Bölüm 4/ UA de abisiz yaşama hellooo ???

60 2 8
                                    

Sabah bir mutlulukla kalktığımda evde olmadığımı hatırlayıp canımı sıkmıştım. "Yuu uyan kahvaltı hazır." Aizawa sensei kapımı çaldı ve somra içeri girdi. "Uyanıkmışsın. Ben tam olarak ne seversin bilmediğim için evde olan heşyeden biraz biraz koydum. Bu odaya ne oldu buarada?" "Şey sensei ben dün biraz siyahlık kattım. " Susup doğruldum. Ah ah abilerim ve arkadaşlarım olsa sabah çikolatalı süt ve yanında soğuk ekmekle fındık ezmesi hazırlarlardı.

(Uzatmadan yiyip okula gitmeye başladılar)

"Sen şanslısın. Okula sınav olmadan girdin. All Might yalvarmasaydı seni kapı dışı edeceklerdi." Şu an All Might'tan melek vibe bı aldım dkshsösbsshsksökshshsşj.

(Okula varırlar)

"Günoooo." Mina koşup bana sarıldı. Toga kadar iyi sarılmıyordu ama beni mutlu ediyordu. Bende onu kucaklayıp herkese selam vererek yerime geçtim. Aizawa sensei bana içinde lazım olacak şeyler olan bir çanta vermişti. Açıp içinden boş orta boylu defteri çıkardım. Sonra da kalemliği alıp içini açtım. İçinde kaliteli çizim kalemleri, rengarenk  highlighter lar, kalem traş, makas, yapıştırıcı ve birkaç uçlu kalem vardı. Ordan çizim kalemlerinden seçip birşeyler çiziktirdim. "Kimi çiziyorsun Yuu?" Kafamı kaldırdığımda Sero bana bakıyordu. "Hiiç öyle içime ilham ışığı doğdu bende kullanıyorum." "Baksana bi (kulağına doğru eğilir) aranızda ne var?" Anlamadığım için yüzüne baktım. "Kimle?" Güldü ve sırıttı. "Todoroki' yle ne var aranızda?" Çantamda ağırlık yapanları çıkarıp masaya koydum. Sonra kucağıma alıp bir portal açtım. "Bilmem belki ona sorabilirsin. Ayrıca dün de söyledim bu tür konuşmalardan hoşlanmıyorum." Portaldan geçip Aizawa Sensei in bana sabah gösterdiği dolaba gittim. Kitapları yerleştirmeye başladım.  "Bidaha sakın bana bulaşma." Dolap kapağının arkasında Bakugou öfkeli bir şekilde bana bakıyordu. "Neden? Neden sana bulaşmıyacakmışım?" Kocaman bir nefes çekti içine. "Sinirimi hoplatıyosun." "Ben mi hoplatıyorum empati yapmayı dene ve insalara iyi davran kimse dört dörtlük değil. Kendini beğenmiş olma." Dolabın kapağını kapadım. "Bay homurdanık kendine dikkat et seni bu dünyada ham yaparlar." Benim gibi vilanlar ve bazen en yakınların. Yürüyüp sınıfa geri gittim. Dersin başlamasına 4 dakika vardı. Sırama oturup çizdiğim şeye devam ettim.

(4 dakika sonra)

"Herkes dolaplarından vilanlar hakkında önemli notlar olan kitabı alsın." Dolaba portalla gittim. Kitabın içini açtığımda Abilerim ve arkadaşlarım ile ilgi bir sürü not vardı. Çoğu yanlıştı. Ve tabiki benim hakkımda sıfır not. Abilerim beni insanların ortasına çıkarmamakla iyi etmişti.

(Dersin bitmesine son 5 dakika)

Aizawa Sensei bizi serbest bırakmıştı. Sırtımda hissettiğim el ile arkam döndüm. "Yuu iyi misin?" Todoroki meraklı gözlerle bana bakıyordu. "Hıhı iyim birşey yok. Sadece biraz..." "Ney biraz?" Düşündüm. Abilerimi ve Toga'yı özlemiştim. "B-ben aslında boşver biraz yorgun hissediyorum. Aizawa sensei ile yaşamak ki daha bir gece oldu (gülersin) biraz zor." "Bir öğretmen ve pro hero. Benimki babam ve inan Aizawa Sensei bin basar.(gülümser)" "Biliyomuydun Todoroki." "Neyi Yuu?" "Gülünce senden shy boy vibe ı alıyorum." "Şey sağol evet sağol." Kafasını eğip yüzünü gizlemeye çalıştı. Şeker çocuk Shotoğ.

Timeskip

Çantama eşyaları doldurduğumda ayakkabımın bağcığının çözüldüğünü gördüm. Eğilip bağlamaya başladım. "Bak bak Denki manzara (zort moment)" "Mineta ayıp(vurur)" "Ayato eteğini düzelt." Bakugou arkama geçip beklemeye başladı. "Sik-tir." Eteği çekiştirip ayağa kalktım. "Sağol. (Mineta'ya döner) SAPIK BURAYA GEL PUŞTİ SENİ (portal açıp bir anda arkasına geçer) BOK KAFALI. (Kafasına bacağıyla vurup mala dönmüşken kollarından tutup duvara fırlatır)." Elerimi silkeleyip Bakugou'nun yanına gittip. "(Eğilir) Teşekkür ederim. Sana borçlandım. Elimden ne gelebilir?" Kafamı kaldırıp yüzüne baktım. "Bana bir haftalık ödevini atabilirsin Ben de-" "Bakugou benim telefonum yok." "Tamam, ben ihtiyacım olursa söylerim çünkü aklıma hiç birşey gelmiyo." Kafamı sallayıp sınıfa şöyle bir baktım plan takır takır işliyordu. "Yuu hadi gel eve gidiyoruz." Aizawa Sensei kapıdan bana ve duvarın dibinde oturan Mineta'ya baktı. "Ne oldu?" Bakugou benden önce lafa atladı. "Sensei sapıklığı tuttu." Sensei kafasını sallayıp Mineta'yı kafasından tuttu. "Sen arabaya geç ben geliyorum." Kafamı salladım ve el sallayarak sınıftan çıktım. Arabaya doğru giderken biri adımı seslendi. Arkamı döndüğümde abim1in bana okulun önündeki sokaktan seslendiğini gördüm. O kadar mutlu olmuştum ki. Tam ilerlerken Todoroki omzumdan tutup beni durdurdu. "Yuu o bir vilan dersi dinlemedin mi?" "Ha-hayır yorgunum biraz ondan." Beni tutup okulun bahçesine geri götürdü. "Gerek yoktu aslında." Kafasını hayır anlamında salladı. "Sen bu okula yeni geldin savunma gerektirir bunları daha öğrenmedin." Ah küçük Shoto ben doğduğumdan beridir savunup saldırıyorum ama sen bunu bilmiyorsun. "Sağol çok ince bir davranış. Ama gerek yoktu." "Todoroki gerek yok diyorsa gerek yoktur istersen zorlama. Gel zaten bizimkinler hazır sadece sen kaldın. Eskilerin takımı olarak yemek yemeye gitçez unuttun mu?" Yao-momo Shoto'yu omzundan tutup kendine çekti. "(Sinir olmamaya çalışarak) Bak Shoto senin işin varmış sana demiştim (bunu nası söyler biliyosunuzdur bu sırıtarak söylüyolarya ondan)" Momo onu daha da kendine çekti ve sonunda uzaklaştılar. Fısıldayarak. "Momo hanım siktirebilirsin o zaman ne diyeyim sadece konuşuyorduk kıskanç ama asla bir vilana bulaşma. Asla." "Noldu Ayato?" Bakugou arkamda belirmişti. "Hiç kendi kendime konuşuyordum." Güldü. "Sen gelmicek misin bugün?" Gülümseyip hayır anlamında kafamı salladım. "Ben bugün davetli değilim." "Olsun bir dahakine." Aizawa Sensei yanıma geldi. "Hadi Bakugou git sen."

(Eve varmaya son 10 dakika ön koltukta oturuyor)

Hala abim1 i düşünüyordum. Beni kulaklıktan dinliyorlardı zaten ama gene de neden geldi bilmiyorum. Sessizce ilerlerken"Yuu arkadaş edinebiliyor musun?" "Pek arkadaşım olduğu söylenemez. Ama önemli değil." Öğretmenime arkadaşımın olmamasının önemli olmadığını söyledim. Düşük ihtimal ama şüphelenir mi ki? Neyseki birşey söylemedi.

(Gece yatakta)

Aizawa sensei kapıyı tıklatıp odama girdi. Saçlarını topuz olarak toplamıştı. Üstünde bol bir şort ve büyük benden bir tişört vardı. İkisi de siyahtı. Yatağıma oturup bana döndü. "Yuu sen aileni gördün mü?" Hayır anlamında kafamı salladım. "Aslında iyiki görmedim. Öyle olmasaydı burda olamayabilirdim." "Şu anki halinden memnunsun yani." İstemeyerkten olsada kafamı salladım. "Sensei televizyon mu izlesek sıkıldım." Güldü. "E hani sen memnundun. Hem şimdi olmaz çok geç oldu ikimizde okula gidiyoruz ama söz hafta sonu izleriz." Kafamı okşayıp dışarı çıktı.

Todoroki x Y/nHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin