4. Bölüm; baskın basanındır

21 1 0
                                    

İçeriye girdiğim an yüzüme çarpan ortamın havası asla ama asla rahatsız etmedi. Sadece içimdeki bir kaç eski anıyı canlandırdı. Barın kalitesi ortamı o kadar düşüktü ki yüzümde memnuniyetsiz bir ifade belirdi. Bir tarafta deli gibi dans eden ilerde de yiyişen bir sürü kızlı erkekli çift vardı. Barmenin olduğu tarafa ilerleyip sandalyelerden boş olana oturdum. Etrafı incelerken pek birsey çıkacak gibi değildi yada burada olacağını pek tahmin etmiyordum. "Bira" sesin geldiği yöne dönüp, baktım "yok viski olsun" hay hay dercesine başını salladı "çarpmasın " klasik barmen tiplemesini duymamış gibi yaptım sandalyede ona doğru dönüp dikkatimi verdim. Uzun böyle kaslı dövmeli klasik bir erkekti işte.  Pek bir olayı yoktu "ben birini bulmaya geldim" elinde hazırladığı içki yi yanım da oturan kıza verip bir bardak çıkarıp bana döndü "yalnız buraya gelen herkesi tanımam imkansız " söyle bir etrafa bakıp "pek imkansız değil aslında ama..." yaklaşıp iyice bağırdım "tanırsın zaten sıradan biri değil " viski mi bırakıp "kim?" Bir yudum alıp "Çağlar... Çağlar Korhan " küçümseyici bir bakış atarak "yok burada olsada öyle elini kolunu sallayarak görüşebileceğini sana ne düşündürdü. " Doğru onu tente aralarında bulabilirdim. Geri kalan viskimi tek yudumda diktim. Boğazımı yıkan sıvı ile yutkunup " bak bende normal biri değilim zaten sen abine söyle emanetini almaya biri geldi o anlar" dalgaya alır gibi hareketler sergilerken "ciddiyim ben" diye bağırdım. "Kalbini mi?" "Ne" diye tepki verdim. "Kalbini de tam olsun" bu dalgaya alan kısmı tahammülümü zorlarken kalkıp öne doğru eğildim yüzüne doğru "bak kardeşim doğrudur çok gelen oluyordur bu şekilde ama  bak benim adim Nilay Gürsoy unutma bunu  yoksa çok iyi şekilde ezberletirim. Abine söyle emanetimi bana ulaştırsın buradaysa da gelmişken uğraştırma " usulca kafasını sallayıp "Hı hı tamam" inşallah tamamdır "bir tane daha verim" alık galiba "yok kalsın " diyip yerimden kalktım. Salık bıraktığım saçlarımı ellerim sayesinde ensemden ayırıp bir hava almasını sağladım. Kalabalık ve dans eden insanlar ortamı sıcaklatmıştı. Bugünlük burada isimiz bu kadar di ki bir anda değişen müzik ile olduğum yerde durdum. Biraz dans etsek sorun olmazdı. Telefonumu ve bir miktar paramı sadece yanıma almam iyi olmuştu. Çanta derdim yoktu.

Daddy yankee çalan gasolina parçası beni piste çekti. Bu şarkıyı çok seviyorum enerjisi ve şuan ki ortama çok güzel uymuştu. Çılgınlar gibi dans ederken kendimden geçtim tam nakarat kısmı gelince şarkıya eşlik ederek keyfini sürdüm. Etrafıma dolanan yabancı abazaları umursamadım. Ne yazık ki bu keyfimde çok sürmedi kaç dakikadır popomda titreyen telefon yüzünden. Zaten arayan kişiyi bilerek telefonu cevapladım. "Efendim Bekir ?
"Kızım ne konuştuk biz seninle " sesi baya sinirli geliyordu. "Haber verdim ya" sinirle inleyip "Nilay Nilay Nilay" bu arada müzik değişmişti ritme uydurarak bir yandan dans etmeye devam ediyordum. "Geliyorum oraya, bekle beni  "

"Tamam tama- ne hayır gelmiyorsun gerek yok" dansı kesip arka taraflara doğru geçtim konuşmak için "çıkıyorum ben merak etme bulamadım zaten yokmuş" insanları iterek sessiz bir yere doğru yürüdüm. "Görüşmedin yani olsun ben geliyorum yinede" rahat bir yere geçmiştim artık sadece bir kaç kişi vardı bu tarafta tuvalet ler bu tarafta olmalıydı galiba  " Bekir ben çıkıyorum şimdi gelmiyorsun buraya beklemem biliyorsun" "biliyorum Allahın cezası biliyorum" yaramazca kıkırdadım. "Tamam o zaman yarın gö-" derken o anda gözüme ilisen bir şey oldu. Dikkatle baktım. Tam pistin ortasında orta boylu bir adamın elinde bulunan bir silah "Nilay sustun ne oldu bir sorun mu var" saniyelik gözüm diğer tarafa kaydı. Yine sıçmıştım galiba aynı silahlı olan biri de diğer tarafta idi. "Bekir bir şey-" sözümü ard arda atılan çığlık ve silah sesleri kesti. "Nilay silah sesi mi o" dibimde patlayan silah ile telefonu arka cebime atıp olduğum yere çömeldim. Müzik kesilmiş çığlık çığlığa atılan sesler büyük bir kargaşa yarattı. İnsanlar  birbirine kitlendi. Silahlar iki noktadan değil beş altı noktadan rahat atış yapılıyordu. Asıl soru şu 'bu kadar fazla adam nasıl buraya girdi?' Büyük planlı bir suikast olduğu kesin di. Dikkatli bir şekilde çıkış planı yaptım. Amaç can yakmak değil sadece korku ve meydan okuma idi. İnsanlara doğru ateş etmemeye dikkat ediyorlardı. Yerimden kalktım "ahhh" gelen sesle arkama döndüm. Yerde acı ile kıvranan kıza bakmak ile bakmamak arasında kaldım.  O anda gözlerimiz birleşti acı ve yardım ister bakışlar ile bakıyordu. Lanet olsun! Bu arada baya kişi boşaltmıştı bar ı arkamı dönüp gitmek istedim ama gidemedim. Vicdanım çok güzel bir şekilde devreye girmişti. Gerizekalı sanane niye duyduğun her sese bakarsın ki! Bir çıkış tarafa baktım bir kıza dudakları kıpırdadı 'yardım et' diye. Geçmişin pişmanlığı gün yüzüne çıkarken.  Adımlarımı ilerlettim. Ben başıma bakardım her türlü zaten. Atik bir şekilde kıza atılıp direk bacağına baktım kurşun sıyırmıştı. Tepeye yağan kurşun nasıl denk geldi merak konusu ama şuan ne yeri ne zamanı. Hönküre hönküre ağlayan kıza "bir şey yok sıyırmış çıkarcam seni buradan korkma" ağlamayı kesmeyip daha sesli ağlamaya başladı. Crop'un üstüne giydiğim hırkayı çıkardım. Tampon yapsak yeterli baya kan kaybetmişti. Bacağında ki yaraya sarmak için koyduğum an kuvvetli bir çığlığı bastı. Şaşkınlık ile baktım platin sarı saçları içinde pancar dönen bir yüz vardı. "Şaka mısın sen? Sarmadım bile bağır bağır bak boşaldı nerede ise mekan daha çabuk ölürsün çünkü  bırakır kaçarım burada seni" titreyen dudaklarını birbirine bastırdı, kitlenip kaldı gerçek anlamda. İşime dönüp hemen sarmaya devam ettim düğüm atıp sıkmam ile minik eli kolumu bulup tüm acısı ile sıktı. Bağırmaktan iyiydi. Kolunun arasına girip kalkmasına yardım ettim. Tam o esnada yukarı kattaki loca nın korumalığı kopup önümüze düştü. Son anda geri çekilip kurtulduk. Geç kalmıştım arkamdaki koridora doğru kaçtık. İnce uzun koridorun dibine bıraktım kızı birazdan ortalık spor alanına dönecekti. Bizi fark eden olmuştu çünkü "bak adını bilmediğim kız buradan kalkmıyorsun kalkamazsın zaten de ben gelicem tamam mı? Ne olursa olsun dur bekle sadece" hızla kafasını salladı. Koridorun başına gitmek için kalktım ayağı bağırmaktan başka bir şey yaparak "Ahsen " omzumun üzerinden baktım. " adım " usulca başımı salladım. "Birazdan memnun oluruz" diye saklandığımız yerden çıkmak için harekete geçtim.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 03, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Basit TürevlerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin