Bölüm 10: Buluşma(?)

20 6 4
                                    

Üzerime yürümeye başladı. Bense geri geri gidiyordum. Çok geçmeden tezgaha çarptım. Beni tezgah ile arasına aldı. Kaçmamam için iki elini yanlarıma koydu. O kadar korkuyordum ki titremeye başlamıştım. O ise sırıtıyordu....

~~~~

Yüzünü yüzüme yaklaştırdı. Nefesim hızlanmıştı. Korkudan gözlerimi kapattım, nefesimi tuttum. Artık ölmeye hazırdım.

Alnıma bir öpücük kondurdu ve gülmeye başladı. Bense şaşkınca gözlerimi kocaman açıp ona bakıyordum.

Toprak: Gerçektende seni yiyeceğimi falan mı sandın? Aşk olsun, ben öyle biri miyim?

Mert: Aptal!

Karnına yumruk attım. Gözlerimden yaşlar düşüyordu. Allah belamı versin korkudan tir tir titriyordum.

Toprak: Ağh! Tamam tamam, özür dilerim! Ağlama. Hahahhaha.

Mert: Çekil önümden!

Toprak: Niyeymiş o?

Ona pis pis baktım. Sonra bir de aletine geçirdim.

Mert: Çekiliyor musun çekilmiyor musun?

Toprak: Spor falan mı yaptın? Birden o kadar güçleniverdin ki.

Mert: Kapa çeneni seni salak!

Güldü. Sadece güldü. Peki ben ne yaptım? Kuyruğunu tuttuğum gibi sertçe çektim.(abiniz star 🌟)

Toprak: Ağhhh! Napıyon lan!

Mert: Çekilmen için seni defalarca uyardım. Bunu haketmiştin.

Diyip pis pis sırıttım. Tabi o yine bana karşı sırıtmaya başlayınca ne yapacağını sorgulayan salak bir yüz ifadesi takındım. Maalesef.

Toprak: Yoksa küçük kedicik biraz oyun mu oynamak istiyor? Oynayalım o zaman küçük kedicik.

Piç smile attı ve hızlı bir hareketle beni duvar ile kendi arasına aldı. Bense şaşkınlıktan hiç bir şey yapmadan öylece ona baktım. Çok sürmeden kendime geldim ve kaşlarımı çattım.

Mert: NE YAPMAYA ÇALIŞIYON AW!! ÇEKİLSENE SALAK!

İttirmeye çalıştım ama nafile. (Cıldırıcammmm ò-ó)Yüzüme yaklaştı ve dedi ki;

Toprak: Benden hoşlanıyorsun değil mi?

Mert: H-ha?! Ne diyorsun sen ya?! Çekil önümden!!

Toprak: Hadi ama. Beni istediğini biliyorum. Sana istediğin şeyi verebilirim~♡

Sadece ona kızarmış, şaşkınlık ile kızgınlık arasında olan aptal surat ifademle bakıyordum. (Çünkü neden olmasın?💅)

Mert: Şaka mı yapıyorsun?

Toprak: Öyle mi gürünüyorum?

Mert: Y-yemek yapmalıyız. Ben açım, hadi...

Tam döndüm gidecem belimden kavradı. Ben ona aval aval bakarken o benim yüzüme yaklaştı. O beni öpmeden kendime geldim ve elimi ağzına koydum.

Mert: Sevgili olmadan olmaz-

Toprak: Çık benimle o zaman.

Mert: Ha?! Neden bu kadar çok istiyorsun bana dokunmayı?

Toprak: İçimdeki kurt senin vücuduna karşı dayanamıyor. Bende ona karşı koymakta her geçen gün daha da zorlanıyorum.

Mert: A-ama daha çok erken. Düşünmem için zaman ver.

Toprak: Peki~

Dedi ve avucumun içini öptü. Bense sadece diğer elimi ağzıma götürdüm ve kızarmış yüzümü diğer tarafa çevirdim. O ise güldü. 

Kurtlar & Tilkiler Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin