BÖLÜM 1 | BATAKLIK

270 36 89
                                    

AY MERHABALAR COK HEYECANLIYIM YENI HIKÂYE
ILK BOLUM BIRAZ GECISVARI VE OLAYSIZ AMA UMARIM SEVERSINIZ

OY VERMEYI VE YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN!!!

medya Akasya'nın göz rengi cnm maşallah

🎭

BÖLÜM 1 | BATAKLIK

Red / Of These Chains

《》

Eşsiz oyunculukların kendini kanıtladığı yaldızlı bir sahnede üzerimize biçilen rolü oynuyorduk.

Çaldıklarımızla oluşturduğumuz karakterimizin piyonuyduk bir nevi. Son sahne gelip maskeler düşene kadar kimseyi tanıyamazdık ve son sahnede yıkımlar olurdu.

Büyük yankılar oluşturan hazin sonlar.

Her şeyin harika olacağına dair kurduğum hayaller, elimde patlamıştı. Mükemmel arkadaşlıklar, mutluluk dolu anılar, ilk aşk ve aklıma heyecan verici olarak kazınacağını düşündüğüm lise. Hepsi birer yalandan ibaretti çünkü lise başlı başına cehennemin yeryüzü versiyonuydu. Shakespeare doğru söylüyordu, cehennem boştu çünkü tüm şeytanlar buradaydı.

Sahte insanlar, yüzünüze gülüp arkanızdan kuyunuzu kazan sözde arkadaşlar, birbirine sadece cinsellik adı altında âşık olduğunu söyleyen çiftler ve daha nicesi. Gösteriş için okula gelenlerle çevrili bir okulda beşinci senemdeydim. Güzelliklerin içine düşeceğimi sanırken, kimin ailesi daha düşük gelirliyse onun ezildiği; başkalarını ezebilmek için güçlü olmaya çabalayan bir avuç ergenin oyun çemberinin içine hapsolmuştum.

Görkemli okul kapısına yaklaşırken bir lise için bile abartı olduğunu daha yeni yeni kavrıyordum zira henüz ilk senemdeyken gözüme büyüleyici geliyordu bu şaşaa. Şimdi ayaklarımı sürüklüyordum buraya gelmek için. Sorun burası değildi, içindekilerdi.

Aralık ayının ikinci haftasında olmamızın getirdiği soğuğa rağmen altımda okul eteği vardı. Üzerimde gömlek ve süveter, montuma iyice sarınmış esen rüzgâra karşı yürüyordum. Yanımdan geçip okulun garajına ilerleyen lüks araçlara içimden sövmeden edemiyordum. Ait olmadığıma emin olduğum bu yere aitmişim gibi davranıyordum. Ait olmadığım hayatın bir parçası gibi davranmak günden güne daha da zorlaşıyordu.

Kulağıma dolan şarkı bile huzur vermiyordu şu saatten sonra. Turnikelerden geçtikten sonra büyük okul bahçesini aşıp nihayet merdivenleri tırmanırken yanıma biri yanaştı. Kulaklıklarımdan birini elime aldım ve yanımda yürüyen Dora'ya döndüm. Bir arkadaş grubum vardı. Arkadaş tanımıma uymuyorlardı ama bu okulda yalnız kalanı kurt sürüsü kapardı, bu yüzden yalnız kalma gibi bir şansınız yoktu çünkü ne hâli varsa görsün demiyorlardı sizin için. Hayatınızı zindana çeviriyorlardı. Belki korkaklıktı ama uğraşılmak istemiyordum. Sorunsuzca liseyi bitirip kurtulmak istiyordum.

"Günaydın bebek," dedi neşeli sesiyle. Sabahın erken saatleri olmasına rağmen yüzü parlak ve profesyonelce yapılmış bir makyajla çevriliydi. Kıyafetleri düzene sokulmuş ve saçlarını balıksırtı örmüştü. Dora özenli görünmeyi ve daima güzel gözükmeyi çok severdi ve hep bunu slogan edinirdi kendine. Ne dersem diyeyim en yakın hissettiğim oydu kendime. Sevecendi ve kendi kararlarını kendisi verebilse o da iyi biriydi. Fakat kendi arkadaşlık kalıplarım içine giremeyecekti çünkü güvenmiyordum. Ve güven olmadan hiçbir ilişki sağlam kurulamıyordu.

GÖZLERİNİN GALAKSİSİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin