Üst üste dört hapşırık sesi duyarak uyandı Kiyoomi. Kaynağın kim olduğunu anlamak zor değildi. "Yavrum, iyi misin?" Yatakta doğrularak yanındaki eşine döndü. Atsumu pek iyi görünmüyordu; terden ıslanmış saçları alnına yapışmıştı, nemli kirpikleri her öksürüğünde titriyordu. Kiyoomi, bir an için doktor olduğunu unutup endişesine yenik düştü. Kafasını toparlayabildikten sonra dudaklarını hızlıca Atsumu'nun alnına bastırdı."Ateşin var." Örtüyü çevik bir hamleyle kaldırıp yatağın diğer ucuna attı, kendisini küfürler eşliğinde reddeden eşinin üzerindeki pijama üstünü de çıkarıp yere gönderdi. Atsumu kaşlarını çattı. "Giydir beni, tekrar. Üşüyorum diyorum neyi anlamıyorsun ya?" Kiyoomi komodinine uzanıp bir maske aldı, özenle yüzüne taktı.
"Kesin üşüttün. Her ülke değiştirdiğin zaman böyle hastalanıyorsun." Atsumu bir kere daha hapşırdı. "Ve çözümün her defasında beni soyup daha da üşütmek oluyor." Kiyoomi göz devirip giyinme dolabının yanındaki çekmecelere ilerledi, iki tane havlu aldı. Hemen ardından banyoya giderek onları soğuk suyla ıslattı ve odaya döndü. Havlulardan birini eşinin alnına yerleştirdikten sonra diğer havluyla vücudunu silmeye koyuldu. Atsumu mızmızlandıkça ona gözlerini dikiyor ve itiraz etme şansı bırakmıyordu.
"Lütfen Omi, artık yeter. Düştü ateşim, bak." Atsumu elini Kiyoomi'nin beyaz parmaklarına bastırdı ve durdurmayı denedi. "Sevgilim, yapmam gerektiğini biliyorsun. Engelleme ki bir an önce vücudunu soğutabilelim. Bir anda duşa sokmama kızdığın için bununla başladım. Daha ne yapabilirim?" Atsumu dudaklarını büzüp başını tavana çevirdi. "O gün ona kızmamıştım. Yani tamam, beni bir anda soğuk suyla yıkamana da kızmıştım ama asıl sorun o değildi." Kiyoomi işine devam ederken kaşlarını çatarak sorunun ne olduğunu sordu. "Kahvaltıda kavga etmiştik. Bana ilk kez, hem de Aiko'nun önünde, bağırmıştın."
Kiyoomi sessizce güldü. "Bağırdığım için özür dilerim bebeğim ama... neden kızdığımı hatırlıyorum. Yine olsa yine kızarım." Atsumu göz devirdi. "Nedenmiş, çünkü ben neye kızdığını hatırlamıyorum?" Kiyoomi maskesini çenesine indirip dudaklarını Atsumu'nun sıcak boynuna bastırdı. "İlk bakıcımızı kovmuştuk ve bu konudan tartışıyorduk. Sen bana saydırırken elini kesmiştin, bakmak istediğimde de izin vermemiştin. Beni bilirsin, agresif biriyimdir." Atsumu güldü. "Onu bunu boş ver de, biz neden hep bakıcı kavgası yapmışız?" Kiyoomi başını geri çekti. "Bilmiyorum ama en azından şu anki iyi de kavgasız günümüz geçiyor." Dudaklarını Atsumu'nun dudaklarına yaklaştırıyordu ki Atsumu elini Kiyoomi'nin ağzına kapattı. "Sana da bulaşır, git, öpme beni. Geç kalacaksın, ben başımın çaresine bakarım." Kiyoomi omuz silkip Atsumu'nun ellerini yatağa sabitleyerek dudaklarını onun dudaklarına uzunca bastırdı.
"Aptalsın." Atsumu, kocasına gülerken tıklatılan kapıyla dikkatini o tarafa verdi. Gelenin kim olduğunu anlamak zor değildi, Kiyoomi'ye çaresiz gözlerle dönünce onun da anlamasını sağlamıştı. "Girin ama çok yaklaşmayın." Kapıdan giren kişinin -tam da tahmin ettikleri gibi- Atsumu'nun annesi olduğunu görünce Kiyoomi, göz devirme isteğini içinde tutabilmek için büyük bir çaba sarf etti.
"Günaydın, bir sorun mu var? Odada çok durmasanız iyi olur, Atsumu hasta ve size de bulaşabilir çünkü." Kiyoomi, Atsumu'nun annesinin odaya girip sessizce beklemesinden rahatsız olmuştu. Miya Hanako ise, yine aynıydı. "Yine mi hasta oldun? Küçükken beni uğraştırırdın şimdi de kocanı uğraştırıyorsun. Kiyoomi dikkatli ol, küçükken Osamu'ya da çok bulaştırırdı." Atsumu güldü. "Osamu'yla birbirimizden hiç ayrılmadığımız için olabilir mi? Sürekli birlikte gezdiğimiz için bulaşmasından daha normal bir şey olamazdı." Annesi iç çekerek Kiyoomi'ye döndü. "İstersen sen çık, ben ilgilenirim. Bir de sana zorluk çıkarmasın." Kiyoomi gülümsedi. "Hiç sorun yok, size bulaşmasın asıl. Siz rahat olun, ben daha az önce onu birçok kez öptüm zaten; bulaşacağı kadar bulaşmıştır bana." Kadın, Kiyoomi'nin dediğine kaşlarını çattı. "Sizin küçücük bir oğlunuz var Kiyoomi, nasıl bu kadar sorumsuz olabilirsiniz? Doktor olan sensin bir de."
Atsumu yatakta doğruldu. "Anne yeter artık, böyle rahatça kabalaşamazsın. Sorunun neyse bana konuş ve çık git odadan." Kiyoomi elini havada salladı. "Hayır hayır. Aksine gerçek düşüncenizi bilmek beni çok memnun etti. Sorumsuz ve dikkatsiz bir ebeveyn olduğuma inandığınızı açıkça belirttiğiniz için teşekkür ederim, düzeltmek için elimden geleni yapacağım. Daha da açık olmak istiyorsanız buyurun ama diyorsanız ki bitti, bir an önce çıkın ki evde daha fazla mikrop dolanmasın." Kadın başını sağa ve sola salladı, odadan bir şeyler mırıldanarak çıktı.
selamlar, beni özlediniz mi?
MARRIAGE'I ÖZLEMİŞSİNİZDİR EN AZINDAN DİYE DÜŞÜNÜYORUM??????ben buraları özledim sanırım, daha çok eski halini tabi. bir an önce marriage'e güzel bir final yapıp sizi bundan sonra yayınlamayı düşündüğüm ficime ve aynı ficin part 2sine alacağım. benim için anlamı o kadar büyük ki onu yayımlamayı geçtim yazmak bile benim için çok büyük bir adım oldu. asıl konuşmayı onlara bırakıyorum ama umarım ki diğer ficlerime verdiğiniz desteği onlara da verirsiniz. ;)
iyi okumalar şimdiden, öpüldünüz.
