16.Yıldız

8 3 0
                                    

Yarış başlayana kadar ki süreç hızlı ilerledi. Şehir merkezinde bulunan Lizzy'nin Barı'na gitmeyi tercih ettik ve mekana doğru giriş yapmak üzere araçlardan indik. Bar, işlek bir caddenin sağ köşesinde bulunuyordu ve içeriye harap olmuş bir binanın merdivenlerinden aşağı inilince giriş yapılabiliyordu. Kapıdaki iki korumaya Kuron ve ben selam verdikten sonra Jyra ve Sekiz bizi takip ederek arkamızdan bara girdi. İçeriye girebilmek için ya lanet bir serseri olarak tanınmalıydınız ya da öyle birini tanımalıydınız. 

Jyra her ne kadar yıllardır Night City'de olsa da hala üzerine ekstra dikkat çekmeyi başarıyordu çünkü önceden bir göçebeydi. Sekiz'i kimse tanımıyordu bu yüzden içeri girebilmek için kesinlikle bize ihtiyacı vardı. Bar, loş mavi led ışıklar ile döşenmiş, metalik kaplamalar ile süslenmiş, kasvetli fakat güven veren bir görünüme sahipti. İlerlerken Lizzy'e selam verip koridorun sol arka kısmını ona işaret ettim. Vermek istediğim mesajı algılayıp bize sessiz oda ayarlamaya koyuldu. Lizzy'de isteyen herkes loca odalar kiralayabiliyor, fahişe hizmetinden yararlanabiliyor ya da odalarını sessizleştirip, dışarıya ses gidecek mi endişesini ortadan kaldırıp konuşabiliyordu. Simsarların ve kartellerin de sık tercih ettiği bir mekandı. Plan başlangıçları burada konuşulur ve anlaşmalar burada yapılırdı. Koridordan sola dönüp ilk boş olan locaya oturduk ve odanın bar ile birleştiği alana bağlanan duvarlarının sağda ve soldan cam ile kapanmasını bekledik. "Sessizlik onaylandı!" sesini duyduktan sonra planın üzerinden bir kere daha geçmek için herkesin dikkatini çekecek şekilde öksürdüm.

"İlk ve son defa tekrardan anlatıyorum. Beni dinleyin. Yarış alanına girebiliyoruz ama yarışamıyoruz fakat bizim Dyjra'ya ulaşabilmemiz için yarışa katılım sağlamamız şart. Jyra'nın içeride edindiği bilgilere bakılırsa her yarışmacı, kendi pist alanına geçmeden önce daha öncesinde kendileri için belirlenmiş olan şifreleri içeride yer alan katılım sağlayıcılara söylemeleri gerekiyor. Katılım sağlayıcılar oldukça sert güvenlik önlemlerine başvurmuş. İzleyicilere ve katılım sağlayıcılara ,yarışçıların ismi açıklanmamış ve yarışmacıların maske takması koşulu zorunluluk kılınmış. Biz de bunu lehimize kullanacağız. Afişlerde yer alan katılımcı fotoğrafları ise sadece onların cüsselerini ve savaş türlerini belli eden basit bilgi içerikleri ile dolu."

Sağ cebimden, daha öncesinde alıp katladığım, kağıt parçasını çıkarıp katlama yerlerinden açtım ve masaya yatırıp Kuron, Jyra ve Sekiz'in görebileceği şekilde onlara çevirdim. Tüm yarışmacıların yüzleri maskeli olmasına karşın cüsseleri ve implant türleri her ne kadar yüzeysel olsa da belli oluyordu. Parmağım ile sağ üst köşede bulunan kadını işaretledim.

"Numara 234, avımız bu olacak. Arasaka, yarışmacıların yarış alanına geleceği yolları kısa süreliğine kapattı ve herkese belirlenmiş bir otoyol rotası çizdi."

Sekiz yorum yapmaktan kendini alıkoyamadı.

"Daha öncesinde sormamıştım fakat şimdi sormak zorundayım. Bu bilgiye nasıl ulaşmayı planlıyorsun ? Biraz daha zamanımız olsaydı ben halledebilirdim ama..."

Jyra, Sekiz'in sözünü kesti.

"Ben onu çoktan hallettim aşkım. Girebilirsin, Oprah."

Jyra'nın sözünü bitirdiği yerde, odayı tamamen kafese alan cam, "Alan açılıyor!" uyarısı verdi ve içeriye bir yetmiş boylarında, neredeyse hiçbir implanta sahip olmayan fakat her erkeğin veya kadının uğruna kendini öldüreceği türden bir güzellik girdi. Sarı saçları, iri göğüsleri, dik bir kalçası, ince bir beli ve kuluçka bebeklerini oturup ağlatacak kadar güzel bir yüzü vardı. İşin özeti karşımızda bir "doğal" (Night City içerisinde bulunmaz hint kumaşı olan, her erkeğin rüyasını süsleyen, ben en zenginiyim diyen erkeğin bile yüzüne bakmayan, sadece ama sadece yüksek kademe şirketçilere çalışan implantsız hayat kadınları) duruyordu.

"Bu bilgilerin paylaşımının çok gizli olduğu su götürmez bir gerçek fakat burada benim kozum devreye giriyor."

Diyerek devam etti, Jyra.

Kadın içeriye doğru girdi ve yeşil gözlerini bana doğru kilitledi. Onu tanıyordum. Dört yıl kadar önce onun Night City'e yerleşmesini, evinin ayarlanmasını ve ilk görevini almasını ben ve Jyra sağlamıştık. Oprah Nikalovic.

"Selam, yılan."

"Selam, yakışıklı. Görüşmeyeli epey bir zaman oluyor. Duyduğuma göre büyük işler peşindesin."

"Duyduklarının hepsine inanma Oprah. Bakıyorum da güzelliğinden her hangi bir şey kaybetmemişsin."

"Ah, Dragna. Keşke benim kalemim olsaydın. Senden muhteşem bir şirketçi olurdu."

"Haha, seni görmekte güzel."

"Bu kadar laf kalabalığı yeter."

Jyra durumdan hiç mutlu değil gibiydi. Elimde değildi, her zaman kadınlarla iyi anlaşan birisi olmuştum. Bu durum sadece Jyra için geçerli değildi. En azından onun istediği şekilde geçerli değildi...

Oprah'ın ardından cam tekrar kapandı ve sarışın tehlike, benim yanımdaki boş koltuğa oturdu. Kuron, Oprah'ı daha önce hiç görmediği için hayretler içerisinde sadece izlemek ile yetiniyordu. Ah, bu deli adamın sarışın kadın sevgisini ne yapacaktım ben...

"Bilgileri getirdin mi ?"

Oprah, yanıma iyice yaklaşıp sağ koluma sarıldı ve göğüslerini bana bastırarak gülümsedi. Karşımdaki üç kişiye gösteri çıkmıştı, aman ne güzel. Göğüslerinin arasından çıkardığı küçük bir bellek çipini bana doğru uzattı ve yanağıma bir öpücük kondurup oturduğu yerden kalktı.

"Sanırım, size olan borcumu burada ödemiş bulunmaktayım. Drag, şirketçi olursan beni ara aşkım. Hayatın ne kadar keyifli olabileceğini sana göstermekten kıvanç duyarım."

"Görüşürüz Oprah, dikkatli ol."

Cam kapının tekrar açılması ile kadın odadan çıkış yaptı ve kapı tekrardan kapandı.

Kuron, şok geçirmiş vaziyette beni izliyordu.

"Seni küçük sıçan, neydi bu şimdi ?"

"Yıllar önce, Jyra ile yaptığım bir iyiliğin bedeli. Bahsetmeye gerek görmediğimden bilmiyorsundur muhtemelen."

"Şanslı hergele."

Çipi alıp boynumun içerisine yerleştirdim ve bilgileri incelemeye başladım. Bir kaç dakikanın ardından tüm yarışma katılımcılarının rotalarını ezberlemiş ve sunuma hazır bir hale gelmiştim. Önümüzde duran masanın dijital ekranını açtım ve tüm Night City haritasının gözümüzün önüne gelmesini sağladım. Ardından yarış bölgesine doğru giden seyirci yolunun rotasını gösterdim.

"Gideceğimiz rota buradan, şu kısma doğru. Jyra, senden yarış alanına gidip ortalığın hareketlenmesi durumunda bizi uyarmanı istediğimi biliyorsun. Tekrar söylememe gerek olmadığını düşünüyorum ?"

"Hayır yakışıklım."

"Güzel. Kuron, Sekiz ve ben..."

Cümleme devam etmeden önce yarış pistine giden yoldan parmağımı kaldırıp hemen sol tarafındaki toprak dağlık araziyi işaret ettim ve yakınlaştırdım.

"...buradaki dağlık toprak araziye çıkış yapacağız ve tepede avımızın kucağımıza düşmesini bekleyeceğiz. Araçlar hemen şu kısımda gördüğünüz virajdan ilk dönüşünü yapacaklar ve üzerimize doğru gelecekler. Kısacası burası bizim ilk savaşımızı verip, aracı kaçırıp, yarışmacıların maskelerini çalıp ilerleyeceğimiz kısım. Sekiz, sürücü senin ebatlarında bir kadın olduğu için fiziksel özellikleriniz oldukça benzer, yarış esnasında sürüşü sen gerçekleştireceksin."

"Anlaşıldı."

"Eğer öldürmeden giriş parolasını alabiliyorsanız, alın. Öldürdüysek, verilen kaybolmaması adına elimizi çabuk tutmamız ve zihnine sızma gerçekleştirmemiz gerekiyor. O kısmı da sana bırakıyorum, Sekiz."

Sekiz, kafasını sallayarak onay vermeyi sürdürdü.

"Yarış esnası için her hangi bir plana ihtiyacımız yok, burada Kuron bize "bodoslama" tekniklerinden bir kaç bir şey öğretecek."

Kuron, hoşuna gitmiş bir eda ile kahkaha attı.

"Olmuş bil, Drag."

"O halde, bir şeyler yemeye ne dersiniz ?"

Dragna Ve Takım Yıldızı (Kitap 1)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin