BÖLÜM 2 | BEKLENMEYEN

250 30 57
                                    

MERHABA CANIM NASILSIN!!

YENİ BÖLÜMLE KARŞINIZDAYIZ UMARIM SEVERSİNİZ
YPRUM YAPMAYI UNUTMAYIN OKUMAK ÇOK EĞLENCELİ
KEYİFLİ OKUMALAR{♡}

🎭

BÖLÜM 2 | BEKLENMEYEN

Chase Atlantic/ SLIDEGi/ YouDennis Lloyd/ Aura

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Chase Atlantic/ SLIDE
Gi/ You
Dennis Lloyd/ Aura

《》

Hayat çoğunlukla büyük bir kaostan ibarettir. Biz de bu kaosun içinde sürüklenip giden hayatlarız. Bu benim kaosum ve beni soktuğu durumlardan nefret ediyorum.

Resmen kilitlenip kalmıştım çünkü hayatım boyunca bu kadar yoğun bakan gözler görmemiştim. Vücudundan yayılan sıcaklığı hissedebiliyordum. Gözleri kısılınca sonunda girdiğim transtan çıkıp adım attım ve aramıza bir miktar mesafe koydum.

Bir suçum yoktu ama kendimi kabahat işlemiş gibi hissediyordum. Bundan sebep "Pardon," demekten kendimi alamadım. Sınıfa girmek için adım atacakken "Titriyorsun," demesiyle duraksadım. İlk kez bana karşı sesini duymanın şaşkınlığı sardı etrafımı.

"Anlamadım?" dedim yönümü ona dönerken. Kapının önünde kalmıştık. Elleri ceplerinin içinde duygu barındırmayan gözleriyle yüzüme bakıyordu. Boyu çok uzundu. İnsanlara aşağıdan bakmaktan hoşlanmıyordum. Şu an bulunduğum durumdan da hiç hoşlanmamıştım. Tek istediğim bugünün çabucak bitmesiydi.

"Dedim ki," Sesi tok ve kalındı. "Titriyorsun." Elbette dediğini duymuştum ama anlam verememiştim. Neden benimle konuşmuştu? Konuşmadan geçip gitmeme neden izin vermeliydi. Yüzüne odaklanan bakışlarım düşünce bulutuna hapsetti beni bir anda. Görünüş açısından gerçekten de hiçbir kusur bulamıyordum ama asla yanında olmak istemeyeceğim biriydi. Huzursuz hissettiriyordu. Güvenli hiçbir yanı yoktu. Vücudumun kırmızı alarm vermeye başladığını hissediyordum.

"Hayır, titremiyorum." dedim kaşlarımı hafiften çatarak. Titremiyordum. Hayır, gerçekten titremiyordum, neden böyle bir şey söylemişti? Dudağının kenarı ufaktan kıvrıldı ama o kadar yoktu ki varlığı kanıtlanamazdı. Bir şey demeden üzerime bir adım atmasıyla ben de geriye bir adım attım. Sanki beklediği de buymuş gibi gülümsemesi belirginlik kazandı. Harelerinin içindeki parıltıları net bir şekilde görüyordum. Ondan çekindiğim ya da beni gerçekten tedirgin ettiği bir gerçekti ama bunu bilmesi her şeyi değiştirirdi.

"Seni korkutuyor muyum?" Sorusunun altında cevabını kendisinin de bildiğine dair büyük anlamlar yatıyordu. Dışardan gerçekten belli ediyor muydum bunu? Ellerimden biri eteğimin ucunu yakalamış ve gerginlikle sıkmaya başlamıştı. Gözlerine bu kadar odaklı bakmak rengi konusunda yanıldığımı kanıtlamıştı, gözlerinin kehribarı yeşile çalıyordu, hatta sadece yeşil bile diyebilirdim. O benden bir yanıt bekler gibi dururken kendi düşüncelerimin saçmalığına kızdım ve dişlerimi sıktım. Aptallık ediyordum, kendime gelmem gerekiyordu.

GÖZLERİNİN GALAKSİSİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin