5.BÖLÜM-KARMAŞIKLIK

372 40 12
                                    

"Ne?"

Şoka girmiştim. Anlayamıyordum. Neden böyle bir şey yapsındı ki? Ona bir zararım yoktu, hatta arkadaştık. Peki bu görüntüler de neyin nesiydi?

Ben boşluğa baka kalırken, Zeynep endişeli gözlerini üzerimde gezdiriyordu. Biliyordu, kriz geçirebilirdim.

Tam ağzını açıp konuşacağı sırada gözetmen bize seslendi.

"Dakikanız doldu. Zorluk çıkarmayın lütfen."

İki koluma giren memurlar sayesinde ayağa kalktım. Son kez Zeynep'e bakıp önüme döndüm.

Artık ezberlemiş olduğum yolları geri giderken bütün teoriler kafamın içinde dönüyordu.

Koğuşun önüne geldiğimizde kapının yanındaki görevli kapıyı açtı. İçeri girdiğimde kapı arkamdan kapandı. Etrafa ufak bir göz gezdirdim. Her şey düzgün ilerliyordu.

Elif bana meraklı gözlerle bakarken, şuan ona anlatmak istemedim. Buna hem gücüm hem de beynim kaldırmazdı.

Ranzanın önüne geldiğimde merdivenlerden yukarı çıktım. Sırt üstü uzanıp bakışlarımı tavana kilitledim.

Tüm yaşadıklarım gözümün önüne geliyordu. Bütün samimi sandığım insanların ihanetleri.

Ağlamak istemiyordum. İnsanların içinde garip bakışların esareti altında olmak istemiyordum. 'Bunun için mi?' sözlerini duymak istemiyorum.

Kendimi zorladığım için gözlerim yanıyordu. Gözlerimi kapatıp her tarafımın karanlık olmasına izin verdim. Bu yaşantının içinde biraz olsun soyutlamak istedim o an.

Ayağımın ucunda ki battaniyeyi üstüme çektim. Cenin pozisyonu alıp kendimi uykuya zorladım. İyice mayışırken kendimi uykuya bıraktım.

Bırakmamla kalkmam bir oldu. Kulağıma dolan seslerle ne kadar bu sıcak ve rahat -şüpheli- yataktan kalkmak istemesem de zorlukla gözlerimi açtım.

Bir kaç kez gözlerimi kırpıştırarak gördüklerimi algılamaya çalıştım. Ellerimi iki yanımda bastırarak kendimi kaldırdım. Kaldırdığım zaman bütün gözler bana döndü. Umursamadan battaniyeyi üstümden attım ve aşağı indim.

Elif'in yatağına oturduğumda da bu durum devam ediyordu. Her hareketimi izliyorlardı. Ürperirken kollarımı birbirine sardım.

"Senin yaptığını biliyorum"

"Ne?"

İlk önce başlarından çıkan ses, her tarafı sardı. Gittikçe ikiye katlanıyorlardı. Sonunda herkesin ağzında tek bir cümle vardı.

"Senin yaptığını biliyorum."

Gittikçe üzerime geliyorlardı. Üzerimde ki baskı çok fazlaydı. Her tekrarlayıştan sonra bir adım atıyorlardı. Önümde küçük bir daire kaldığında zorlukla ayağa kalktım. Başım dönüyordu.

Her taraf gittikçe bulanıklaşıyordu. Gördüğüm yüzler sansürlendi. Gittikçe midem bulanıyordu. Karnımı tuttuğumda midem boğazıma geldi. Lavaboya gitmek istediğimde izin vermiyorlardı.

En son kendimi tutamadığımda dizlerimin üzerine çöktüm. Son bir nefes aldığımda artık kusmaya başladım. 

Yeşilimsi sıvıyı gördüğümde tekrar kustum. Üst üstte kusarken artık nefesim kalmamıştı. Nefes alamıyordum.

Midemi çıkarmış gibi hissediyordum. Sonunda durmuştu ama hala nefes alamıyordum. Tekrarlanan sesler de kafamın içinde yankılanıyordu. Gözlerim kararmaya başlamıştı.

-Son Kez Düşen Damla-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin