Bay Taehyung, havuz kenarında keyif yaparken yaramaz çocuklar su silahı ile tatilini mahvetmişler gibi bir öfkeyle çıkıp gelmiş, Hyunjin ile Jisung'ı bir güzel azarlamıştı. Hallerine üzüldüm ama hak etmediklerini söyleyemem.
"Alt tarafı iki günlük tatilde bile nasıl olay çıkarmayı başarıyorsunuz anlamıyorum! Han Jisung senden hiç beklemezdim. Ya sen Hwang Hyunjin? Ne diye saldırdın? Yüce Tanrım, kafayı yiyeceğim!"
Bu sözlerinden, Bay Taehyung'un bizim sınıf öğretmenimiz olduğu için ne kadar pişman olduğunu anlamak zor değildi. Adam bizim yüzümüzden her gün biraz daha yaşlanıyordu.
Onlar odada fırça yemeye devam ederken ben Felix'e her şeyin nasıl başladığını sormuştum.
Felix sırtını duvara yaslayıp derin bir iç çekti, "Jisung ile otelin kafeteryasında kahve içiyorduk. Hyunjin geldi, delirmiş gibiydi. Kahveyi alıp Jisung'ın üstüne fırlattı."
"Ne?! Yaktı mı çocuğu?"
"Hayır hayır, soğuk kahveydi. Ice Latte işte."
Rahatlayarak nefes verdim, "Tanrı'ya şükür, ikisi de mahvolurdu."
"Sonra bağırmaya başladı. Seni kullandığını ve buna hakkı olmadığını falan söyledi. Jisung da kendine geldikten ayağa kalktı onu ittirdi, bir anda birbirlerine girdiler. Jisung, bu işlere karışmamasını söyledi Hyunjin'e. İkisini de ilk defa bu kadar sinirli gördüm. Ayırmaya çalışırken arada gidiyordum az kalsın."
Derin bir of çektim.
"Felix, Hyunjin'in öfke problemi mi var? Yani... Bilmiyorum çok çabuk kızıyor."Kafasını iki yana salladı, "Emin ol Shin-yeol, Hyunjin görüp görebileceğin en sakin en mülayim insandır. Bizim grupta kavgaları çözümleyen odur, yeri geldiğinde o da dişlerini gösterir ama genellikle işleri tatlıya bağlayan kişi olur."
"Onu ilk tanıdığımda ben de öyle düşündüm ama ne zaman Jisung'dan bahsetsem deliriyor."
"Bana soracak olursan Shin-yeol, Hyunjin senden gerçekten hoşlanıyor."
Yanaklarım hızla ısınırken başımı öne eğdim, vücudumdaki bütün kan yüzüme hücum etmişti sanki. Anlamıyorum, niye bu kadar utanıyorsam? Hah, ben ne utangaçlık? Bu cümlede bir özne-yüklem uyuşmazlığı var.
"Bak, Hyunjin'in okulda popüler olduğunu biliyorsun. Tahmin edemeyeceğin kadar çok çıkma teklifi aldı, ben şahidim. Ama asla tam anlamıyla birine karşı bir şey hissetmedi çünkü kimsenin samimiyetine güvenmiyordu."
"Haklı da. O teklif edenlerin yarısı dış görünüşe bakıyorlar."
"İşte tam da bu yüzden reddediyordu. Ama senin onlardan farklı olduğunu zaman geçtikçe anladı, tek sorun sen bir başkasını seviyordun. Jisung'ın yerinde olmayı ne kadar istediğini tahmin edebilirim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Brave and Nerd | Han Jisung
FanfictionÖğrencilerin "zeka" seviyelerine göre sınıfsal ayrıştırma yapan bir okul, notlara göre düzenli olarak öğrencilere sınıf değişimi uyguluyordu. Bu da öğrencilerin öğrenci gibi değil de bir yarış atı gibi hissetmelerine sebep oluyor fakat hiçbiri bunu...