"Kaderden kaçılmaz,kaçışta kaderden."
...Acı insana ne yapardı? Hayatı mı öğretirdi,kendi yıktığı enkazların altında nasıl kalınacağını mı? Yangınların ortasında kendi hayat çiçeğine nasıl su dökeceğini mi? Yoksa yangınlara teslim olman gerektiğini mi?
Acı ne öğretirdi,pek bilinmez ama acının en büyük kaynağı her daim;
hayattı. Hayat enkazları yıkar,yangınlar ortasında çiçekleri filizlendirir ve bazen insanı kendi yangınına teslim ederdi.Bumin ise bu üç seçenek arasından hangisini seçeceğini bilmiyordu. Belkide kendine yeni seçenekler sunmalıydı ama bu yine hayatın elindeydi.
Yine ayaz,kış,şiddetli kar vardı. O ise her zaman olması gerektiği yerdeydi,vatan'ın ona emanet ettiği yüksek engin dağlarda. Karşıda ki dağa bakıyordu,aylarca,senelerce çıkıp bir daha inmediği dağlara. Kurşun yaraları aldığı,nice kayıplar verdiği,hainlerden intikam aldığı,yeri geldiğinde en yakın arkadaşının parçalarını topladığı...
Hayat onun için kendisiyle ebedi kalacak kurşun izi ve alınacak intikamlardı.
Çünkü o askerdi.
Vatan için göz kırpmadan can alıp verendi...
Komandoydu o.
Komando demek,vatan demekti. Komando demek,kendini asla göz kırpmadan bir al bayrak uğruna feda etmek demekti...
"Komutanım," arkasından gelen Gökhan'ın sesiyle düşüncelerinden ayrıldı,oturuşunu dikleştirdi.
"Gel Gökhan gel,otur." diyerek oturduğu hasırdan biraz yana kaydı.Gökhan yavaş adımlarla Bumin'in yanına giderek oturdu,Buminle aralarında arkadaşlık bağı olsada ondan çekinirdi.
Derin bir nefes alarak konuşmaya başladı.
"Ülkenin her yerinde bu olaylar konuşuluyor,insanlar gruplara ayrılmış durumda. Siyasiler,vatandaşlar her kim olursa olsun kalkınma başlatacaklar fakat devlet tarafından alıkoyuluyorlar. Sınır taraflarının çoğunda teröristler baskın yapıp bombalı saldırı düzenliyorlar. MİT'in yakaladığı ajanlar ağızlarını açmıyor,açsalar bile doğru mu yalan mı meful. İç savaş çıkmasa bari." Gökhan sanki yıllardır içinde biriken öfkesini döker gibi tek nefeste anlattı. ikiside sessiz kaldılar,Gökhan başını ovuşturmaya başladı fazla düşünmek başını ağrıtırdı."Böyle hayatın uğursuzluğuna tüküreyim." Bumin gözlerini karşıdaki dağlardan ayırmadan uzun süre seyre daldı. Uzun süre karşısında ki heybetli adama bakarak düşündü. Bumin komutan durmadık yerde içinden geçenleri aniden patlatmayı severdi. Gökhan ise anlamadığı için hatta böyle bir tepki beklemediği için sorma isteği duymuştu, "Nasıl komutanım?"
"Öyle işte,söylemedim say.""Komutanım merak ediyorum."
"neyi merak ediyorsun Gökhan?" dediğinde Bumin şakaklarını ovuşturmaya başlamış ve Gökhana bakmıştı. Gökhan ise gözlerini kaçırmıştı.
"yani... Siz sert bir insansınız,mesleğiniz gereği böyle olduğunu anlıyorum," derin bir nefes alarak devam etti.
"Hayatınızı hatta ailenizi çok merak ediyorum. Sivildede görev yaparkende hiç kendinizi açmadınız,lojmanda toplandığımızda herkes kendini açar ve anlatırdı. Fakat siz,ne bileyim..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZÜMRÜDÜANKA (asker) / ARA VERİLDİ
Genel KurguŞırnak,kerkük 2023... Henüz gençliğinin belki de en taze olan zamanlarında Zemheri Benan,küçük bir köyde orada ki çocuklara öğretmenlik yapmaktaydı. Yaptığı öğretmenlikten hem keyif alıp hemde görevini yerine getirmenin mutluluğunu yaşayan Zemheri...