8- Uzay Mavisi

11 4 1
                                    

"Buralı değilsin sanırım, ilk defa görüyorum seni ama gözüm bir yerden ısırıyor gibi.."

Dalgınlığım Deniz'in sözleriyle kesilince duruma müdahile etmem gerektiğini anladım.
"Ee, tabi insan insana benzer sonuçta, karıştırıyorsundur belki. Buralı değil zaten."

"Nerede karşılaştınız o zaman? Hem de evine gelecek kadar yakın arkadaş olmuşsunuz?"
Deniz'in sorgulama yeteneğini hafife almamak lazımdı.
Ben boğazımı temizleyip konuşacakken Aden girdi söze.
"Ben uzun süreli bir yolculuğa çıkmıştım, yolum buraya düştü, Uzay'la da sahilde karşılaştık. Sohbet ederken beni eve davet etti."
"İlginç.. Niçin davet etti?"

"Teleskobum olduğunu söyleyince gösteririm diye söz verdim. Onun için." Sözü ben devralmıştım.

"Hmm, bunca yıldır ben de bildiğim halde önce ona mı gösterdin? Etkileyici."
"Deniz, tamam. Uzatmasak mı? Konuşacak bir şeyimiz de yok, geri dönebilirsin bence."
Aden'in yanında sert konuşmak istemediğim için imâmı yüz ifadelerimle anlatmaya çalışıyordum.

"Bence var, bir dakika yalnız konuşabilir miyiz?"
"Ne söyleyeceksen burada söyle."
"Uzay!" Diyip dik dik bakmaya başlayınca Aden'e dönüp rahatsız bir ifadeyle omuz silktikten sonra isteksiz bir şekilde bahçeye indim.
Deniz kolumdan çekeledikten sonra durup bana döndü.

"Uzay bak bu kızda yanlış bir şeyler var. Ben hissederim böyle şeyleri.
Ayrıca.. bekle... Tabi ya! Resmini çizdiğin kız, o kız! Rüyamda gördüğüm dedin bir de! Berbat bir yalancısın! Resmini çizecek kadar a.."
"Tamam yeter! Evet çizdim, rüyamda da gördüm, yalan değil. Olamaz mı?"
Deniz konuşmaya yeltenecekken telefonum çaldı. İçimden bir oh çekmiştim.

Arayan Asım abiydi. Beni önemli bir şey olmadıkça aramazdı o yüzden hemen açtım.

"Alo Asım abi, hayırdır bir şey mi oldu?"
"Oğlum endişelenecek bir şey yok da buraya gelsen iyi olur, sana göstermem gereken bir şey var. Telefonda söyleyemiyorum."
Kafam karışmıştı ama Asım abi önceliğimdi tabii.
"Tamam abi beş dakikaya oradayım."

Denizi arkamda bırakıp çoktan yola doğru yürümeye başlamıştım. Bahçe kapısından çıkarken Aden yanıma geldi ve arkasından Deniz.
"Şu an açıklama yapamıyorum, gelmenize gerek yok."
Duraksamadan yürümeye devam ederken ikisi de arkamda kaldı bu sefer.

Gerçekten de beş dakika sonra gelmiştim ve tekneye girerken Asım abiyi göremeyip çıraklara sordum.
"Odada Uzay abi, saatlerdir bir şeye bakıyor ama ne bize söylüyor ne de.."
"Tamam tamam, bende." Diyerek odasına doğru ilerledim. Zaten bir oda vardı, Asım abinin hesap işlerini yürüttüğü ama çok fazla girmezdi oraya.

Odanın kapısını çaldıktan sonra kapı aralandı ve Asım abiyi gördüm.
"Gel oğlum, ben de seni bekliyordum." Dedi sabırsızca.
İçeri girdikten sonra masada beyaz bir kağıdın üstünde duran bir istiridye gördüm.

İçeri girdikten sonra masada beyaz bir kağıdın üstünde duran bir istiridye gördüm

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Uzay ve Uzay'lıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin