lovers rock

benim için (içimin) bittiği gün

minho - seungmin

seungmin:
minho
bwn
gelip beni alır mısın
iletildi, 00.17
görüldü, 00.18

minho:
ne
nerden
nerdesin sen napıyosun

seungmin:
felix ile
içmeue gelmiştik
o erken kalktı
ben biraz daha pturdum

minho:
nerdesin

seungmin:
sonra
fazla içtigimi fark wttim

minho:
konum at
geliyorum

seungmin:
koydum mu
dur

minho:
seungmin
konum at
konum

seungmin:
📍Konum

minho:
çıktım evden
içerde misin

seungmin:
sokak
ta
oturuyom

minho:
neden

seungmin:
yere düştm
utandım sonra kalkmadım

minho:
tamam
anahtarın yanında mı

seungmin:
umaarım
🌜🌛
birbirlerine bakiyolar

minho:
evet
biz de birbirimize bakıcaz birazdan

seungmin:
oooooyyyyy

minho:
bi yere ayrılma
orada oturmaya devam et

seungmin:
tamam

minho:
biri seninle konuşmaya çalışırsa duymazlıktan gel

seungmin:
tamam

minho:
tip tip insanlara bakma
telefonunla ilgilenmeye devam et

seungmin:
tamam

minho:
aferin
bekle

seungmin:
bekliyprum

-

minho, atılan konuma vardığında seungmin aynı az önce aldığı komutlardaki gibi boş boş telefonuna bakıyordu kaldırımın üstünde otururken. minho ona fazla yaklaşınca ise seungmin kafasını kaldırıp ona baktı, hızlıca gülümseyip tek başına kalkamayacağını bir denemeden sonra anlayıp minho'nun uzattığı ellerini tutarak ayağa kalkmıştı.

seungmin kalkar kalkmaz kollarını onun boynuna doladı, aynı şekilde minho da onun beline sardı kendi kollarını. bu harekete ne kadar şaşırmış olsa da anın tadını çıkarmaya bakıp kafasını onun boynuna gömdü, gözlerini kapattı kısa süre. seungmin olduğu yerde hafifçe sallanıyordu.

seungmin içince gerçekten çok konuşuyordu, asla yalan da söyleyemiyordu. soru sormanıza gerek yoktu ona, direkt kendisi bir şeyler anlatmaya başlardı zaten.

"çok içmişsin." dedi minho. seungmin kollarını hâlâ onun boynunda tutarken karşısındakinin yüzüne bakmaya başladı. gözleri kısılmıştı, yüzünde huzurlu bir sırıtış vardı. minho da ona aynı şekilde bakarken yüzündeki gülümsenin büyümesine engel olamadı.

"evet, çünkü böyle her şey içimden taşıyor gibi oldu. çok kafam karışık, bir sürü şey var. ben de nasıl ne yapmam gerektiğini bilmiyordum."