2: Tek kelime, Büyük kavga

8.7K 349 51
                                    

'Acının şiddetli oluşu değil,sürekli oluşu yoruyor bizi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

'Acının şiddetli oluşu değil,
sürekli oluşu yoruyor bizi.'

-Oğuz Atay

-Oğuz Atay

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Akay

Beha

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Beha

"Lütfenn." Diyen Akay ile hiç oralı olmazken omuz silktim. 20 dakikadır beni dışarı çıkmam için ikna etmeye çalışıyordu.

Ekmem aldığım günden beri 2 gün geçmişti ve ben hiç dışarı çıkmamıştım nedenini bende bilmiyorum ama o gençlerin bakışları beni ürkütmüştü. Akay bunu fark etmiş ve beni dışarı çıkmak için ikna etmeye çalışıyordu.

"Hadi Beha'm be!" Dediğinde bıkmışcasına ona döndüm. "Yalvarmayı bırakacak mısın?" Dedim hafif sinir barındıran sesim ile, Akay bana bakıp alt dudağını büzerek olumsuzca kafasını salladığında yanaklarımı şişirip sesli şekilde nefes verdim.

"Ya yavrum 10 dakika sadece ya." Ona bakıp yeniden oflarken bıkınnıkla konuştum. "İyi,ama sadece 10 dakika!" Akay anında bana sımsıkı sarılırken gülerek oma karşılık verdim ve ayrılıp ona baktım. "Üstümü değiştirip geleyim o zaman."
Kafasını sallayıp beni onayladığında ayağı kalkarak odama girdim.

Akay hep bana "yavrum,ufaklık veya Beha'm" gibi cümleler kullanırdı. O 22 yaşında bense 20 yaşındaydım,aynı zamanda bende eşcinseldim,Akay ile abi-kardeş gibiydik.

Üstüme hızla kısa keten bir şort ile uzun bol,daha önce Akay'dan çaldığım siyah ejderha baskılı tişörtünü giyerek aynada kendime baktım,tişörtten dolayı şortun sadece uçları görünürken bir parfüm sıkıp kestane rengi saçlarımı karıştırıp odadan çıktım.

Akay bana gülümseyerek bakarken ona aynı şekilde karşılık verip spor ayakkabılarımızı giydik.

Binadan çıkarken Akay beni kolunun altına almıştı,bende bir kolumu onun beline dolarken kafamı ona yasladım.

"Ayı gibisin!" Dediğimde Akay gülerek saçlarımı karıştırmıştı. "Fareye benziyorsun." Dediğinde kaşlarımı çatmış ona bakıyordum. Elimi yumruk yapıp karnına vurdum ve Akay anında iki büklüm olurken kıkırdayarak ona baktım.

"Elin ağır şerefsiz!" Dediğinde orta parmağımı göstererek önüme döndüm. Akay anında yanımda bitip kolunu omzuma atarken ona yaslandım.

Mahalleli Akay'ın eşcinsel olduğunu biliyordu ve bize garip garip bakıyordu. Beni Akay'ın sevgilisi sanıyorlardı. Akay umursamaz olduğu için salına salına yurüyordu.

Akay ile mahallenin aşağısına inerken parka baktım,çocuklar parkta oynarken yeşillik alana gözlerim kaymıştı.

2 gün önce karşılaştığım çocuklardı. Birbirleriyle şakalaşarak sohbet esen gençlere bakarak önüme döndüm. Akay ile parkın karşısındaki markete girerken Akaya küfür ederek ondan ayrıldım.

Elime aldığım kücük sepet ile marketi gezerken Akay ile sevdiğimiz çikolatalar,içecekler ve cipsleri alarak kasaya geldik. Ödeyip çıktığımızda çözülen bağcığım dikkatimi çekmiş ve elimde tuttuğum poşeti Akay'a uzatmıştım.

"Bağcığım çözülmüş tutsana bi." Dediğimde Akay poşeti alarak gülümsedi. Eğilip bağcığımı bağlamaya başladım,Akay elindeki telefon ile beni çekerken sinirle ona baktım.

"Hasta mısın çocuk?!" Diyerek ona bakarken sinirli ifademi çekiyordu. Sabır dileyerek bağcığımı bağladım ve ayağı kalkarak Akay'a baktım.

"Piç! Bırak şu telefonu." Diye ona kızdığımda telefonu kapatıp bana baktı. "Hemen kızma küçü fare'm." Diyerek beni daha fazla sinirlendirirken omzuna yumruk atıp ona baktım.

Anında omzunu tutup ajitasyon yaparken omuz silkip izlenme hissi ile yeşillik alana baktım. Gördüğüm grup buraya bakarken yutkunup hepsinde göz gezdirdim. Dikkatlice bizi izlemeleri rahatsız ediciydi.

Akay'da benim baktığım yere bakarken anında kaşları çatılmış ve sinirle solumuştu.

"Gidelim ufaklık." Dedi ve beni tekrar kolunun altına aldı. Kavşağı dönerken son kez oraya baktım ve hâlâ bize dik dik bakan grup ile kaşlarımı çatarak önüme döndüm.

Akay ile birlikte fırından da ekmek alarak şakalaşarak binaya yürüyorduk.

Yanımızdan 2 genç geçerken "Ooo Akay,sevgili mi yaptın?" Dediğinde Akay anında çocuğa dönerken bende çocuğa döndüm.

"Sanane it." Dediğinde çocuğun yüzü anında kasıldı ama bana bakıp vücudumu süzdüğünde ve bakışları bacaklarımda durduğunda sırıttı.

"Bak bu seferki bebek gibi." Dediğinde yüzümü buruşturup Akay'ın kolunu sıktım. "Ne diyorsun lan sen!?" Akay bağırarak çocuğun üstüne yürüdüğünde kahvehaneden bir kaç kişi dışarı çıkmış buraya bakıyordu.

Camlara çıkanlar ve durup bizi izleyenler ile vücudumu bir tedirginlik alırken yutkunup Akayın kolunu daha da sıktım. Akay anında bana dönerken konuştum. "Gidelim." Dedim kısık sesim ile.

Akay derin bir nefes alıp çocuklara son kez baktı ve konuştu. "Eğer o iğrenç ağzını tekrar açarsan Barış,konuşacak bir dilin olmaz." Dedi ve beni kolunun altına tekrar alıp hızlı hızlı eve yürümeye başladı.

Adının Barış olduğu çocuk gülerek bize son kez baktı ve salına salına yürümeye başladı. Binanın önüne geldiğimizde Akay biraz sakinleşmiş olacakki bana bakıp gülümsedi.

"Üzgünüm yavrum..ağzının payını vermeliydim o ite." Dediğinde gülümsedim. "Takmasana,yavşağın teki." Dediğimde gülerek binanın kapısını açtı ve birlikte içeri girerek 2. Kattaki daireye geldik ve eve girdik...

Bu bölümler biraz kısa olucak ama 2. Bolumu uzun yapacağım

Behanın karakterinde kararsız kaldım o yuzden emin değilim

Yıldıza basmayı unutmayın!💕

Mahalle - bxbxbxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin