede olduğunu bilsem yeter, kimsenin "halledeceğim" demesine ihtiyacım yok."

"Sekiz."

"Yine ne var?"

"Bağımsız hareket olmayacak. Plan yapılıyorsa ona uymak zorundasın aksi takdirde hepimizin hayatını riske atmış olursun. Eski suikast birliği mensubundan zor bir şey istediğimin farkındayım ama kafana mermi girdiğinde...inan bana, buna şahit olmak istemiyorum."

Dragna Ve Takım Yıldızı (Kitap 1)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin