Destiny / hyunlix (ARA VERİLDİ)

0.8(M)

Bu bölümün neredeyse tamamı cinsel içeriklidir eğer rahatsız olan var ise bölümü geçebilir veya smut başlangıcından sonuna kadar olan işareti dikkate alarak okuyabilir.
****

Küçüğün durumu düne göre çok daha kötü hal alıyordu. Zaten ıslak olan iç çamaşırı, sıcaklayan vücudu, arada dolan gözleri, içindeki durmak bilmeyen kurdu ve bitmeyen arzusu onu iyice zorluyor bırak zorlamayı deli ediyordu. Kaçıncı olduğunu bilmeden kendisine yardım etmeye çalışmış ancak işe yaramamış ve ayağa kalkmıştı. Eğer başkası girse feromon yoğunluğundan geçilemeyecek odadan çıkıp mutfağa doğru gitmişti. Tezgahta duran büyük bardağı alıp içine su doldurmuş ve küçük dolgun dudaklarına götürmüştü. Hiç beklemeden suyu içmiş ve artık kendisini tutmakta zorlanan ayaklarını daha çok yormamak için kendisini koltuğa atmıştı. Bir kez daha kendisini rahatlatmak umuduyla elini iç çamaşırına atmış ve çekiştirmeye başlamıştı. (Utançtan ölüyorum) 
----

"Ne ara uyudum ya..."

"Keşke biraz daha uyusaymışım"

"Of kim geldi..."

Kendi kendine konuşurken kapının çalmasi ile zar zor olsada kalkmış ve kapıya yönelmişti. Dağılan sarı saçları, kızaran tombik yanakları, en son yaptığı şeyden dolayı sadece iç çamaşırı ve bol tişörtü ile bilmesede çok çekici görünüyordu. Chan'ın yemek gönderme olasılığı ile kapı deliğinden bakmıştı. Chan son 2 (iki) gündür yemek gönderiyordu nedeni küçüğün aç kalmasından korkmasıydı ya kendisi getirirdi veya kurye gönderir ve kapının önüne koymalarını rica ederdi. Küçük gördüğü silüet ile ilk önce garipsemiş sonrasında ise tanımıştı hyunjin... Sarı saçlı İlk öncelikle hayal gördüğünü zannedip gözlerini kırpıştırmıştı. Ancak bu hayal... Veya her neyse! Aşırı gerçekçi geliyordu... Hafif yaklaşıp "ki-kim o?" Diyebilmişti. Sesi yine çatlak çıkmıştı ancak şuan bu zerre umurunda değildi. Kapıya iyice yaklaşıp hyunjin'in feromon kokusunu içine çekmeye çalışmıştı ama nafile... Zaten kapının ardından koku alması pek mümkün değildi ama yine bir umut ışığı görmüştü. Küçük, hayallere dalmışken onu uyandıran yine o arzuladığı ses olmuştu.

"Benim. hyunjin."

Küçük beden, canını bile feda edebileceği sesi duyduğu gibi alt kısmındaki hareketlenmeyi hissetmişti. lanet olsun ki onu sertleştirebilmek için sesi bile yetmişti!

"Felix? Orada mısın"

Felix tekrardan muhtaç olduğu sesi duyduğu gibi heyecanlanmıştı.

"Iyi misin? Feromon kokun buraya kadar geliyor"

Yoksa o... Bilmiyor muydu? Yani kızgınlıkta olduğunu?

"Ne... Neden geldin hyunjin?..."

Alt kısmı adeta yanıyordu küçük olanın. sesini geç ismini söylemek bile erekte olmasına yetmişti.

"Okulda yoktun... Bende merak ettim yani iyimisin diye"
ruh eşim kızgınlığa girdi. Seninde kızgınlıkta olduğun haberini duyduğum gibi koşarak geldim... Belki bir ihtimal...

"Ahgm... ah s-sorun yok iyiyim gide- gidebilirsin mh..."

Küçük olan alt kısmına giren ağrı ve kurdunun verdiği dengesizlik ile kendisini yavaşça yere bırakmıştı. Kurdu, vücudunu ele geçirmek için uğraşıyordu. Felix, kendisini kurduna teslim ederse olacakları tahmin edebiliyordu. büyük ihtimal kendisini hemen dışarıda bekleyen bedene atardı ve en çokta ondan korkuyordu. Elini daha çok bekletmeden hemen erkekliğine atmış ve kendisini tatmin etmek için uğraşmaya başlamıştı.

"Felix!"

"Aghmm... Hyu-hyunjin gi-t ah lütfen..."

Bu sefer küçüğün sesi daha çok yalvarırmışçasına çıkmıştı.