üç kılıç | hyunin

¹³

hyunjin & shuhua wp dm

Siz
Shuhua
Ayrılalım

Shuhua
ne dediginin farkında mısın

aramız gayet iyiydi noluyo hyunjin

Siz
Ayrılmak istiyorum basbaya
Sınav senesi zaten
Yapamıyorum olmuyor

Shuhua
ne olmuyor
saçmalıyorsun şu an
zaten bir haller vardı sende
profil fotoğrafımızı kaldırmak falan
noluyo baska biri mi var

Siz
yok
başka biri yok ne alaka

Shuhua
1.5 senedir beraberiz neyi yapamadın
ikimiz de çabalıyoruz işte ilerletmek icin ki gereken de bu
ayrilmak istemiyorum hyunjin

Siz
sonra konuşalım
başım ağrıyor

Shuhua
bana haber vermeden dışarı çıkmanı da göz ardı ediyorum bir seferlik
iyi geceler

Siz

sana da

~jeongin

Huzursuz uyanmıştım bu sabah. Sanki düzgün gitmeyen şeyler vardı hayatımda. Boşvermeye çalışıp denemeye gireceğimden dolayı kahvaltıda bir şeyler atıştırdıktan sonra okula varmıştım.

Hyunjin gelmişti. Ama gözlerinin altı mosmordu. Bana bakmıyordu. Ben de fazla bakmadan yerime geçmiştim.

Deneme bitince diğerlerini bekleyemeden yemekhaneye çıkıp tek başıma yemiştim yemeğimi. Onlar zaten kontrol ediyorlardı şu an büyük ihtimalle.

Kantine inip filtre kahve aldıktan sonra kimsenin olmayacağını bildiğim müzik atölyesine inmiştim tekrar. Ve kimse de yoktu.

Bi köşeye oturup bacaklarımı birleştirdiğimde aklıma Hyunjin gelmişti. Onunla da böyle oturuyorduk.

Elimdeki kahve bittiğinde çöpe atıp tam çıkacağım sırada kapının açılmasıyla içeri giren Hyunjin kalp atışlarımı hızlandırsa da aldırmadan geçmiştim yanından. Bir yandan dua ediyordum seslenmemesi için. Ama başaramamıştım.

"Jeongin" diye arkamdan seslenmesine karşın gerisin geri tekrar dönmüştüm kapıya.

"Hm"

"Naber"

"Fena değil. Sen"

"Ben de iyi olmaya çalışıyorum. Dün sarhoşken seni zor durumda bıraktıysam kusura bakma"

"Önemi yok Hyunjin" dedikten sonra onun bir şey demesini beklemeden arkamı dönüp gitmiştim yanından.

Önce sınıfa sonra da kafeteryaya uğradığımda benimkileri görüp yanlarına gitmiştim.

"Jeongin" diye seslenmişti Seungmin.

"Hyunjine sinirliyim. Dün sarhoşken bana yazdı. Gittim aldım olduğu yerden. Kahve içtik sahilde. Dediğim hiçbir şeyi anlamadı tabii. Ben ne için uğraşıyorum bilmiyorum gerçekten. Bu sabah yüzüme bile bakmadı. Az önce karşılaştık kusura bakma dedi. Önemi yok dedim gittim yanından. Başıma gelecek olanı biliyorum ben zaten. Olmayacak işte. Canım acıyacak" diye tek çırpıda anlatmıştım her şeyi.

Hiçbirinden ses çıkmamıştı. Dediklerimi düşünüyorlardı sanırım.

"Kaptırdın değil mi" diye sormuştu sonunda Felix.