Elimdeki kanı silmeye çalışırken Adel'in hücresine doğru hızlı adımlarla ilerledim. Odanın kapısı açıktı. Kaşlarımı çattım.
"Nerede?"
"Efendim kız bize zorluk çıkarttığı için..."
"Nerede?"
"Zindanda."
Odasına baktım. Penceresindeki demirlikler kırılmıştı ve kuş tüyleri her yere dağılmıştı.
"Büyü mü yapmaya çalıştı?"
Zayıftı. Enerjisinin bu kadar çok olduğunu hissetmemiştim.
Derin bir nefes alarak elimdeki mendili yere attım. Zindana ilerledim.Merdivenleri indikten sonra zincirlenmiş Adel'i gördüğümde dişlerimi birbirine bastırdım.
"Doğruydu."
Kafasını kaldırmadı. Elleri iki yanda tavandan zincirlere bağlanmıştı. Yüzü öne eğikti. Saçları dökülüyordu. Kıyafetleri yırtılmıştı.
"Kafanı kaldırsana."
Kıpırdamadı. Hatta daha çok eğildi sanki. Elimi zincirlere koyup sarstım. Zincirler kırıldığında kendini dizlerinin üstüne bıraktı. Kolundan tutarak kaldırmaya çalıştım.
"Doğrul."Dün gece söyledikleri doğru çıkmıştı. Kehanetlerinde haklıydı. Agatha'dan ayrılmak istediğimi söylediğimde bana uzanıp kılıcımı almıştı. Ardından elimi kesmişti. Şu an toparlanıyordu. Saraydan gönderecektim.
"Hata yapıyorsun."
Kolunu kımıldattığında tutuşumu gevşettim. Biraz daha çektiğinde bıraktım. Arkasına döndü. Yerdeki kırılmış zincirlere uzandı. Zincirleri kendi eline sarıp büyüyle birleştirdi.
"Adel, seni odana götüreceğim."
"Git. Beni kurtarma. İyi olmayacak."
Zincire uzandığımda izin vermedi.
"Git."
Ağlıyordu.Sinirle nefes verdim. Zinciri sertçe tutup kırdım. Ardından eğilip Adel'i kucakladım. Merdivenleri çıkarken çöktü.
"Neden anlamıyorsun?"
"Dün bir şeyler gördün mü?"
Küfür etti.
"Kötü sözler sana yakışıyor."
Dudaklarını birbirine bastırdı. Odama ilerledim. Alex, beni ve kucağımdaki kızı gördüğünde dudakları aralandı.
"Prensim..."
"Sorun mu var Alex?"
"Madam Tylicne..."
"Sonra Alex."
Kafasını salladı.
"Anladım efendim."Odama girip Adel'i kucağımdan indirdim. Cama ilerledi. Açamadı. Perdeleri çekiştirdi. Güneş yüzüme vurduğunda gözlerimi kırpıştırdım. Tekli koltuğu sürüklerken kollarımı göğsümde bağlayıp iç çektim. Koltuğu camın önüne çekip üzerine çıktı.
"Ne yapıyorsun?"
Ellerini cama bastırdığında yanına ilerleyip belinden çektim.
"Dışarı bakacağım."
"Sonra bakarsın. Şimdi seni temizleyelim."Yere indirdiğimde kafasını eğdi. Elbisesinin belindeki ipleri çekiştirdikten sonra elbisesinin askıları düştü. Toparlandı. Kollarımın arasından sıyrılmak için kıpırdandı. İzin vermedim. Yırtık elbisesi yere düştü. Alt iç çamaşırıyla kaldı sadece.
"Korsen yok muydu?"
Dün olduğunu hatırlıyordum.
"..."
Onu suya bıraktığımda dizlerini kendine doğru çekerek büküldü. Kollarındaki ve sırtındaki sıyrıklara dokundum.
"Buralara ne oldu?"
"Neden merak ediyorsun? Beni o odaya kapatırken bile bu kadar soru sormadın."
"Açıklamadığın için kapattım."
"Açıkladığımda da zindana mı attın?"
"Zindan emrini ben vermedim."
"Kim verdiyse verdi. Sonuç olarak sıralama böyle olmadı mı?"
![](https://img.wattpad.com/cover/339144072-288-k262774.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yanımdan Ayrılma
FantasyElini yerdeki adama uzatırken kılıcım adamın boynundaydı. "E-Elini tutmalıyım." "Korkuyor musun?" Cevap vermedi. Elimi uzattım. Sıkıca tuttu. Diğer elini diz çökmüş adama doğru uzattı. "Ölmeyecek." "Ben boynunu kessem bile mi?" Kafasını olumlu anl...