Bazen sonlar umduğumuz gibi bitmez. İnsanlar gelir ve gider.
Eşcinsel olduğu için ailesi ile kavga edip arkadaşının yanına yerleşen Beha, mahallede gördüğü üçlüye karşı hisler beslemeye başlar, peki onlar Beha'yı gördüklerinde ne hissediyorlardı?
Ma...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"... yalnızlık Müziğin bile seni dinlemesidir..."
-Özdemir Asaf
Elimde sıkıca tuttuğum poşet ve bana doğru gelen babam ile telefonumu çıkardım. Ellerim sebebsizce titrerken bana biraz uzak olan babama bakıp hızlı adımlar ile eve yürümeye başladım.
Bedenimi saran korku öyle büyüktü ki anlatamam. Numaraya basıp kulağıma götürdüm ve açmasını bekledim.
Akay aranıyor...
"Aç..lütfen aç." Titreyen ellerim tekrar Akay'ın numarasını çevirdi ve telefonu geri kulağıma koydum.
Babamın sinirli sesi arkamdan "Gel buraya piç!" Diye duyduğumda adımlarımı daha da hızlandırdım ve Akay'ın hala telefonu açmasını bekliyordum. "Aç şu telefonu aç!" Dediğimde açılan telefon ve gelen "Alo? Beha?" Sesiyle hızlıca konuşmaya çalıştım. "Akay baba-" demeden birinin saçlarıma asılıp geri çekmesi bir oldu ve dudaklarımdan kaçan yüksek çığlık ile saçımı çeken bileği sıkıca tuttum.
"Demek o itle kalıyorsun." Dediğinde gözlerimi kocaman açıp yüzüme eğilen iğrenç yüze baktım. Babam bana iğrenircesine bakarken kahvehaneden çıkan amcalar ve dayılar bize bakıp konuşuyorlardı. Kimsenin birşey yapmaması canımı yakıyordu. "Yapma!" Dedim ve eline vurup küfürler savurdum. "Bırak beni!" Diyerek eline vurmaya devam ettim.
Saçıma tekrar sertçe asılıp dengemi kaybedip kalçamın üstüne düştüğümde beni sürüklemeye başladı beton zeminde dizlerim soyulurken çığlık atarak elinden kurtulmaya çalıştım. Telefonda hâlâ Akay'ın meraklı sesi geliyorken saçımdaki elden kurtulmaya çalışıyordum babam bana iğrenç bir varlıkmışım gibi bakıyordu.. "Bırak saçımı!" Diyerek tırnaklarımı bileğine geçirdim. Babam acı ile tıslarken saçımı sertçe bıraktı ve tırnaklarımı geçirdiğim bileğine bakıp eli ile ovalamaya başladı.
Kalçamdaki sızı kendini belli ederken acı ile inleyip ayağı kalktım beyaz tenimden akan kırmızı kanlar ile gözlerim dolarken yutkunup babama baktım. Babam bana bakarak üstüme yürürken geri geri adımlayıp etrafa baktım. Aşağıdan gelen herzaman gördüğüm grup ile babama bakıp aşağı koşmaya başladım. Terliklerimin çıkardığı sesler ile gruptaki kişiler Merihte dahil herkes bana birde arkamdan bana küfürler yağdıran adama bakıyorlardı. Hepsinin gözü dizimden akan kana kayarken nefesim yetmiyordu aramızda biraz daha mesafe varken durmuş ve beni taşımayan bacaklarım ile yere çökmüştüm.
Nefes nefeseyken yaklaşan babamın sesi ve bana kitlenmiş gibi bakan gruptaki adamlar ile fısıltıyla konuştum. "Yardım..edin" dedim ve babamın güçlü eli yine saçıma dolanıp beni geri çekti ve sürüklemeye başladı. Bacaklarım betonda soyulurken babamın elini tutmuş bırakması için eline vuruyordum.
