Hyunjin anahtarı kilide taktı ve döndürerek kapıyı açtı. Eve gelmişlerdi.
İkisi birlikte Hyunjin'in odasına geçtiler.
Hyunjin eşofman ve mavi sweatshirtünü aldı.
"Arkanı dön."
Felix arkasını döndü ve Hyunjin üstünü değiştirip kanlı kıyafetini kirli sepetine attı.
Tuvalinin başına oturdu ve her resim yaparken dinlediği silent cry şarkısını açtı.
Felix ne çizdiğin bakmak için Hyunjin'in arkasına oturdu. Gördüğü şey yüzünde bir gülümseme oluşmasına sebep oldu.
"Beni çiziyorsun."
Hyunjin'de gülümsedi ve saçları için sarı boyayla beyaz boyayı karıştırmaya başladı.
"Hep kelebek çizimleri yaptım. Daha önce bir melek çizmemiştim. İlginç olacağını düşündüm."
"Çilsiz çiz ama. Çillerimi sevmiyorum."
Hyunjin saçını yapacaktı fakat Felix'in söylediği şey ile paletine kahverengi boya aldı ve fırçayla Felix tablosuna çil çizmeye başladı.
"Hey, sana çil yapma demiştim."
"Çiller senin özelliğin. Seni değerli kılan şey. Elmas gibiler. Yüzünde parlıyorlar."
"Aşıksın bana."
"İki iltifat edelim dedik sıçma içine amk odunu."
"Bu odun senin için yanıyor bebeğim."
"Tanrım ne günah işledim de Felix'i koruyucu meleğim yaptın."
"Beni çizerken bunu söylemen çok komik."
"Eee senin hiç özel gücün falan yok mu yada ne bileyim diğer aleme geçiş yapamıyor musun?"
"Özel gücüm var. Öbür alem dediğin yere geçiş tabiki de yapabiliyorum oradan geldim farkındaysan."
"Orada bir ailen var mı?"
"Sana orayla ilgili bilgi verirsem özel gücüm elimden alınır ve insan olurum."
"Ölümsüz müsün?"
"Hayır."
"E ne anlamı kaldı melek olmanın?"
"Ne çok soru soruyorsun sen öyle ya."
"Benden başka birine koruyucu meleklik yaptın mı?"
"Aşkım valla ilkimsin."
"Ters cevap verirsen seni çirkin çizerim!"
Felix elini dudaklarına götürdü ve görünmez bir fermuar çekti.
"Sana orayla ilgili bir bilgi veremem ama kendimden yada bazı kurallardan bahsedebilirim."
"Mesela?"
"Mesela seninle öpüşür, romantik yada fiziksel ilişkiye girersem de cezalandırılır ve yaşamıma insan olarak devam ederim" dedi bu güne atıfta bulunarak.
Hyunjin suçlulukla yutkundu.
"Söyleseydin ona göre davranırdım."
"Aklıma gelmedi."
"Kanatların var mı?"
"Evet."
Hyunjin Felix'e döndü.
"Görebilir miyim?"
"Yine bayılacak mısın?"
"Söz veremem."
Felix güldü ve ayağa kalktı. Bir süre sadece bekledi ve bir şey olmadı. Daha sonra arkasından tıpkı insana dönüşürken olduğu gibi parlak ışıklar çıkmaya başladı.
Hyunjin gözlerini kıstı. Işık çok parlaktı.
Bir süre sonra ışıklar söndü. Ve karşısında kelimenin tam anlamıyla bir melek vardı artık.
Kanatları çok güzeldi. Tıpkı Hyunjin'e geldiği kelebek gibiydi. Hatta kanatları o kelebek ile aynıydı. Eşsizdi.
"Kanatlarını ne zaman kullanıyorsun?"
"Sadece ihtiyacım olduğu zaman kullanma iznim var ama istediğim zaman açabilirim."
"Bana geldiğin kelebeğin kanatlarıyla aynı."
"Evet. Koruyu melekler insanlara görünmek için kelebek kullanırlar ve kelebeğin kanatları onların kanatlarıyla aynıdır."
"Seni öptüğüm zaman bu kanatların yok olacak olması çok yazık. Sanırım bana yasaksın"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kelebek | HYUNLIX
FanfictionHyunjin kelebek koleksiyonu yapmayı seven normal birisiydi. Felix ise onu korumak için görevlendirilmiş koruyucu meleği. Bir gün Hyunjin bahçesinde çok güzel bir kelebek bulur. Hayatında daha önce hiç bu kadar eşsiz ve güzel bir kelebek görmemiştir...