Bölüm 4

81 6 2
                                    

Sakura

Sasoriye sarılmaya devam ederken kulağıma doğru yaklaşıp bir şeyler fısıldamıştı.

"İstersen, daha sakin bir yere gidebiliriz. Rahatlaman için."

Kafamı sallayıp onayladıktan sonra onunla birlikte koca malikaneden ayrıldık. Gerçekten de sakinleşmeye ihtiyacım vardı. Sasuke bana ilk defa bu kadar kaba davranmıştı. Sebebini sanırım hiç anlayamayacaktım. Upuzun salonu aştıktan sonra çıkış kapısına varmıştık. İkimizde tek kelime etmiyorduk ve bu beni biraz korkuttu. Jeton yeni düşmüşçesine olayı yeni kavradığımda artık çok geç olduğunu anlamıştım. Ben tam şu anda kadın canavarı olarak adlandırılan bir adamla yalnız başımaydım. Görevi nasıl da unuturum. Ah aptal kafam. Şimdi ne yapıcam. Hepsi Sasuke yüzünden, kafamı o kadar çok karıştırdı ki.

Sakinleşip kafamda bir plan oluşturdum. Göreve burada da devam etsem sorun olmazdı heralde.

"Patronunun işlerini yapmanın sıkıcı olduğunu söyledin. Peki ne tür işler yapıyorsun da bu kadar sıkılıyorsun acaba?"

"Önemli işler değil aslında, çok da merak edilecek bir yanı yok bence." Evet kesinlikle önemsiz işler.

"Senin dans ettiğin siyah saçlı çocuk sana bir şey mi dedi bu arada?" Neler demedi ki.

Evet, şimdi nasıl bir açıklama yapacaktım bilmiyordum. Bir şeyler uydurmalıydım ama ne uyduracağım hakkında en ufak bir fikrim bile yoktu.

"..Hayır, sadece biraz sinirimi bozdu diyebilirim. Önemli değil."

"Sen öyle diyorsan."

Sasoriyle yalnız kalmak beni çok rahatsız ediyordu. İçeride en azından Sasuke'nin olmasıyla rahattım ama. Birden nedense duvarlar üzerime geliyormuş gibi hissetmeye başladım. Bulunduğumuz yer dar ve karanlıklaşmaya başlamıştı. Benim rahatsızlığımı Sasori fark etmiş olucak ki bana garip bir şekilde bakmaya başladı.

"İstersen içeriye geçelim."

Kafamı sallayarak onayladıktan sonra içeriye doğru yürümeye başladık. İçeri girdiğimizde Sasukeyi görmemle ayağıma takıldım. Tam düşecekken Sasori beni belimden yakalayarak tuttu ve kendine çekti. Ben ona şok içerisinde bakarken o bana yaklaşmaya devam etti. Kendimi geri çekmeye çalışsam da buna izin vermeyip dudaklarıma yapıştı. Hala şok içerisindeydim, bu kadar hızlı olmasını beklemiyordum açıkçası. Görev için rol icabı da olsa öpücüğüne karşılık verdim. Tek kelimeyle iğrençti, midem bulanmış ve kusasım gelmişti. Bir şüre sonra alkış sesleri gelmesiyle ondan geri çekildim. Resmen öpüştük diye alkış almıştık.

Sasuke

Şok bir şekilde Sakuraya bakıyordum. O, Sasori'nin öpücüğüne karşılık vermişti. Kalbimin kırıldığı hissediyordum. Bir de yetmezmiş gibi alkışlıyorlardı. Onları durdurmak istedim ama yapamadım. Bu hem Kakashi'nin hem de şok olmamın suçuydu. En çok sinir olduğum olay ise Sasori'nin bana bakıp sonra Sakurayı öpmesiydi. Bunu Kakashi fark etti mi bilmiyorum ama artık daha da ciddi olmanın vakti gelmişti. Eğer Sasori görevi biliyorsa ve sırf bu yüzden Sakuraya bir şey yapmayı planlıyorsa, görev falan dinlemem gebertirdim onu. Gerçi şu anda onu gebertmek istiyordum da neyse. Bir gün bu sinirim birine patlıyacaktı ama kime acaba.

Sakura'nın bana doğru baktığını fark etmemle ilk önce ne yapacağımı şaşırsam da sonra onun bana kızgın bir ifadeyle baktığını gördüğümde bakışlarımı kaçırdım. Sanırım benim ona söylediğim şeylere hala kızgındı. İlk defa onun bana bu şekilde baktığını görmek gerçekten çok can sıkıcı. Ama bu onun iyiliği için, bir gün gelip bana teşekkür edecek, bunu biliyorum. Ama o gün ne zaman gelecek, işte onu bilmiyorum.

...........................................................................

Canım Sasukem benim ne çektiriyorlar sana, kıyamam. Diğer bölümlerde görüşmek üzere. Sizi çok seviyorum.

Gizli Görev (Sasusaku)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin