☀️
"Bana haber vermedin.."
"Ama ben-"
"Sen ne?" ellerini saçına geçirip olduğu yerde volta atmaya başladı. "Az sonra gideceksin ve benim bundan şimdi haberim oluyor!"
"Üzgünüm, çok üzgünüm! Ama öyle olması gerekiyordu!" yanına gidip ellerimi yüzüne dokundurdum. "Böyle yapma lütfen!" Ellerimi itekledi-
"Hı" derin bir nefesle yataktan doğruldum. Gördüğüm rüyanın etkisinden beni alan şey içeriden gelen seslerdi.
Saate baktığımda gece 3 olduğunu gördüm. Alya bu saatte ayakta mıydı? İmkansız!
Yattığım yerden doğrulup kapıya kadar gittim. Kapıyı yavaşça araladığımda etrafın karanlık olduğunu gördüm. Bu kesinlikle Alya değildi! Evde biri vardı! Kapıyı çok az mesafe kalacak kadar kapattım. Bir anda gözümün önünden bir siluet geçti. Korkuyla geriledim. Duyduğum kapı gıcırdama sesiyle elimi ağzıma götürdüm. Alya'nın odasına giriyordu.
Komodinin üstündeki telefonuma doğru gidip İlker'i aradım. Üçüncü çalışta açtı.
"Alo, güzelim? Kabus mu gördün?" uykulu sesini duymamla kendimi kötü hissettim.
"İlker yardım et! Evde biri var, Alya'nın odasına giriyor," Sessiz olmaya çalışıyordum.
"Gökçe emin misin?" ciddileşmişti.
"Evet, eminim!" Alya asla geceleri dolaşmazdı!
"Korkma geliyorum. Sakin ol tamam mı?"
"Çabuk ol lütfen.."
Yerimden tekrar doğrulup kapıya yaklaştım. Odadan çıkıp sessizce dış kapıya doğru adımladım. "Kapıdayım." Telefondan gelen sesle dış kapıyı oldukça sessiz bir şekilde açtım. Karşımda İlker ve arkasında Barlas duruyordu.
İçeri geçerken korkudan kalbim atmıyordu. Barlas öne geçtiği sırada biz peşinden gidiyorduk. Ta ki gelen kargaşa sesleriyle. Cam düşme sesleri, acıyla inleme sesleri ve vurma sesleri. Korkuyla İlker ve Barlas'a baktığımda onlarda birbirlerine bakıyordu. En sonunda Barlas hızlıca seslerin geldiği odaya adımladı.
Kapıyı açtığımız sırada -ya da kırdığımız- gördüğümüz görüntü hepimizi şaşırtmıştı. Nefesimin kesildiğini hissederken karşımdaki görüntü gülümseme neden oldu.
Odanın içine vuran ay ışığı eşliğinde Alya, üstündeki geceliği önemsemeden siyahlara bürünmüş adamın kafasını artarda duvara geçiriyordu. Barlas ve İlker adım atacağı sırada kollarından tutup gitmelerine engel oldum. Alya işine karışılmasından nefret ederdi. Ve oldukça sinirli gözüküyordu.
Alya, adamın saçından tutup geriye doğru çekti ve sol yumruğunu bütün gücüyle adamın suratına geçirdi. Gelen kırılma sesiyle birlikte yüzümü buruşturdum. Alya'nın işi bitmiş olsa gerek adamı yere doğru fırlattı. Bize döndüğü sırada kaşlarını çatmıştı.
İlker içeri adımlayıp adamın nabzına bakarken Barlas üstündeki şaşkınlığı atamamış gibiydi. Bende içeri girip lambayı açtım. Keşke açamaz olaydım. Duvardaki kan izleri bana gülücükler saçarken midem bulanmaya başladı. Tabii kırılan boy aynası ve diğer ıvır zıvırları saymazsak duvar baya dikkat çekiyordu.
"Sizin burada ne işiniz var?" oldukça sinirli çıkan sesi elbette odadaki erkekleri hedef alıyordu.
"Şey ben sesler duyunca korktum da.." gözlerimi ondan kaçırıp yere çevirdim. Göz göze gediğim bedenle suratımı buruşturup Alya'ya geri baktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şanlı Komutan
ChickLit"Askerler de ihanet eder mi?" "Her erkek ihanet eder. Kimi sevene kimi sevmeyene." ... İlk bölümler "Bune amk" Diğecek kadar sıkıcı veya saçma gelebilir. İlerleyen bölümlerde bu saçmalıkların küçük küçük detaylarını göreceksiniz... Başlangıç 19/04...