A President's Out-of-Body Experience (BL)

4

"Dün, bir milyon yuan değerinde likör sipariş ettin. Onun yaklaşık 20,000 yuanlık kısmını içtikten sonra geri kalanını Rose Otel'in yüzme havuzuna döküp antik çağlardaki şaraba batma ve etrafında kadınlarla çevrelenme fikrini taklit etmek istedin, bunu unuttun mu?"

Yunren gerçekten de hatırlayamadı, ama dinledikleri sarhoşken yapacağı bir şey gibi geliyordu. Sonuçta, ayıkken bile aptal biriydi, alkolün etkisi altında ise daha da aptal biri olurdu.

"Peki. Daha sonra sekreterden sana fatura ve videoları göndermesini isteyeceğim ve miktarı harcama limitinden kesinti olarak düşeceğim." dedi ve Yu Yuntao telefonu kararlı bir şekilde kapattı.

Yunren'in başındaki ağrı arttı. Resepsiyonu arayarak ağrı kesicilerin getirilmesini istedi. Sıcak suyla birlikte aldıktan sonra çok daha iyi hissetti. Ancak haplarla birlikte getirilen havuz temizlik ücreti faturasını görünce başı yeniden ağrımaya başladı.

Dün gece aslında ünlü süper model Yang Yihan'ın doğum günüydü. Bu kadın model son zamanlarda çok popülerdi ve Yunren'in yeni takip ettiği kişiydi. Bir aday olarak, Yunren, Yang Yihan için bu lüks otelde bir doğum günü partisi düzenlemiş, hatta duygularını halka açık bir şekilde itiraf etmişti, ancak acımasızca reddedilmişti. Yunren, acılarını içkiyle unutmaya çalışmış, sarhoş bir çılgınlığa dalmıştı. Yunren sarhoş olduğunda, insanlara zarar vermezdi, sadece kendisine zarar verirdi. Alkol dolu bir havuz yaratıp içine atlamıştı ve neredeyse boğuluyordu. Tüm sahne karmaşık bir hal almış ve doğum günü kızı Yang Yihan bile utancından mekandan hızla ayrılmıştı.

Otel müdürü hızla Gu Xiaoshan'ı da konu hakkında bilgilendirdi. Sonuçta, Rose Otel Gu ailesinin imparatorluğunun bir parçasıydı. Gu Xiaoshan yurtdışında bir toplantıdaydı, bunu duyduktan sonra endişelendi ve müdürü azarladı. "Sizden o aptalı yakından izlemenizi istemedim mi?"

Müdür hemen personelini korumaya çalıştı. "Onu tutamadık. Ayrıca, böyle olacağını kim düşünebilirdi? Yine de durumu kötü değil, sadece birkaç yudum su boğazına kaçtı, sonra bir sıkıntı kalmadı. Otelin tıbbi personeline kontrol de ettirdik, bir sorunu yok. Sadece çok içti ve biz de onu başkanlık süitine yerleştirdik."

Gu Xiaoshan hala endişeliydi, "Onun için bir uşak ayarladınız mı?"

Müdür başını salladı, "Evet, ayarladık."

Gu Xiaoshan uyardı, "Uşağı bütün gece onunla birlikte bırakın ve ona göz kulak olun, başka bir sorun yaşanmasına izin vermeyin. O, Yu ailesinin kıymetli bir üyesi, ona bir şey olursa, hasarı karşılayamayız."

Ertesi sabah Gu Xiaoshan, müdürü Yunren hakkında sorgulamak için aradı. Müdür şaşırmıştı, Gu Xiaoshan'ın olduğu yerde saat gece yarısına yaklaşmış olmalıydı, demek ki Yu Yunren, bu aptal gerçekten 'kıymetli bir varlıktı'. Bu yüzden gerçekleri dile getirerek cevap verdi, "İkinci Genç Yu uyandı ve başının ağrıdığını söyledi. Ayrıca, bizi sahte alkol vermekle suçladı."

Gu Xiaoshan gülümsedi, "Tamam, önemli olan onun iyi olması. Ona bir fatura hazırlayın, endişelenmeyin. Ekstradan ne varsa, ekleyin. Faturalandırılması gereken her şeyi doğru şekilde faturalandırın. Hiçbiriniz boşuna çalışmış olmamalısınız, sonuçta çok uğraştınız."

"Emin olun." Müdür gülerek kabul etti.

Aslında, Gu Xiaoshan'ın talimatları olmadan da, müdür faturada zaten birçok maddeyi listelemişti. Sayılar birbiri ardına geldi ve toplam rakam oldukça etkileyici bir hale ulaştı ve Yunren kesinlikle parayla ilgili bir aptaldı, dikkatlice bakmadan faturayı imzaladı.

Dikkatsizliğinin sebebi olarak, birincisi normal harcamalarının zaten böyle olduğu, ikinci ise, hala 2028 olayıyla dalgın olması söylenebilirdi.

Çok fazla içtikten sonra gördüğü bir rüya mıydı acaba?

Ancak, bu bir rüya gibi de görünmüyordu. Eğer öyleyse, fazla gerçekti. Yunren hatta bazı rüya araştırmalarına bile başvurdu. Rüyalar sürekli olamazlardı ve mantıklı işlemiyorlardı... Ayrıca, bir rüyada bir kişi okuyamazdı, çünkü kelimeler bulanık olurdu. Aynaya yansımasını da göremezdi, çünkü rüyalardaki aynalar bozulmuş olurdu... Rüyalar kolayca unutulurdu, uyanıldığında, ayrıntıların yüzde yetmiş-seksenini unutulması gerekiyordu, mesela dişlerini fırçaladıktan sonra tamamen akıldan çıkmış olması gerekirdi...

Ancak, 2028 rüyası, bir rüyanın hiçbir kuralına uymuyordu.

Her detayı kesin bir şekilde hatırlayabiliyordu. 2028'de okuyabilmişti, aynaya bakmıştı ve hayatı çok sıradandı. 'Gu Xiaoshan ile seks yapma' dışında her şey mantıklıydı.

Villadaki dekorasyonları bile hatırlayabiliyordu ve tavşan kürklü terliklerin hissi bile hafızasında tazeydi - Gu Xiaoshan ile seks yapmanın hissinden bahsetmeye gerek bile yoktu. Gerçekten de çok iyiydi, bir rüyada bu kadar yükselmiş hissetmek -sanki uçuyormuş gibi- bu zevki daha önce hiç deneyimlememişti. Bu konuda, 'Xiaoshan Abi gerçekten etkileyiciydi.' - Lanet olsun! Ne düşünüyordu böyle?

Ama gerçekten de çok yüksekte hissetmişti.

Çok etkileyiciydi.

Yunren kendini uyandırmak için yüzüne vurdu. Şanslıydı ki, telefonu o anda titreşti ve düşüncelerini böldü. Telefonu açtığında, babasının kükremesi bütün odayı doldurdu - bir etek peşinde koşmak için yaptığı 'şarapta demlenme' çılgınlığı nedeniyle haberlere çıkmış gibi görünüyordu. Yaşlı adam, canlılık dolu bir şekilde, "Bastonum! Bastonum nerede!" diye bağırdı.

Endişelenmeye gerek yoktu, yaşlı Bay Yu oldukça sağlıklıydı ve ona yardımcı olması için bir bastona ihtiyaç duymuyordu. Sadece çocuğunu dövmek için elinde bir silaha ihtiyaç duyuyordu.

Bu öfke çığlığını ilettikten sonra, Yunren'in ağabeyi Yu Yuntao ona internetten kendini aratmasını söyledi. Bilgisayarı açan Yunren, sosyal medya ağında dolaştı. Çok dikkat çekici başlıklarla dolu bir dizi magazin hesabının makalelerini keşfetti, "İsrailli Zengin İkinci Nesil Tanrıçayı Takip Ediyor", "İkinci Genç Bay Yu Kendini Şarapta Demliyor, Yang Yihan'ı DaJi'si İlan Ediyor", "İkinci Genç Bay Yu Sarhoş Oldu ve Kendi Yaptığı Alkol Havuzuna Atladı, Neredeyse Boğuldu ve Sarhoş Bir Karides Oldu", "Yu İmparatorluğu'nun Yardımcı CEO'su Yang Yihan Tarafından Acımasızca Reddedilen İtirafları Yüzünden Aşk İçin İntihar Etti, Havuza Atladı" gibi...

Yu Yuntao konuştu, "Bunların çoğu Yang Yihan'ın satın aldığı başlıklar, kaldırmamı istiyor musun?"

Yunren başını salladı, "Gerek yok. Buna zaten alıştım."

Yu Yuntao boyun eğdi, "Daha dikkatli olman gerekiyor. Şu anda babamızı bu şekilde kızdırdın. Şimdilik eve gelme, öfkesinden korunabileceğin bir yer bul."

Yunren endişelendi, "Eğer eve gitmezsem nereye gidebilirim?"

"Xiaoshan Abi'nin yerine gidip birkaç gün kalabilirsin, değil mi?"

Aniden rahatsız hisseden Yunren, "Uh, o şu anda yurt dışında değil mi?" diye sordu.

"Onun daire anahtarı sende yok mu? Zaten birçok kez haber vermeden gittin oraya."

Yunren bu konuşmadan sonra gerçekten söyleyecek bir şey bulamadı.

Yu Yuntao'nun, Babaları tarafından altın ejderha başlı bastonuyla dövüldüğü fırtınalı gecede, ıslanmış bir şekilde yağmurda kaçarak yastığını da kucağında taşıyarak 'babam beni dövdü' diye ağlayarak Gu Xiaoshan'ın evine koştuğu eski olaydan bahsedeceğini anlayan Yunren, bu karanlık geçmişin tekrar edilmesini engellemek için hızla telefonunu kapattı.