2. BÖLÜM

1.8K 105 59
                                    

"En ihtişamlı ruhlar, yıkıla yıkıla inşa edilir."

(Zemheri'den)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(Zemheri'den)

Ne zamandır buradayım? Bana ne oldu? Beni
Nereye götürüyorlar? Bu insanlar neden bağırıyor? Çocuklar nerede? Kafamda bu ve bunun gibi bir çok soru,hepsi cevapsız...

Vücudumdan ağır yükler ve betonlar kalkmıştı bunu anlamıştım ancak ağrılarım çok fazlaydı,gözümü açamıyordum. Biraz açmaya çalışsam bile görünmeyecek şekilde bulanıktı.

"Bilinci kapanmak üzere!" Diye bağırdı birisi,gözlerim yavaş yavaş giderken sesler daha da boğuklaşıyordu. Çığlık çığlığa ağlamak istiyordum ama bunun için ne gücüm vardı ne de sesim.

Bir kaç kişi beni tutup bir yere yatırdılar ancak kendimi ne kadar tutmaya çalışsam bile dayanamıyordum.
Gözlerimin önünü karardığında o kadar çığlık ve feryat arasında hatırladığım tek şey birisinin "iyi olacaksın" dediği oldu...

10 saat sonra

Gözlerim felaket bir şekilde ağrıyordu. Ne kadar açmaya çalışsam bile kendimi zorladıkça başıma ağrılar giriyordu.

"Çocuk...çocuklar." Zar zor konuşmaya çalıştım.
Yanımda bir hareketlenme olduğunda birisinin ayağa kalktığını anladım ve odanın içinde "doktor!" Sesi yankılandı.

Gözlerimi tamamen açtığımda bir hastane odasında olduğumu anladım, elimde serum takılıydı ve kolumu biraz kımıldatsam çok acı çekiyordum. içeriye bir kaç tane doktor geldiğinde olanları hâlâ kavrayamamıştım. Doktor tansiyonumu ölçmek için tansiyon aletini koluma taktı,aklıma gelen şey ile zar zor konuşmaya çalıştım.

"Çocuk.. çocuklar nerede?" Doktorun hareketleri yavaşladığında merakla onun arkasında duran hemşirelere baktım, tam sol çaprazımda ise bir kaç tane asker olduğunu fark ettim hepsi gözlerimin içine bakıyorlardı ancak yüzlerinde tepki yoktu.

"Çocuklar nerede?" Bir kez daha tekrarladığımda doktor bir şey demeden işine devam etmişti.

"Size bir şey sordum! Öğrencilerim nerede!?"
Aklımda binlerce şey vardı. Hâlâ o enkazın altındalar mıydı? Yaşıyolar mıydı?

Kendimi daha fazla tutamayarak ayağa kalkmak için yeltendim ancak doktorlar omuzumdan geri tutup "Zemheri hanım sakin olun!" Dediler. Sakin olamadım,olamazdım.

Ağlıyordum hemde çığlık çığlığa.
"Benim öğrencilerime ne oldu!? Onları istiyorum! Kurtardınız mı onları!"
Kalkmak istiyordum ancak beni tutuyorlardı.

"Bırakın beni! Çocukların yanına gideyim ne olur!" Başım dönüyordu ve midem bulanmaya başlamıştı.
İçeriye bir kaç tane asker daha girdiğinde doktorların iğne yapmak için hazırlandıklarını gördüm.
"İğne istemiyorum! Beni bırakın sadece!"
Ne kadar bağırsamda iğneyi yaptılar.

ZÜMRÜDÜANKA (asker) / ARA VERİLDİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin