İkinci Bölüm

440 52 217
                                    

Kapıdan içeriye daldığım gibi Aşk'ın olduğu masaya koştum. Bir an önce çıkmalıydım.

Cebimdeki son kuruşlarım olduğunu bilmeme rağmen çantamı aldığım gibi kapıdaki taksiye koştum.

Kimse Aşk ya da Sarp'ın kardeşim olduğunu bilemezdi. Bu yüzden tehlikede değillerdi. Ancak ben ağır tehlike içindeydim.

Taksiye bindikten sonra taksicinin suratına baktım.

Klişelik olacak, ve katil taksici kılığında beni bulup kaçıracak diye aklım çıkmıştı.

Bela çekiyorumda biraz.

Düşündüğüm gibi olmamış, tonton amca bana kınayan bakışlarıyla bakarak söylediğim adrese götürmüştü.

Eve değil, evin yakınlarına gelmiştim.

Epey bir yürümem gerekiyordu. Ancak kameralardan takip edilme ihtimalim vardı.

Şaka şaka bunu düşünecek akıl nerde? Param yetmemişti. Mecbur erken inmiştim.

Eve doğru koşar adımlarla ilerlerken çantamı sıkı sıkı tutuyordum. Telefonumun şarjı bitmişti.

Salak gibi Adanalı izlemeye dalarsan böyle olur.

Ama olsun. Değdi.

Eve hızla girdiğimde annemin suratından belliydi, Aşk salağının anneme her şeyi anlattığı.

"Gitmiyormuşsun Antalya'ya?"

Sorar tonda sertçe söylediğinde kafamın yanında bir ampul parlamıştı.

İnşallah tüm sarı ampuller sönerde neyse...

Eğer Antalya'ya gidersem, kimse beni bulamazdı. Böylelikle ne ben, ne de ailem tehlikeye girmezdi.

"Tutma beni anne, valizlerimi hazırlamam lazım."

Annem şaşkınca baktı.

"Gidecek misin?"

Alayla güldüm.

"Sende bunu istemiyor muydun? Ailenizin fazlalığı def olup gitse de mutlu mutlu yaşasanız."

"Dram yaratma İnci."

"Sende bekleme yapma. İşim var."

Merdivene geldiğimde beklenenin tersini yapmıştım.

Hayri Pıtır'dan halliceydim evde. Bu yüzden odam sanılanın aksine yukarıda değil, aşağıdaydı.

Olsun deprem olsa camdan fıt diye kaçarım.

Kapıyı açtığım gibi tüm valizleri indirmiştim.

Şahsen kafamda çoktan planı kurmuştum. Bu sene staj yapacaktım. Düzgün bir yerde maaşlı staj yapabilirsem bir daha buraya dönmek zorunda kalmazdım. Babaannemi de alırdım yanıma. Oh mis.

Valize eşyaları, titreyen ellerimle yerleştirmeye çalışıyordum. Gözümün önünden gitmiyordu. Ben resmen bir adamın öldürülüşüne şahit olmuştum.

Üstelik tek o değil. Kadını da arıyorlardı.

Bulmuş olabilirler miydi?

Ya kadını da öldürdülerse ve beni arıyorlarsa.

Kafamın içinde kurup kurup oynadığım sayısız senaryoyla elimi dolaba attığımda boş kalmıştı.

Tüm eşyalarımı sıkıştırmıştım.

Sadece 32. Pijamam duruyordu.

Evet 32 tane pijamam vardı. Ayın her günün kendi pijaması. Bir tanesi fazla çeken aylar için, bir tanesi de yedek pijamamdı. Ve sadece yedek pijama duruyordu. Lanet olsun 28 numarayı neden koymuştum ki?

Kanlı İnciHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin