BÖLÜM 4

332 47 24
                                    

Eheh yine ben yine fic yine bölüm Yeni Bölüm!

Hyunjin yanıma doğru geldi.

Lee;
Oo Hyunjin'imiz gelmiş.. Hoşgelmiş. Nasıl aldın anahtarı bu kadar hızlı?

Hyunjin;
Hosbuldum.. Aptal adam uyuya kalmış anahtarı da masaya bırakmış, cidden bu kadar basit olması çok komik...

Lee;
Neyse çıkar beni.

Ardından Hyunjin kapıyı açtı ve beraber çıktık.. Saat 5.57 yaklaşık 18 dakika sonra HanJi burada olur.

~Han Jisung gözünden~

Sonunda saat 6.00 oldu bende koşarak hapishaneye gittiğimde Lee yoktu. Bunun üzerine I.N. beni çokça azarladı.. Pekte umrumda değildi , asıl garip olan şuydu: Güvenlik görevlisi yok. Güvenlik görevlisi ya izine çıktı ya Minho onu kaçırdı.. Umarım birinci seçenek olur.

"Han Jisung'a bir mesaj"

Mesaj mı? Buda ne oluyor?

?;
Bu mesaj silindi.

HanJi;
Merhabalar, telefonumda kayıtlı değilsiniz .Acaba kim olduğunuzu öğrenebilir miyim?

?;
İsterseniz fotoğrafımı atayım?

Jisung;
Hayır , teşekkürler sadece isim yeterli.

?;

Jisung;LEE MINHO!

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Jisung;
LEE MINHO!

Lee ;
HANJI!

Jisung;
Dur ne? Bi dakika, Bi dakika. O bileklik en son güvenlikteydi yoksa..

Lee;
Oww HanJi. Gereksiz detaylar önemli mi sence? Bence şuan tek benim isteğim önemli. Değil mi?

Jisung;
Ne saçmalıyorsun sen Lee. Ağzında geveleme sevmem.

Lee;
Oww çok iyi biliyorum HanJi! Şuan o minik güvenlik yaşıyor ama..

Lee;
Ağırda kan kaybediyor , ve teklifim var. Eğer o teklifi gerçekleştirirsen teslimde olurum, güvenliği de salarım. Hah ne dersin?

Jisung;
Hah? Cidden bu kadar kolay mı? Teklif zor bir şey olmalı Minho. Yoksa 6 yıldır beni zorlamazdın değil mi?

Lee;
Hayır, çokta zor değil HanJi'm. Bir haftalık izin al ve sana verdiğim kordinata gel. Ah eğer yanında biri daha olursa.. işte o zaman işler kötüye gider.

Jisung;
Bunu düşüneceğim Minho.

Minho;
Oww hızlı ol! Saat hızlı kanlar gidiyor HanJi tik tak tik tak Hadii!

Off napıcam ben ya? Gitsem mi? Ama bana napacak? Ya güvenlik? Onun ne suçu var? Sadece nöbet tutuyor! Ağh! Aptal Minho. Can sıkıcı olmaya başladı.

Jeong;
Ee Han bir şey buldun mu?

Söylesem mi? Ama deme demişti. Dersem ne yapabilir ki? Öldürebilir.. Onu birini öldürürken görmüştüm...

Jeong;.
HAN!

Jisung;
Oh, biraz dalginim kusura bakma. Ne demiştin?

Jeong;
Bir şey çıktı mı dedim!

Jisung;
Bana bağırmayı kes Jeong! Aramızdaki samimiyeti kenara bırak. Ben senin başkomiserinim.

Jeong;
Ah. Pekâla ben gidiyorum.

Jisung;
Jeong! Bana bir hafta izin yaz!

Ardından Jeong iç çekti ve beni onayladı. Hemen iş yerinden çıktım  , ardından Lee Minho'nun telefonunu çaldırdım.

Lee;
Efendim aşkım.

Jisung;
Kes sesini Lee. Sadece kordinat at!

Lee;
Hiç beklemiyordum. Sen kordinat at, ben gelirim güzelim.

Telefonu yüzüne kapattım, sonra kordinati attim. Yaklaşık 5 dakika sonra beni almaya geldi. Arabası siyah Range Rover'dı. Arabada şoför vardı , bende Lee ile arkaya oturdum.

Lee;
Hala çok güzelsin HanJi.

Han;
Pff, kes sesini Lee.

Ardından elini belime doğru attı. İlk başta anlamadim , durumdan rahatsızdım bende elini ittim.

Lee;
Han sadece yanına herhangi bir eşya var mı diye bakıyordum. Merak etme şimdi değil.

Han;
Oh tamam. Dur ne! Şimdi değil mi? Ne demek bu?

Ardından sırıttı ve araba durdu. Beraber aşağı indik.

Off gec attim yaa! Özür dilerimm. Neyseee!!

Düşman mı kalacağız?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin