Hoş geldiniz ballar,
Bu bölüm artık bir oy sınırı koyalım diyorum. 200 oy sınırı olsun. Yorumlarınızı ilgiyle tek tek okuyorum.
Medya Elif ve Asaf'ın ruh hali.
Keyifli okumalar dilerim. 🌸
1956Göz yaşları art arda akan genç kız elinden geldiğince hızlı koşuyordu. Ortada bir söylenti vardı ama bunun gerçek olabileceğine ihtimal vermemişti.
Bu hayattaki en büyük sığınağı olan insan buraları terk edemezdi değil mi?
Babası ona kızdığında hep korurdu onu ya da annesi elinde oklavayla gelirken oklavanın önüne atılırdı. Ya da kardeşleri ağabeyleri ona zarar verecek bir şey yapınca hep karşılarında bulurlardı. Canını emanet edeceği koşulsuz şartsız güveneceği bir tek o vardı hayatında o da buraları terk ediyordu.
Koşarak adamın çıktığı yola çıkarken kimsenin olup olmamasını umursamadan ardından bağırdı genç kız. "Mustafa ağabey!"
Duyduğu sesle gözlerini kapatan adam başını yukarıya dikip derin bir nefes aldı. Gitmek istemiyordu canının yarısını burada bırakmak istemiyordu ama gitmeliydi ki ona daha güzel bir hayat virebilsin. O boncuk gözlüsünün yorulmasın istemiyordu. Elinde çatlaklar olsun istemiyordu. İnek dana peşinde sürüklensin iki inek sağanak diye kendini incitsin istemiyordu. Tek yapması gereken o kazandığı üniversiteye gidip bir iş bulup buraya gelip boncuk gözlüsünü alıp daha iyi yaşatmak istiyordu.
Yavaşça ardını dönen adam kendi boynuna sıkı sıkı sarılan kızın belini sarmaladı tek eliyle boynunu derin nefeslerle koklarken "Gitmesen?" diye ağlayarak konuşan kızı daha sıkı sardı. "Geleceğim boncuk göz. Geldiğimde seni alıp gideceğim buralardan." Yavaşça omuzlarından tutup kendinden ayırdı. Alnını öptü.
"Ama sen olmadan bana herkes kötü davranır."
Yaşlarla ıslanan koyu mavi gözlerine bakınca içinden bir acı kopan adam yüzünü buruşturdu. Boncuk gözün kendini ikna etmesi çok sürmezdi öl dese ölürdü de bu yaptığı en çok boncuk gözün iyiliği için olduğu için oraya gitmekten vazgeçemiyordu.
"Ben Ayşe'ye söyledim en ufak bir şeyde bana mektup yazacak."
Bu cevap Nevin'i hiç tatmin etmemişti. O Mustafa olsun yanında istiyordu. Başka kimseye güvenemezdi ki. "Ama ben sen kal istiyorum."
Yavaşça kızdan ayrılan adam yere attığı bohçayı eline aldı. At arabaları yaz işlerinde çalıştığı için buradan şehre yürüyerek gidip yarın ki İstanbul otobüsüne binecekti. "Ben ikimiz için gidiyorum boncuk göz. Geri döndüğümde her şey çok güzel olacak." Sonra kızın geldiği yola baktı sakince. Ortada kimse yoktu olmazdı da dünya işi vardı milletin. "Hadi bak köyü epey çıkmışsın. Geri dön boncuk göz geri dön ki aklımı sende bırakma."
"Mustafa ağabey," Diye yalvarırcasına konuşan kızla yutkundu adam. "Hadi boncuk göz geri dön." Adamın yüzündeki kararlı ifadeyi gören kız omuzlarını aşağı doğru indirip istemeye istemeye arkasını döndü yavaş hareketlerle arada kendine bakan adama ardını dönerek bakarken gözden kaybolana kadar birbirlerine baktı iki genç.
***
1960Üzerinde gelinliğiyle aklına gelen hatıralarla istemsizce gülümsedi genç kadın. Mustafa'nın bacağının dibinde gezerdi on altı yaşına kadar sonrasında Mustafa gitmiş geriye hatıraları bile kalmamıştı. Unutmak istemişti Nevin. Gelmeyeceğine o kadar emindi ki kendini kandırıp boşa umut etmek istememişti. Aklına geldikçe geriye atmış adamı düşünmek bile istememişti. Şimdi ise hiç tahmin etmeyeceği şekilde onun karısı olmuştu. Bu kadarını beklemiyordu. Mustafa'ya kızamıyordu da hep olduğu gibi yine kendini öne atmış kadını kurtarmıştı. Zaten ona kızmakta gelmiyordu içinden.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Geçmişin İzi (Askıda-27 Temmuz'da yeni bölüm yayınlanacak!!!)
NouvellesFarklı bir köyde yaşayan bir kıza aşık olan Asaf'ı öğrenen köylü kıza iftira atarken kızını bu durumdan kurtarmak isteyen babası kardeşinin oğlu ile evlendirir. İki yıl boyunca kimseyle konuşmayıp kendini insanlardan uzak tutan Asaf'ı babası evlendi...