11.Yıldız

7 3 0
                                    

Kafamı kaldırıp duvardaki sanal takvimi inceledim. 12 Temmuz 2082, saat 19.16.

"Jyra, yarışlar kaçta başlıyor?"

"18.30 giriş kapanışı ve 19.15 yarış başlangıcı bebeğim."

"Tamamdır, sabahın ilk ışıkları ile birlikte garaja doğru yola koyulalım. Şuan ise tek yapmak istediğim şey bir şeyler atıştırmak ve soğuk bir bira içmek. Açlıktan ölmek üzereyim."

Kuron ve Jyra cümlemin ardından hızlıca başlarıyla onayladılar ve Kuron bize "marifetli" (kocaman) elleri ile spesiyaller hazırlayacağını söyleyerek mutfağa geçti. Jyra ise motoru ile biraz turlayacağını ve mor alev satın alacağını söyleyerek evden çıktı. Sekiz yaptığım planı iyice sindirdikten ve son direktifleri de dinledikten sonra bana meraklı gözler ile bakmayı sürdürdü.

"Sor."

"Garaj, neresi?"

"Mühimmatlarımızın, gerekli araç ve ekipmanlarımızın bulunduğu bodrum kat bir daire."

"Neden kendi evinde değiller ki? Kamuflaj mühimmat dolabı (sadece kendi sensör kolyesi ile aynı odada bulunursa, implant edildiği yerden çıkan bir tür kasa) ile zahmetsiz bir şekilde saklayabilirdin."

"Kolyenin görünümünden anlaşılabilir. Ayrıca kişisel tabancam daima yanımda. Apartman rezalet bir yerde ve rezalet bir halde olsa dahi evin güvenlik sistemi de son derece iyi. O yüzden sadece mühimmatlarımıza ve araçlarımıza özel, kendine ait derin otoparkı bulunan bir bodrum evi satın aldık. İhtiyacımız olmadıkça kolay kolay uğramayız ve yerini sadece biz biliriz."

Sekiz, derin bir dinginlik ile bana bakarken anlamlandıramadığım bir his uyanıyordu içimde. Rahatsız edici mi? Sanmıyorum. Hoşuma gidiyor mu? Ah Syliva aşkına, alışık olmadığım hiçbir şey hoşuma gitmiyor. Kırmızı gözleri ruhumu okuyor gibiydi. Aramızda gelişen gergin sessizliği bozmak için ona doğru yaklaştım.

"Kendine hiç başka bir isim almayı düşündün mü?"

"Kaçtığımdan beri mi ? Hayır. Takip çiplerini ve diğer Arasaka'ya ait olduğumu hissettiren her şeyi (dövmelerini göstererek) söküp atmam benim için yeterliydi. Tanıştığım insanlar ve edindiğim bağlantılar sizin aksinize geçmişimi hiç didiklemediler. "S" şeklinde kısaltmam ve bu şekilde kullanmam onlara yetiyordu."

"Oh, bu Kuron'un isminden bile kötü."

Kuron çatık kaşlarla bana sinirli bir goril edası ile bakıp, hazırlamaya başladığı yemeğe devam etmek üzere geri döndü. Kahkaha attım.

"Hiçbir zaman da ihtiyaç duymadım. Olması ve olmaması benim için bir anlam ifade etmiyor."

"Yine de bunun değişmesini isterim. Eğer senin için de bu kadar fark etmiyorsa sana isim önermem de bir sakınca yoktur diye düşünüyorum."

"Clara, Rosa gibi isimler önermeyeceksen eğer, kayda değer bulup kabul edebilirim."

"Haha, anlaştık."

Konuşmanın üzerine Sekiz balkona doğru yöneldi ve ilerlemeye başladı. Arkasından bakakaldığımı Kuron fark etmiş olacak ki aniden öksürdü ve beni kendime getirdi.

"Seni hiç böyle görmemiştim Drag, az önce neredeyse kollarında ölecek olduğun kadına vurulduğunu söyleme sakın."

"Çok komik çimento kafa. Hayır böyle bir durum yok sadece anlamlandıramadığım şeyler var kendi içimde. Cevaplarını onun verebileceğini hissediyorum."

Son cümleyi sesim kısık bir şekilde dile getirmiştim. Söylediklerim de ciddi miydim ? Şuan bunları düşünmek istemediğime kanaat getirip Sekiz'i arkasından takip ettim ve balkona çıktım. Kuron'a sigaranın nerede olduğunu bağıracağım esnada Sekiz'in çoktan yerini bulduğunu ve bana bir adet uzattığını gördüm.

Dragna Ve Takım Yıldızı (Kitap 1)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin