12.BÖLÜM-ROMANTİK BİR YEMEK

161 18 1
                                    

"Ablan geldi, kapıyı aç!"

Yaralı olduğu için onu kaldırmadan ben kalktım. Kapıya yönelip kapıyı açtığımda kargocu ile karşılaştım.

"Omay! Kargo!"

Omay kargo kodunu söylediğinde kargoyu aldım.

Omay'ın annesi de mutfaktan salona geçmişti. Kargoyu Omay'a verdim.

Kargonun üstünde ki isimle Omay şakağını ovuşturdu. Omay'ın annesi kargoyu gördüğünde Omay'ın yanına ilerledi.

"Ablan sonra geleceymuş. Dedi ki ona bi şey yolladıydum. O mu gelmuş?"

"Yok anne Serhat'ın kargosu. Karışma sen."

"E ver bakayum. Belki ablanundur."

Annesi zorla Omay'ın elinden poşeti aldığında Omay gözlerini kapattı. Kadın poşeti açtığı an gördükleri ile ışık hızında Omay'a döndü. Omay hâlâ gözleri kapalı dururken ben poşetin içinde ne olduğunu merak ediyordum.

Omay korkuyla gözlerini araladığında annesiyle göz göze geldi.

"Anne dedim ben sana ama. Serhat'ın o."

"Sorarım ben ona bu neymiş diye."

Kısık gözlerle kısa bir süre bakıştılar. Annesi odadan ayrıldıktan sonra ona döndüm.

"Poşette ne vardı ki?"

"Boşver."

Aramızda geçen sessiz dakikalarda sadece nefes alışverişlerimiz duyuluyordu. Mutfaktan sesler gelirken biz sessizce oturuyorduk. Omay'ın telefonu çaldığında cebinden çıkarıp açtı.

"Efendim."

Karşı tarafı dinlemeye başladı. Dinledikten sonra karşılık verdi.

"Tamam. Karakolda görüşürüz."

Telefonu kapatıp yanına koydu. Kurşun yarası varken bir operasyona katılamazdı. Ona soran gözlerle bakarken bana döndü.

"İfade vereceğim. Sen de geliyorsun."

"Oğlum! Tabaklar nerdedur?"

"Buzdolabının yanında ki dolapta anne! Bilge, çaktırmadan çıkalım. Takip et beni."

Ayağa kalktığında sanki bir ajan gibi evde dikkatli bir şekilde yürümeye başladı. Ben de onun arkasından sessizce ilerliyordum.

Telefonum yanımda olduğu için başka bir şey alma ihtiyacı duymadım. Dış kapıya geldiğimizde Omay sessizce kapıyı açtı. Ne yazık ki kapı sesli bir şekilde açılmıştı.

"Kaç!"

Hızlı bir şekilde ayakkabılarımızı giydiğimizde asansörü çağırdım. Omay'ın annesi kapıda göründüğünde asansör çoktan olduğumuz kata gelmişti.

"Sen yaralı değil misin ulan! Gelsene buraya!"

Asansörün içine resmen daldı Omay. Zemin kata bastığında son anda kurtulduk.

"Sen elime düşersun!"

"Hayatımda geçirdiğim en büyük aksiyon resmen."

Zemin katta indiğimizde Omay ağzının içinde mırıldandı. Bina kapısından çıktığımızda arabanın anahtarını bana fırlattı.

Müthiş reflekslerimle anahtarı yakaladım. Geçen gün son anda kurtulduğum kazadan sonra ben olsam arabayı bana vermezdim.

Kendine güvenin gözlerimi yaşartıyor.

-Son Kez Düşen Damla-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin